Tuzla’da ölümün, trafik kazasından ne farkı var
Güncelleme Tarihi:
Ceyhun KUBURLU
Oluşturulma Tarihi: Haziran 14, 2008 00:00
Deniz Ticaret Odası’nın Tuzla’daki ölüm olaylarını masaya yatırdığı toplantıda "Biz tekstil atölyesi değiliz. İşçinin ölebileceğini bilmesi lazım" diyerek dikkatleri üzerine çeken Başkan Metin Kalkavan, Tuzla’da yaşanan ölüm olaylarını trafik kazasına benzetti.
TUZLA tersanelerinde ölümle sonuçlanan kazalara ilginç bir yorum getiren Deniz Ticaret Odası (DTO) Başkanı Metin Kalkavan, Tuzla’da yaşananları trafik kazasına benzeterek "Bu iş kolunda hata yapmak trafik kazasına benzer. Otomobili ne kadar dikkatli kullanırsanız kullanın kaza yapabilir ve ölebilirsiniz. Tuzla’da çalışanın da bunu bilmesi gerekiyor" dedi. Kalkavan, önceki gün DTO’nun meclis toplantısında masaya yatırılan Tuzla’daki kazalarla ilgili olarak "Biz tekstil atölyesi değiliz. İşçinin ölebileceğini bilmesi lazım" diyerek dikkatleri üzerine çekti.
Zihniyet devrimi gerekiyor
Metin Kalkavan, açıklamalarında işveren kadar işçinin de dikkatli çalışması gerektiğini anlatmaya çalıştığını dile getirerek şöyle devam etti: "Tedbirli olunması gereken bir iş kolunda faaliyet gösteriliyor. Bunun için gerekli önlemleri önce işverenin alması lazım. Kimse bir şey olmaz diye düşünmemeli. İşverenin zihniyet devrimine ihtiyacı var. Yaşanan üzücü olaylardan sonra kendisine de büyük zarar gelebileceğinin farkına varması lazım. İçimizde iyiler ve kötüler var. İyelerin olması yetmiyor. İyi olmayanın düzelmesi lazım. Bu düzelme niyet ve inanma ile başlayacak."
Yabancılara şaşırırdık
Türkiye’ye gelen yabancı inşaat firmalarının faaliyetleri sırasında aldığı önlemleri hatırlatan Kalkavan şunları söyledi: "Yabancılar çok daha bilinçli çalışıyordu. Aldıkları önlemleri görünce şaşırıyorduk. Kurumsallaşma kolay olmuyor. Bu uzun vadede kazanılabilecek bir kültürdür. Kısa vadede yapılması gereken ise standartların ve alınacak olan önlemlerin kesin bir şekilde tanımlanmasıdır. İşçilerin eğitimlerine tam anlamıyla başlanmalıdır."
2 saatlik eğitim aldılar
Dok Gemi-İş Sendikası Genel Başkanı Necip Nalbantoğlu ise sektörde 2002 yılında 5 bin 700 kişinin çalıştığını hatırlatarak şu bilgileri verdi: "Sektörde bugün 35 bin kişi çalışıyor. 6 yılda 30 bin yeni çalışan sektöre girdi. Bunların 1000’i okulda eğitim görüp sektörde çalışmaya başladı. Ancak diğerleri sokak başlarında iş bekleyen insanlardı. Onlarda bir yerden başlayacaktı. Bu insanlara da herkes eğitim verdi. Ancak bunlar 2 saatlik eğitimlerdi. Sektöre yeni girenler ise heyecanlıydı çünkü diğerlerine göre yüzde 30 daha fazla kazandığı bir sektöre adım attılar."
Japonya örnek alınıp yeni önlem paketi oluşturulacak
ÖNÜMÜZDEKİ dönemde Tuzla’da çalışanların güvenliği için yeni bir önlem ve eğitim paketi hazırlayıp yetkili mercilere göndereceklerine işaret eden Metin Kalkavan şunları söyledi:
Tersaneler belli dönem aralıklarında çalışanlara eğitim verecek.
Bu eğitimler çalışan sayısı ve tersane büyüklüklerine göre belirlenecek.
Gemi inşa sanayiinde gelişmiş Japonya gibi ülkelerden eğitim örnek alınacak.
3 ay içerisinde gerçekleşecek projede bilimsel verilerden de yararlanılacak.
