ANKA
Oluşturulma Tarihi: Nisan 24, 2008 13:19
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye’nin 2013 yılında sütte ciddi bir açıkla karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulunarak, üretimin artırılması için yapısal sorunlar çözülerek üreticiye tatminkar desteklerin verilmesini istedi.
Şemsi Bayraktar, düzenlediği basın toplantısında, Prof. Dr. Erkan Benli, Prof. Dr. Ali Eryılmaz, Prof. Dr. Gülcan Eraktan ve İlhan Bilgin tarafından hazırlanan “Süt Sektör Değerlendirme Raporu”nu tanıtırken, sektörde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. 2007 yılının dünyada yem hammaddeleri ve süt fiyatlarının olağan üstü arttığı bir dönem olduğuna işaret eden Bayraktar, 2013 yılında yaşaması olası üretim açığını kapatmak ve arz güvencesini sağlamak için; üretimdeki yapısal sorunların çözümlenmesi, üreticilerin tatminkar ölçülerde desteklenmesi, fiyat istikrarı sağlanması ve üreticilerin önünü görebilir ve yatırım yapabilir noktaya getirilmesi gerektiğini anlattı.
Geçen yıl tüm dünyada yaşanan fiyat artışlarından Türkiye’nin ders çıkarması gerektiğini ifade eden Bayraktar, şöyle dedi:
“Artık dünyada ucuz ürün yoktur ve ülke içi üretimin mutlaka artırılması gerekmektedir. Ayrıca yukarıda bahsedilen ülkemizin 2013 yılında yaşaması muhtemel üretim açığını kapatmak ve arz güvencesini sağlamak için; üretimdeki yapısal sorunlar çözümlenmeli, üreticiler tatminkar ölçülerde desteklenmeli, piyasa düzenleri ile fiyat istikrarı sağlanmalı ve üreticiler önünü görebilir ve yatırım kabiliyetlerini geliştirebilir noktaya getirilmelidir.”
2007 FİYATLARIN EN ÇOK ARTTIĞI YIL OLDU
Bayraktar, dünya süt ürünleri fiyatlarının son 7 yıl için en yüksek artışı 2007’de kaydettiğini, geçen yıl en yüksek artışın yüzde 93’le yağsız süttozunda gerçekleştiğini, bunu yüzde 90’la yağlı süttozu, yüzde 66 ile tereyağı ve yüzde 51’le çedar peynirinin izlediğini anlattı.
Dünya yem hammaddesi fiyatlarında 2007 yılında yaşanan artışlara da dikkat çeken Bayraktar, arpanın yüzde 77, buğdayın yüzde 76, soyanın yüzde 73, ayçiçeği tohumu küspesinin yüzde 114, kepeğin yüzde 68, mısırın ise yüzde 14 oranında arttığını söyledi.
Bayraktar, dünyada yem ve süt ürünleri fiyatlarında yaşanan bu denli yüksek artışların başlıca nedeninin, artan ithalat talepleri ve ihracatçıların düşük üretimi sonucu küresel stokların azalmaya başlaması, yem üretiminde kullanılan hububatların biyoyakıt üretimine yönlendirilmesinin yem hammadde fiyatlarını yükseltmesi olduğunu söyledi.
KURAKLIK BİTKİSEL ÜRETİMİ ETKİLEDİ
2007 yılında yaşanan kuraklığın, Türkiye’de birçok tarımsal üretimde rekolte düşüşlerine yol açtığını belirten Bayraktar, buğdayda yüzde 13,9 arpada yüzde 22,5, mısırda yüzde 7,2, sorgumda yüzde 49,3, fiğde yüzde 48,4, yağlık ayçiçeğinde yüzde 23,8’lik bir rekolte kaybı yaşandığını anlattı.
Şemsi Bayraktar, Türkiye’de 2007 yılında; arpa yüzde 34,8, kepek yüzde 57,8, ayçiçeği tohumu küspesi yüzde 120, süt yemi ise yüzde 37,5 zamlanırken, süt fiyatlarında yaşanan artışın yüzde 25’le yem fiyatlarının gerisinde kaldığına işaret etti. Bayraktar, “Yem fiyatlarının çiğ süt fiyatlarından daha fazla yükselmesi nedeniyle bazılarının söylediğinin aksine, üreticilerimiz bu durumdan kazanç sağlamamıştır” dedi.
2013 UYARISI
Bayraktar, DPT projeksiyonlarına göre 2004 yılında 10 bin 659 bin ton olan toplam süt talebinin 2013 yılında 15 bin 98 bin tona yükseleceği, buna karşılık 10 bin 660 bin ton olan süt üretiminin ise ancak 12 bin 613 bin tona çıkacağının öngörüldüğünü belirterek, “Türkiye Sütte 2013 yılında ciddi bir açıkla karşı karşıya kalabilecektir” uyarısında bulundu.
2004 yılında bin 400 ton olan tretim?talep arasındaki farkın gittikçe açılarak 2013 yılında yaklaşık 2.5 milyon tona çıkacağını belirten Bayraktar, “Yani hayvan sayısı korunsa bile üretim talebi karşılayamayacaktır. Ancak hayvan başına verimler 2004-2013 arasında artırılırsa ve sığır ve koyun sayısı her yıl yüzde 2 artırılırsa üretim talebi ancak karşılanabilecektir” dedi.
Tüm dünyada yaşanan fiyat artışlarından Türkiye’nin ders çıkarması gerektiğini ifade eden Bayraktar, şöyle dedi:
“Artık dünyada ucuz ürün yoktur ve ülke içi üretimin mutlaka artırılması gerekmektedir. Ayrıca yukarıda bahsedilen ülkemizin 2013 yılında yaşaması muhtemel üretim açığını kapatmak ve arz güvencesini sağlamak için; üretimdeki yapısal sorunlar çözümlenmeli, üreticiler tatminkar ölçülerde desteklenmeli, piyasa düzenleri ile fiyat istikrarı sağlanmalı ve üreticiler önünü görebilir ve yatırım kabiliyetlerini geliştirebilir noktaya getirilmelidir.”