Tutuksuz yargılanacaklar

Güncelleme Tarihi:

Tutuksuz yargılanacaklar
Oluşturulma Tarihi: Şubat 03, 2001 00:00


DYP Şanlıurfa milletvekili Fevzi Şıhanlıoğlu'nun Kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmesinin ardından, olayla ilgili haklarında yakalama emri çıkarılarak Ağır Ceza Mahkemesi'nde ifadeleleri alınan MHP Osmaniye Milletvekili Mehmet Kundakçı ile MHP İçel Milletvekili Cahit Tekelioğlu'nun tutuksuz olarak yargılanmalarına karar verildi.

Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi, MHP İçel Milletvekili Cahit Tekelioğlu ile MHP Osmaniye Milletvekili Mehmet Kundakcı’nın, "Kaçma, delilleri karartma" ihtimalleri bulunmadığından tutuklanmalarına gerek olmadığına karar verdi.

Davanın dün görülen ilk duruşmasına, Tekelioğlu, Kundakcı ve avukatları ile Fevzi Şıhanlıoğlu’nun ağabeyi müşteki Muharrem Şıhanlıoğlu ve oğlu İdris Aslan Şıhanlıoğlu adına iki avukat katıldı.

Tekelioğlu ve Kundakcı’nın savunmalarını yapmalarının ardından MHP’li ve DYP’li milletvekilleri tanık olarak dinlenildi.

Mahkeme Başkanı Yılmaz Çamlıbel, milletvekillerini dinlemeden önce verecekleri ifadelerin önemine işaret ederek, "En sağlıklı bilgiyi siz vereceksiniz. Doğru kararı verebilmemiz için gördüklerinizi anlatmanız bizim için çok önemli" dedi.

Tanık olarak dinlenilen MHP Nevşehir Milletvekili İsmail Çevik, iç tüzük değişikliliğinin 3. maddesinin görüşüldüğü sırada muhalefet partilerinin milletvekillerinin komisyon üyelerinin bulunduğu yere gelerek, sözle ve fiziki olarak sataşmada bulunduklarını söyledi.

Çevik, Tekelioğlu’nun, muhalefet partili milletvekillerinin komisyon üyelerinin yanına geldiklerinde, esas duruşta durur gibi bir pozisyon aldığını ifade ederek, bunu ifade verirken de hareketleriyle gösterdi.

Çevik, muhalefet milletvekillerine müdahale etmeye yönelen Tekelioğlu’na, "Provokasyon bu dokunma" dediğini ileri sürerek, Tekelioğlu’nun daha sonra tekrar esas duruşa geçtiğini savundu.

MHP Bursa Milletvekili Burhan Orhan, DYP Milletvekili İlyas Yılmazyıldız’ın önce elindeki metni aldığını, daha sonra da önündeki mikrofonu çekiştirdiğini ifade ederek, bu olaylara müdahale ettiğini kaydetti. Orhan, bu sırada bir arbede yaşandığını, ancak kimin kime vurduğunu görmediğini söyledi.

Orhan’ın ifadesini tamamlamasının ardından Başkan Çamlıbel, mikrofonu sahiplenmesindeki tavrı çok beğendiğini belirterek, "Çok kararlı bir tavırdı" dedi.

MHP Bayburt Milletvekili Şaban Kardeş, Meclis Genel Kurulu’nda olayların çıkması ile bir anda itiş kakış yaşandığını, ancak kimin kime vurduğunu görmediğini söyledi. Kardeş, "Merhum Şıhanlıoğlu kulise çıkarken, eli belindeydi. Ancak silahı görmedim" diye konuştu.

MHP Trabzon Milletvekili Orhan Bıçakçıoğlu da olay anında Şıhanlıoğlu’nun çok agresif olduğunu ileri sürerek, "Eli belindeydi. Biz silahını da gördük. Turhan Güven ve Ali Şevki Erek’e durumu izah ettim. Erek, rahmetliyi kollarından tutarak dışarı çıkardı" dedi.

MHP Osmaniye Milletvekili Birol Büyüköztürk, kimin kime vurduğunu görmediğini söyledi.

