Güncelleme Tarihi:
Hafta sonunda Doğa Derneği ve Atlas Dergisi tarafından düzenlenen “Tuz Gölü'ne Sadakat Yolculuğu” kapsamında bölgeye gelen Eken, bu yaz sonunda Tuz Gölü'nü ve bölgedeki diğer sulak alanları inceleme imkanı bulduklarını söyledi.
Sadakat Yolculuğu'nu özellikle Tuz Gölü'nün en fazla su bulunan bölgesine yaptıklarını ifade eden Eken, şunları kaydetti:
“Yani gölün suyu çekilse de bu bölgede her zaman su bulunuyordu. Ama ne yazık ki her zaman suyun bulunduğu alanın üzerinde minibüs, otomobil, motosiklet ve bisikletlerle gidilebiliyor. Üzerinde rahatça yürünebiliyor. Bu etkinlikte bir gerçeği gördük. Tuz Gölü için artık bir risk kalmadı, çünkü Tuz Gölü diye bir şey artık yok. Tamamen kuruyan 2 milyon yıllak Tuz Gölü'nü de kaybettik. Gölleri bir sulak alan olarak biliyorsak, suyu tamamen çekilmiş olan Tuz Gölü'nün tamamen kuruduğunu söylemek yanlış olmaz. Artık bunu kabul etmeliyiz.”
Şimdi Tuz Gölü için 2 alternatif bulunduğunu dile getiren Eken, “Ya bugüne kadar yapılan hataları sürdüreceğiz, kuşlardan sonra insanların da bölgeden gitmesine göz yumacağız. Ya da bilinçli su kullanımı ile gölü tekrar kazanacağız. Bu 2 alternatiften birini uygulayacağız” dedi.
“600 MİLYON METREKÜP SUYLA KURTARABİLİRİZ”
Eken, Konya Kapalı Havzası'nda yılda 1 milyar metreküp kullanılabilir su rezervinin olduğunu ifade ederek, halen bilinçsiz tarımsal sulama yüzünden yılda 1 milyar 600 milyon metreküp suyun kullanıldığını bildirdi.
Havzanın güneyinde, Toroslar'ın kuzeyinden akan suların Tuz Gölü'ne ulaşmadığını anlatan Eken, şöyle devam etti:
“Yılda 600 milyon metreküp suyu heba ediyoruz. Tuz Gölü'nün normalde su derinliği 40-50 santimetredir. Kapladığı alan ile çarparsanız 600 milyon metreküp suyla gölü kurtarabiliriz. Bu çok zor değil. Bilinçli su kullanımıyla güneyden kuzeye su akışının sağlıklı olması lazım. Konya Kapalı Havzası'nın kuzeyine su akışı olmadığı sürece gölün hayat bulması imkansız. Güneyde yer altına süzülen sular havzanın ortasına gelmeden kuyularla çekiliyor. Yer altından beslenen Tuz Gölü'ne bir damla su bırakılmıyor.”
Sulama politikasının değiştirilmesiyle göle yeniden hayat verilebileceğini vurgulayan Eken, “Kuraklık bir neden değil sonuçtur. Tuz Gölü'nde yaşanan, insan eliyle yaşanan bir kuraklıktır. İnsanın göller üzerindeki baskısını kaldırırsak Tuz Gölü başta olmak üzere diğer sulak alanlarımız tekrar doğayı süsleyecek” diye konuştu.