Güncelleme Tarihi:
Bahçeye ilk gelen bakan Taner Yıldız, Bakanınetrafını hemen gazeteciler sarıyor. Konu Nabucco ve enerji politikaları. Ama refeirandum da konuşuluyor. Bakan Yıldız referandumdan "Evet" çıkacağından emin konuşuyor. Mesela, Çanakkale Savaşı'ndan bahsederken Aynalı Çarşı'yı söylüyor, Antep'in Fransızlardan kurtulmasını anlatıp Antep türküsü söylüyor. Kendi çizgisi dışında söylüyor yani. TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin Bir gazetecinin, “BDP'nin özerklik talebine” ilişkin sorusu üzerine “BDP'nin özerklik ve bayrak talebi iyi niyetli değil. Pek çok demokratik hak verildi biliyorsunuz. O yüzden devlet, bu yeni talepler karşısında dik durmalı” dedi. Şahin, “genel af” ile ilgili bir soruya, “Ben kesinlikle genel affa karşıyım çünkü bu, sadece hapishanelerin karışmasına neden oluyor. İlle de yapılacaksa, yapılacağı zaman söylenmeli çünkü büyük beklentiler yaratıyor” yanıtını verdi. CUMHURBAŞKANINI ORG. KOŞANER UĞURLADI DAVUTOĞLU'NDAN USTACA ÇALIM Sözü ustaca başka konulara getiriyor. Arkasında şarkı söyleyen Erol Evgin'i işaret ederek "Biliyor musunuz, benim okul arkadaşımdır" diyor. "Benden birkaç dönem büyük Erol Evgin ama baksanıza ne kadar genç duruyor." Bakana soruyorum; "Lisede de alt-üst devre ilişkisi nasıldır" diye soruyorum. Bakan "Olmaz mı" diye cevap veriyor. KARA KUVVETLERİ’NDE 100. YIL ETKİNLİKLERİ
Merkez Orduevi’nin önünde uzun bir kuyruk var. Protokol yolunda bakanlar, müsteşarlar, yabancı büyükelçiler konvoy halinde ilerliyor.
Orduevinin giriş kapısında ellerinde listelerle kim olduğumuzu soruyorlar. Davetiyemizi gösterip giriyoruz.
Orduevinden içeri girerken merak ediyorum. Acaba Meclis’te grubu bulunan Barış ve Demokrasi Partisi’nden kimse davet edilmiş mi?
Soruyorum.
Cevap: Hayır. O Partiden kimseyi davet etmedik.
Şimdi resepsiyondan içeri giriyorum. Tüm detayları anı anına aktarıyorum.
Hemen iki metre ilerisinde İsrail büyükelçisi duruyor.
Ardırdan Egemen bağış ve eşi Beyhan Bağış da geldiler. Mehmet Şimşek de burada. Ama şu ana kadar eşiyle katılan tek bakan Egemen Bağış.
Bağış girer girmez ODTÜ Rektörüyle koyu bir sohbete girişti.
En ilginç sohbet gruplarınadn birisi de Ufuk söylemez, ATO Başkanı Sinan Aygün ve eski MGK Genel Sekreteri Emekli Orgeneral Tuncer Kılıç.
Şu anda Cumnhurbaşkanı Gül bahçeye açılan kapıdan salona girdi. Cumhurbaşkanı Gül’ün geldiği salona anons edildi.
Muhalefet partilerinden ilk gelen Oktay Vural oldu. Kendisine sayın Bahçeli'yi sordum. Bana "Biliyorsunuz iftar programları var. Bu nedenle programı uzamış olabilir, ben de kendisini bekliyorum" dedi.
Soruşturma açılmasını ben talep ettim. Silahlı Kuvvetler yurt içinde dinleme yapmaz. Bu cihazlar Savunma Sanayi İcra Komitesi'nin kararıyla alınmıştır. O komitede Sayın Başbakan ve Sayın Genelkurmay Başkanı da vardır. Terörle mücadele maksadıyla alınmıştır. Terör örgütünü dinlemek amacıyla yapılmıştır ama içeride birileri dinleme yaptıysa o cihazın başında ben durmuyorum. O da ortaya çıkar. Kim hata yaptıysa hesabını verir.
EROL EVGİN KONSERİ
Erol Evgin konserine uzun ince bir yoldayımla başladı. Her şarkı arasında Atatürk'ün hayatı ve Kurtuluş Savaşı anılarından bahsediyor.
Çok ilginç hiç CHP’li yok, emin olamıyorum.
Bakıyorum hatta diğer gazeteci arkadaşlarıma soruyorum. Onlar da etraflarına bakıyor, evet CHP’liler yok diyorlar. Oysa daha önceki resepsiyonlarda başta o dönemin CHP genel Başkanı Deniz Baykal olmak üzere çok sayıda CHP’li yöneteci katılırdı
Oktay Vural'dan başka MHP’li de göremiyorum.
Resepsiyonda saatlar ilerlemesine rağmen Devlet Bahçeli de hala gelmedi.