Töre milletvekillerini sözle uyardı

DYP Hakkari Milletvekili Hakkı Töre, olaylar çıktığında solunda bulunan Şıhanlıoğlu’nu iki kişinin dövdüğünü gördüğünü ifade ederek, Tekelioğlu’nun Fevzi Şıhanlıoğlu’nun yüzüne yumrukla, Kundakcı’nın da tekmeyle göğsüne vurduğunu gördüğünü savundu. Töre, kavga eden milletvekillerinin arasına girerek, "Burası kavga, savaş yeri değil, barış yeridir" diye uyardığını ifade etti.

Bu sırada söz alan sanık Kundakcı, "Namus, şeref, Allah üzerine yemin etti. Tekmeyle nasıl vurulacağını izah edebilir mi?" demesi üzerine Başkan Çamlıbel’in söz verdiği Töre, "Hiç kimse benim kardeşim değildir. Allah var, ben gördüğümü söylerim. Kundakcı, bir basamak yukarıdaydı. Ayağını kaldırarak tekmeyle Şıhanlıoğlu’nun göğsüne vurdu" dedi.

Kundakcı’nın "Fotoğraflarda, televizyon görüntülerinde görülmüyor, kendisi nasıl gördü" demesi üzerine de Töre, iddia ettiği tekme olayını hareketle mahkeme heyetine gösterdi. Bunun üzerine yerinden "yalan söylüyor" diye bağıran Kundakcı’yı Başkan Çamlıbel uyardı.

DYP Antalya Milletvekili Salih Çelen, olay sırasında Cahit Tekelioğlu’nun yukarıdan aşağıya doğru yumruğunu savurduğunu gördüğünü, ancak yumruğun kime isabet ettiğini ya da etmediğini ise göremediğini söyledi.

DYP Burdur Milletvekili Mustafa Örs, Tekelioğlu’nun Şıhanlıoğlu’nun alnına yumrukla vurduğunu iddia etti.

DYP Bitlis Milletvekili Yahya Çevik ise Şıhanlıoğlu’na kimin vurduğunu görmediğini ifade ederken, DYP Ağrı Milletvekili Musa Konyar ile DYP Konya Milletvekili Mehmet Ali Yavuz da Tekelioğlu’nun yumrukla vurduğu yönünde beyanda bulundular.

İfadelerin tamamlanmasının ardından tanıkları topluca mahkeme heyeti huzuruna alan Başkan Çamlıbel, tanıklara Şıhanlıoğlu’nun olay sırasında sinirli olup olmadığını sordu. Çevik, Şıhanlıoğlu’nun oldukça sinirli olduğu yönünde beyanda bulunurken, diğer tanıklar sinirli olmadığı yönünde görüş bildirdiler.

Soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulunan sanık avukatları, müvekkillerinin Meclis çalışmalarına katılmaları için duruşmalardan vareste tutulmalarını istediler.

Müşteki avukatları ise MHP milletvekillerine atılan "suçun ağır cezalık olması ve toplumda infial yaratması" nedeniyle tutuklanmalarını talep ettiler.

Duruşma savcısı kanıtların toplanmış olması, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan gelecek raporun sanıklara atfedilen suçun niteliği yönünden lehlerine olması ihtimali bulunması ve belli bir ikametgah sahibi olmaları nedeniyle Tekelioğlu ve Kundakcı’nın tutuksuz yargılanmalarını istedi.

Ve karar açıklandı

Çamlıbel, verilen kısa aradan sonra mahkeme heyetinin aldığı kararı açıkladı.

Başkan Yılmaz Çamlıbel, İstanbul Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi’nin göndereceği rapor sonucunun beklenmesine, emanetteki video kasetlerinin seçilecek bilirkişi heyeti ve mahkeme heyeti ile taraf vekillerinin huzurunda tetkiki ve video kasetlerindeki görüntülerin ayrı ayrı ve kademe kademe fotoğraflanmasına karar verildiğini bildirdi.

Sanık ve müşteki avukatlarına soruşturmanın genişletilmesi yönündeki taleplerini bildirmeleri için süre verildiğini belirten Çamlıbel, tutuklamayı ihlal ettirecek kaçma, delilleri karartma ihtimali bulunmadığından Tekelioğlu ve Kundakcı’nın tutuklanmalarına yer olmadığını kaydetti.

