Üç aşamalı yaptırım planı
Güncelleme Tarihi:
Başbakan Binali Yıldırım, Kuzey Irak yönetimine diplomasi ve siyaset, ekonomi ile askeri alanlarda yaptırımların gündemde olduğunu söyledi. Yıldırım, Çorum’daki Hitit Üniversitesi’nde Uluslararası Kadeş Barış, Eşitlik ve Kardeşlik Sempozyumu’nda konuştu.
“KUZEY Irak’ta inatla, bütün dünyanın karşı durmasına karşın gerçekleştirilen referandum. Birileri şahsi ihtiraslarıyla orada yaşayan yüz binlerce, milyonlarca mazlum insanın geleceğini karartma pahasına maceraya kalkışmış durumda. Bu referandum bölgeye huzur, kardeşlik ve barış getirmez. O bakımdan Türkiye bu referandumu yok hükmünde sayıyor. Bu referandum sonrası gelişecek bölgedeki olayların bedelini orada yaşayan masum halklar değil, Kürtler, Türkmenler, Asuriler, Araplar, Ezidiler değil inatla bu anlamsız adımları atan yöneticiler bedelini ödeyecek.
ARTIK MUHATAP IRAK
Yeni bir durumla karşı karşıyayız. Uygulama 3 alanda olacak. Siyasi ve diplomatik çözüm arayışlarına ara vermiyoruz. İkinci uygulama alanımız ekonomiktir. Hiç ihtiyaç olmaz ama ihtiyaç olduğunda üçüncüsü askeri alandadır. Diplomatik ve siyasi alanda bundan böyle Irak merkezi yönetimiyle aldığımız kararlar bizim açımızdan geçerli kararlardır. Merkezi yönetim, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’ne üç gün içerisinde bütün sınır kapılarını, havaalanlarını ve petrol boru hatlarını teslim etme çağrısında bulundu. Süresi yarın (bugün) doluyor. Sınır kapılarında muhatabımız Irak olacak, havaalanlarında muhatabımız Bağdat olacak. Bütün ekonomik alanlarda birinci derece muhatabımız merkezi hükümet, Bağdat olacak. Irak, Türkiye ve İran birinci derece muhatap ülkelerdir.”
SOMUT ADIMLAR ATILIYOR
SOMUT adımlar atılmaya başlandı. Şu anda Erbil’in Kuzey Irak yönetiminin Türkiye’deki ofisinde görevli kişi Kuzey Irak’ta. Tekrar gelmemesi yönünde Dışişleri Bakanlığımız bildirimi yaptı. Irak ve İran ile Türkiye’nin bir araya gelerek atılacak adımların koordinasyonunu yapmayı hedefliyoruz.
RENK DEĞİŞTİREN PKK'YA MÜTTEFİK DESTEĞİ
DÜNYADA aynı anda 3 terör örgütüyle mücadele eden bir ülke yok. Bir yandan bölücü PKK, diğer yanda DEAŞ denen insanlığın da İslam’ın da başının belası sapık terör örgütü ve FETÖ. Bu terör örgütlerinin arkasındaki güçler, bir terör örgütü yok olurken yedeğini hazırlamayı da ihmal etmiyor. Bugün Suriye’nin kuzeyinde peyda olan renk ve isim değiştirmiş ama içindeki ruh PKK ile aynı olan yeni bir terör örgütü maalesef dost ve müttefik bildiğimiz ülkelerin desteğiyle orada yeşermeye başladı.