Bir ara Cumhurbaşkanı Gül’ün yanına yaklaşıyorum. Etrafındaki kalabalıktan bu zor oluyor. Nasılsınız diyorum, elimi sıkıp hatrımı soruyor. Hemen yanımda Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya var. Küçükkaya, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun önceki Kayseri mitingini izlemiş. İzlenimlerini de Cumhurbaşkanı Gül okumuş. Gül Kayserili tabi, merak ediyor. "Nasıldı, coşkulu muydu" diye soruyor.Küçükkaya "Kayseri’ye göre çok coşkuluydu" yanıtını veriyor. Abdullah Gül "Biraz da yukarılara, yaylalara da bakmak lazım" diyor ve gülümsüyor.
GENEL AF TARTIŞMALARI
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül şu anda resepsıyondan ayrıldı. Cumhurbaşkanı Gül'ü Genelkurmay Başkanı bizzat uğurladı. Cumhurbaşkanı Gül ile birlikte bir grup bakan da salandon ayrıldı.
Resepsiyonun konser bölümünde Erol Evgin programını 10. YılMarşı ile bitirdi. İzleyenler Evgin'e ayağa kalkarak ellerinde Türk bayraklarıyla eşlik etti. Şimdi sahneye TSK Orkestrası çıkıyor.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na ilgi büyük. Herkes İsrail'le olan gerginliği soruyor. Hakikaten özür mektubu var mı diyor. Davut bu konuda konuşmak istemiyor.
Bakan İstanbul Erkek Lisesi'nden yani Alman ekolünden.
"7 sene yatılı okudum orada ben, üstelik biliyor musunuz, hocalarımızın çoğu 2. Dünya Savaşı sonrasında Almanya'dan gelenlerdi. Çok disiplinliydiler. Bir matematik hocam vardı. Kerat cetveline çok önem verirdi. 2 haneli rakamların bile cetvellerini bize öğretirdi. 11'lerin 12'lerin 15'lerin cetvelini ezbere bilirdik. En zoru 18'lerdir." Bakan bu sözün üzerine Almanca olarak 18'li sayıların 180'e kadar olan sıralamasını tek tek saydı, arkasından da ekledi. "Alman Dışişleri Bakanı Westerwelle, Türkiye'ye geldiğinde sohbetimizde bunu ona da söyledim, hatta saydım Almanca olarak. Çok şaşırdı ve güldü."
BAĞIŞLARLA ŞIKLIK SOHBETİ
Cumhurbaşkanı’nın ayrılmasından sonra herkes yavaş yavaş ayrılmaya başladı. En sona kalan Devlet Bakanı Egemen Bağış İçişleri Bakan Beşir Atalay idi. Resepsiyonda yabancı temsilciler de vardı. Birara gözüm Egemen Bağış’ın ABD Maslahatgüzarı Dug Silliman’a takıldı.
Eşleriyle birlikte sohbet ediyorlardı. Yanlarına yaklaştım. Egemen Bey’in eşi Beyhan Hanım’a “Dün döndüğüm Ege ziyaretinde Egemen Bağış’ın korumalarının kıyafetlerinin ne kadar şık olduğunu söyledim. Beyhan Hanım gülümsedi. Ben ekledim, "Siz dizayn ettniz değil mi" dedim. Ardından konuşu İngilizce olarak ABD’li diplomat ve eşine de anlattım.
Beyhan Hanım Egemen Bay’den biraz dertli. Evden çıkarken mutlaka ne giydiğine bakmak ihtiyacı hissettiğini söyledi ve ekledi: “Egemen sen karanlıkta mı giyindin” dediğim çok oldu diyerek İngilizce bir espri yaptı. ABD’li diplomatın eşi atıldı: “Benim eşim ümitsiz vaka, arada sizden yardım alabilir miyim.”
Tüm bu konuşmalar yapılırken Egemen Bağış ve Silliman birbirlerine sadece çaresizce bakıp hiç konuşmamaya katılmamayı tercih ettiler.
TSK RESEPSİYONUNDA NAZIM HİKMET
Kadınlarımız...
Duyunca irkildim... Bu Nazım Hikmet’in şiiri değil miydi.
Evet Erol Evgin resepsiyonda Nazım Hikmet’in “Kadınlarımız” şiirini okuyordu.
Düşündüm, TSK nereden nereye geldi.
Siyasilerin ayrılmasıyla birlikte komutanlar gazetecilerle konuşmaya başladı.
Hava Kuvvetleri Komutanı Hasan Aksoy Önümüzdeki yılın Hava kuvvetlerinin 100. kuruluş yılı olduğunu söyledi ve bu çerçevede önemli aktiviteler yapacaklarını anlattı. Aksoy şöyle konuştu:
“Haziran ayında uluslar arası bir havagösterisi planlıyoruz. Pek çok ülkeyi davet ettik. Hepsi de katılmaya gönüllü. Ayrıca Yeşilköy’deki Atatürk Havalimanın askeri kısmı biliyorsunuz Hava Kuvvetleri'nin ilk kurulduğu yer. Bu amaçla oraya da bunu simgeleyen bir anıt kurmayı planlıyoruz."