Güncelleme Tarihi:
DOĞUŞTAN ortopedik engelli 32 yaşındaki Pınar Yılmaz’ın lenf kanseri tedavisi gördüğü hastane odasında kardeşleriyle birlikte hayalini kurduğu motosikletle İtalya turu gerçek oldu. Pınar Yılmaz ile kardeşleri 29 yaşındaki İlayda Yağmur ve 10 yaşındaki Deva Su, İtalya’nın ünlü Mugello Pisti’nde motosiklet yarışı izledi, Venedik’te gondolla dolaştı. Motosikletle İtalyan topraklarında 3 bin 488 kilometre yol kateden Pınar Yılmaz, “Verdiğim sınavın bir zafere ihtiyacı vardı. Kanseri yendikten sonra zafer çığlığını İtalya’da attım” dedi.
MOTOSİKLET TUTKUSU
Pınar Yılmaz, 1987 senesinde hidrosefali (Beyinde aşırı su birikmesi) ve meningomyelosel (Omuriliğin tam kapanmaması) ile dünyaya geldi. Tam 16 ameliyat geçirdi. Yakalandığı dördüncü evre ‘lenfoma’yı (lenf kanseri) kök hücre nakliyle bir yıl süren mücadelenin ardından atlattı. Yaşama sevinci ve azmini hiç kaybetmedi. Grafik ve tasarım eğitimi aldı. Hobileri müzik, yazmak ve motosiklet. Hayatını konu alan bir de kitap yazıyor. İlayda Yağmur Yılmaz ise motosiklet yarışçısı ve şampiyonu. Ekstrem spor tutkunu. Sayısız sosyal sorumluluk projesini yönetti. Deva Su Yılmaz da üç yaşından beri motosiklete biniyor. Henüz 7 yaşındayken ablası İlayda’nın artçısı olarak Ege turu yaptı. Yani, üçünün de ortak noktası motosiklet tutkuları.
İTALYA HAYALİ
Pınar, kanser tedavisi gördüğü hastanedeki steril cam odada kardeşleriyle birlikte motosikletle İtalya’ya gidebilme hayali kurdu. Üç kız kardeşin İtalya hayali geçen 31 Mayıs’ta gerçek oldu. İlayda Yağmur Yılmaz kullandığı Yamaha Tracer 700 motosikletine artçı olarak ablası Pınar’ı aldı. Küçük kardeşleri Deva Su ise bu seyahati belgesele dönüştürecek Belçikalı Motocycle Diaries ekibinden Peter Jan Williems’in kullandığı Yamaha Super Tenere marka motosiklete artçı oldu. 31 Mayıs’ta İstanbul’dan çıkan üç kız kardeş Yunanistan üzerinden İtalya’ya sürdü. Üç kız kardeş 15 Haziran’da da uçakla İstanbul’a döndü.
Pınar Yılmaz İtalya seyahatini şöyle anlattı: “Hastanede bu seyahatin hayalini kuruyorduk. İlayda’ya, ‘zafer çığlığını İtalya’da atmak istiyorum dedim. İtalya gezisi benim için normal bir gezi değil. Tamamen zaferimin benim olduğunu hissettiğim yer. Benim hayatımın çok özel bir noktasında orası. Oraya gittiğim an ‘Evet zafer senin Pınar’ dedim.
Kanser süreci çok zordu. İlk gözyaşımı İlayda’nın omzunda akıttım. Hiç elimi bırakmadı. Benden vazgeçmemeye çalıştı. Çok şükür verdik o sınavı. O sınavın bir zafere ihtiyacı vardı. Zafer bizim olmalıydı. İtalya’da bu hastalıktan gerçekten kurtulduğumu hissettim.”