Çamlıbel, Tekelioğlu’nun tutuksuz yargılanması konusundaki kararın üye Nihat Varol’un muhalefeti ve oyçokluğu ile alındığını söyledi.

3 sayfalık iddianame

Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Bekir Selçuk’un, DYP Şanlıurfa Milletvekili Şıhanlıoğlu’nun ölümüyle ilgili olarak MHP milletvekilleri Tekelioğlu ve Kundakçı hakkında ağır ceza mahkemesinde açtığı davanın iddianamesi 3 sayfa tuttu. İddianamede, TBMM Genel Kurulu’nda 30 Ocak 2001 tarihinde Meclis İç Tüzüğü değişikliğinin görüşüldüğü 51. birleşimin 5. oturumunda, değişikliğin 3. maddesiyle ilgili önergelerin oturumu yönetmekte olan başkanvekili tarafından okutulmak istendiği ifade edilerek, bunun üzerine muhalefete mensup milletvekillerinin oturdukları yerden sıra kapaklarına vurarak ve alkış tutarak protesto eylemine başladıkları kaydedildi.

Bu sırada, muhalefet milletvekillerinin yerlerinden kalkarak Başkanlık Divanı’na ait kürsüyle Komisyon üyelerinin oturduğu kısmın önüne gelerek protesto eylemlerine devam ettikleri belirtilen iddianamede, milletvekillerinin Komisyon üyelerine söz, el ve kol hareketleriyle saldırıda bulunduklarına işaret edildi. İddianamede, bu sırada, hükümeti oluşturan partilere mensup milletvekillerinden bir grubun yerlerinden kalkıp Başkanlık Divanı’nın önüne geldikleri ve perdelemede bulunduklarına ifade edilerek, bu süreçte iki grup arasında itişme ve küfürleşmeye varan tartışmaların başladığı kaydedildi. İddianamede şöyle devam edildi:

"Bu küfürleşme ve itişme devam etmekteyken, muhalefet milletvekillerinin bulunduğu grup içinde duran ve Komisyon üyelerine saldırıda bulunan Şanlıurfa milletvekili Fevzi Şıhanlıoğlu’na, grup sıralarında oturmakta olan İçel Milletvekili Cahit Tekelioğlu yumrukla alnının ortasına vurmuş, bilahare yumruklarını devam ettirmiştir. Bu sırada yine komisyon sıralarında oturmakta olan Mehmet Kundakçı da, Fevzi Şıhanlıoğlu’na yumrukla saldırmış, bu saldırılar sonucu Fevzi Şıhanlıoğlu, rahatsızlanması üzerine Meclis Genel Kurulu’ndan çıkarılmıştır. Kuliste fenalaşması üzerine Şıhanlıoğlu’na tıbbi müdahalede bulunulduğu, sonra da tedavi için Güven Hastanesi’ne kaldırıldığı, hastanede yapılan tıbbi müdahalelere rağmen öldüğü anlaşılmıştır."

İddianamede ölüm olayıyla ilgili olarak Güven Hastanesi’nde 31 Ocak 2001 tarihinde yapılan ölü muayenesinde, Şıhanlıoğlu’nun sol kaşının iç kısmında bir santimetre çaplı ekimoz ve şişlik, burun kökünde bir santimetre çapında hipereini ve burnunun uç kısmında bir santimetre çaplı heperemi bulunduğu ifade edilerek, vücudunun bazı yerlerinde de darp izleri tespit edildiği belirtildi. Adli Tıp Ankara Grup Başkanlığı’nda ceset üzerinde yapılan otopside, Şıhanlıoğlu’nun ölümüne doğrudan neden olacak travmatik bir bulgu saptanamadığı, saptanan travmatik lezyonların ölümüne dolaylı olarak neden olup olmadığı hususunun istenen laboratuvar tetkik sonuçlarından sonra belli olacağına yer verilen iddianamede, ön otopsi raporunda, ölümün solunum, dolaşım yetmezliğinden ileri geldiğinin bildirildiği kaydedildi.

İddianamede, şöyle devam edildi:

"Soruşturma sürecinde tespit edilen madde delillere, dinlenen tüm tanık anlatımlarına ve sanıkların savunmalarına göre, sanıklarda öldürme kastı yoktur. Her iki sanık müessir fiil kastıyla hareket etmişlerdir, ancak ölüm meydana gelmiştir. TCK’nın 452/2. maddesindeki suç oluşmuştur. Bu suç, ağır cezayı gerektiren suçtur. 3005 sayılı yasanın 4. maddesindeki suçüstü hali de mevcuttur."