6 yılda 12 bin kişi eğitilirdi
İŞ kazalarıyla ilgili dünya çapında yapılan bir araştırmadan da örnek veren Dok Gemi-İş Sendikası Genel Başkanı Necip Nalbantoğlu şu değerlendirmeyi yaptı: "Dünya çapında yapılan araştırmalarda 100 kazanın 98’inin önlenebileceğine işaret ediyor. Türkiye’de 98 ölümlü iş kazası oldu. Dünya örnekleriyle bizim bu kazaların 96’sına engel olmamız gerekiyordu. Bu kazaları ancak eğitimlerle engelleyebiliriz. 2002 yılında eğitimlere başlayabilseydik bugün sektörde 12 eğitimli eleman çalışacaktı."
Zihniyet devrimi gerekiyor
Metin Kalkavan, açıklamalarında işveren kadar işçinin de dikkatli çalışması gerektiğini anlatmaya çalıştığını dile getirerek şöyle devam etti: "Tedbirli olunması gereken bir iş kolunda faaliyet gösteriliyor. Bunun için gerekli önlemleri önce işverenin alması lazım. Kimse bir şey olmaz diye düşünmemeli. İşverenin zihniyet devrimine ihtiyacı var. Yaşanan üzücü olaylardan sonra kendisine de büyük zarar gelebileceğinin farkına varması lazım. İçimizde iyiler ve kötüler var. İyelerin olması yetmiyor. İyi olmayanın düzelmesi lazım. Bu düzelme niyet ve inanma ile başlayacak."
Yabancılara şaşırırdık
Türkiye’ye gelen yabancı inşaat firmalarının faaliyetleri sırasında aldığı önlemleri hatırlatan Kalkavan şunları söyledi: "Yabancılar çok daha bilinçli çalışıyordu. Aldıkları önlemleri görünce şaşırıyorduk. Kurumsallaşma kolay olmuyor. Bu uzun vadede kazanılabilecek bir kültürdür. Kısa vadede yapılması gereken ise standartların ve alınacak olan önlemlerin kesin bir şekilde tanımlanmasıdır. İşçilerin eğitimlerine tam anlamıyla başlanmalıdır."
2 saatlik eğitim aldılar
Dok Gemi-İş Sendikası Genel Başkanı Necip Nalbantoğlu ise sektörde 2002 yılında 5 bin 700 kişinin çalıştığını hatırlatarak şu bilgileri verdi: "Sektörde bugün 35 bin kişi çalışıyor. 6 yılda 30 bin yeni çalışan sektöre girdi. Bunların 1000’i okulda eğitim görüp sektörde çalışmaya başladı. Ancak diğerleri sokak başlarında iş bekleyen insanlardı. Onlarda bir yerden başlayacaktı. Bu insanlara da herkes eğitim verdi. Ancak bunlar 2 saatlik eğitimlerdi. Sektöre yeni girenler ise heyecanlıydı çünkü diğerlerine göre yüzde 30 daha fazla kazandığı bir sektöre adım attılar."
Japonya örnek alınıp yeni önlem paketi oluşturulacak
ÖNÜMÜZDEKİ dönemde Tuzla’da çalışanların güvenliği için yeni bir önlem ve eğitim paketi hazırlayıp yetkili mercilere göndereceklerine işaret eden Metin Kalkavan şunları söyledi:
Tersaneler belli dönem aralıklarında çalışanlara eğitim verecek.
Bu eğitimler çalışan sayısı ve tersane büyüklüklerine göre belirlenecek.
Gemi inşa sanayiinde gelişmiş Japonya gibi ülkelerden eğitim örnek alınacak.
3 ay içerisinde gerçekleşecek projede bilimsel verilerden de yararlanılacak.
6 yılda 12 bin kişi eğitilirdi
İŞ kazalarıyla ilgili dünya çapında yapılan bir araştırmadan da örnek veren Dok Gemi-İş Sendikası Genel Başkanı Necip Nalbantoğlu şu değerlendirmeyi yaptı: "Dünya çapında yapılan araştırmalarda 100 kazanın 98’inin önlenebileceğine işaret ediyor. Türkiye’de 98 ölümlü iş kazası oldu. Dünya örnekleriyle bizim bu kazaların 96’sına engel olmamız gerekiyordu. Bu kazaları ancak eğitimlerle engelleyebiliriz. 2002 yılında eğitimlere başlayabilseydik bugün sektörde 12 eğitimli eleman çalışacaktı."