Güncelleme Tarihi:
İstanbul'da polisin attığı gaz fişeğiyle vurulduktan sonra hastanede yaşamını yitiren Berkin Elvan'ı anmak için geçen yıl 11 Mart'ta Konak Meydanı'nda DİSK, KESK ve TMMOB tarafından düzenlenen anma etkinliğinde o dönem Başbakan olan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hareket ettikleri gerekçesiyle DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, KESK'in bir yıl önceki Dönem Sözcüsü Abdullah Tunalı ve Genel-İş 3 Nolu Şube Başkanı Ali Rıza Duran hakkında 'kamu görevlisine hakaret'ten dava açıldı. Üç sendikacı hakkında, Erdoğan'la ilgili hakaret içeren slogan attıkları iddiasıyla İzmir 39. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davaya bugün başlandı.
Duruşmaya tutuksuz yargılanan üç sanık ile avukatları Ercan Demir katıldı. Sanıklardan Memiş Sarı, anma etkinliğinde basınçlı su ve gazla polis şiddeti altında kaldıklarını, buna karşın anmayı gerçekleştirdiklerini söyledi. Polisin anma etkinliği sonrası '2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet, görev başındaki memura mukavemet' suçlamasıyla soruşturma açıldığını, ancak kovuşturmaya gerek olmadığı kararı çıktığını söyledi.
Sarı, "Tam bir yıl sonra, o dönem suç isnadı olarak dosyada olmayan, bu dönemin moda suçu karşımıza çıktı. 'Kamu görevlisine hakaret' suçu işlediğimiz, mağdurun ise Recep Tayyip Erdoğan olduğunu burada öğrendim. Sendika olarak Elvan'ın ölümünü anmak için basın açıklaması yapmak istedik. Yaklaşık 3-4 bin kişi vardı. Basın açıklamasına başlamadan, polis TOMA'larla su ve gaz sıkmaya başladı. Grupta bulunanlar slogan ve taş atmaya başladı. Milletvekikleri ve diğer sanıklarla birlikte, emniyet müdür yardımcısının yanına gidip, olayların durmasını sağladık. Daha sonra da basın açıklamasını yaptık. Ben, suça konu olan sloganları atmadım ve attırmadım. Açıklamada, sadece siyasi içeriği olan her hangi bir hakaret bulunmayan sözler söyledim. Bütün bu olaylar polislerin gaz ve su sıkmasından sonra meydana gelmiştir. Suçlamaları kubul etmiyorum" dedi.
Diğer iki sanık da aynı yönde ifade verip suçlamaları kabul etmedi. Sendikacıların avukatı Ercan Demir ise bir yıl önce yapılan soruşturmada o dönemin Başbakanı'na hakaretle ilgili herhangi bir soru sorulmadığını söyledi. Demir,
"Aradan geçen bir yıl süreden sonra Cumhurbaşkanı'na hakaret davalarının popüler hal almasından sonra, geriye dönük olarak bu dava açıldı. Dosyada müvekkilerimin suç işlediğine dair bir dellil de yoktur. Kürsüde oldukları için haklarında dava açılmıştır. CD'leri izleyip, süre istiyorum" dedi.
Hakim de talepleri yerinde görüp, karar için duruşmayı temmuz ayına erteledi.
DURUŞMA ÖNCESİ BASIN AÇIKLAMASI
Duruşma öncesi yargılanan sendika temsilcilerine destek olmak için CHP İzmir Milletvekilleri Alaattin Yüksel, Musa Çam ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Aziz Kocaoğlu ile STK'lılar adliye önünde yapılan basın açıklamasına katılıp destek verdi. 'Susmayacağız' pankartı ve 'Susma, sustukça sıra sana gelecek', 'Faşizme karşı omuz omuza' sloganları atan sendika yöneticileri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri yaptıkları açıklamada sürece dair tepkilerini dile getirdi.
Sanık olarak yargılanan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, "Dayanışma olmadığı takdirde bu baskılar bizi sindirecektir. Ancak ülkenin son 12 yılda geldiği durum bunu göstermektedir. Biz bugüne kadar çok cumhurbaşkanı gördük. Kaçak saraylarda yaşayan padişahları da gördük. Tarih boyunca bu baskılardan ötürü pes etmedik. Halkı ile bu kadar uğraşan bir cumhurbaşkanı görmedik. Bir yılda 350'yi aşkın vatandaşa dava açıldı. Baskılar bizi yıldırmayacak. Biz duymuyoruz, görmüyoruz, işitmiyoruz demeyeceğiz. Susmayacağız diyoruz" dedi.
Basın açıklamasıın yapan KESK Dönem Sözcüsü Ümit Akıncı ise toplumsal muhalefetin baskı yolu ile susturulmaya çalışıldığını savundu. Akıncı, "Bizler yaptıklarımızla zerre kadar suç unsuru olmadığını biliyoruz. Sadece üç arkadaşımız değil, binlerle birlikte hepimiz oradaydık. Bu mesnetsiz iddialar bizleri yıldırmayacak. Dün nasıl emek ve demokrasiden yana, barıştan yana olduysak, bugün de aynı noktadayız ve yarın da emeği, demokrasiyi, barışı savunmaya devam edeceğiz" dedi.