İddianamede, Tekelioğlu ve Kundakçının TCK’nın 452/2 ve 463. maddeleri gereğince ayrı ayrı cezalandırılmaları talep edildi.

Mahkemedeki ifadeleri
Haberin Devamı

Kamer Abi git zaten sarhoşsun

Olay sırasında bana doğru birisi koştu. Hiç tanımadığım, görmediğim biri. Bana doğru yumruk atma teşebbüsünde bulundu, ama atamadı. Ben Kamer Genç'i ittim ve ‘Abi, zaten sarhoşsun, git yerine otur' dedim. Onun bulunduğu her oturumda mutlaka bir tartışma çıkmıştır. Benim olayda fiili olarak bulunmam söz konusu değildir. Önümüzde Türk Ceza Kanunu ve Medeni kanun var. Bu içtüzük değişmediği zaman, bu kanunların Meclis'ten geçmesi 4 yılı bulur. Bu içtüzüğün çıkması lazım. Gerginliğin nedeni de budur. Ölen kişiyle ilgili fiili bir hareketim olmamıştır.

Kısa boylu öfkeli biri bana saldırdı

Tekelioğlu:

Açık kahverengi takım elbiseli, kısa boylu ve çok öfkeli birinin bana doğru saldırdığını gördüm. Burnumun üzerine yumruk attı birisi ama kim olduğunu bilmiyorum. Refleksle kendimi korurken yumruk atmış olabilirim. Bu hareketten sonra gözümün altına bir yumruk geldi. Bu olayın üzerinden 6-7 dakika geçtikten sonra kulisteki milletvekillerinin içeriye girerek, 'Eyvah! Fevzi kriz geçiriyor' dediklerini duydum. Ben tanımıyorum. Daha sonra vefat ettiğini duydum. Aramızda bir husumet yoktur. Şıhanlıoğlu'na vurma düşüncesiyle hareket etmedim, onu hedef alarak hareket etmiş değilim.

Tuvalete bile polis götürdü

GÖRÜNTÜ YASAĞI

Duruşmaya Tekelioğlu ve Kundakçı ile 8 avukatı, müşteki Şıhanlıoğlu Ailesi adına da bir avukat katıldı. Duruşma salonuna muhabirler alınırken, foto muhabiri ve kameramanlar alınmadı. Duruşma salonu önünde polis tarafından kordon oluşturuldu. İddianamede Kundakçı ve Tekelioğlu hakkında Türk Ceza Kanunu'nun ‘‘kastı aşan adam öldürme’’ hükmünü içeren 452/2 ve 3'te 1'den yarıya kadar indirimi öngören ‘‘Faili belli olmayan adam öldürme: Müessir fiil’’ başlığını taşıyan 463. maddeleri uyarınca 6 yıl 8'er aydan az olmamak üzere ağır hapis cezası istendi.

MORALLER BOZUK

Sabah saatlerinde Güvenlik Şube polisleri tarafından gözlem altına alınarak savcılık makamına getirilen her iki milletvekilini polisler bir an olsun yalnız bırakmadı. Tuvalete bile polislerin götürüp getirdiği milletvekillerinin morallerinin oldukça bozuk olduğu, yüz ifadelerinin gergin olduğu gözlerden kaçmadı.

BASIN ORDUSU

Medya mensupları, gün boyu Adliye'yi kuşattı. Canlı yayın araçları Adliye bahçesinde sıra sıra dizilirken, her TV kanalının olayı izlemek için en az üç kameraman görevlendirmesi Adliye koridorlarındaki izdihamın artmasına neden oldu.

NEZARETTE BEKLEME

İfadelerinin alınması için savcının yanına ayrı ayrı girmesi gereken sanık vekiller, infaz suçundan aranan ve yakalandıklarında konuldukları nezarethanede bekledildi. Sanık milletvekillerinden Mehmet Kundakçı ifade verirken Tekelioğlu nezarethanede polis gözetiminde sırasını bekledi. Nezarethane adeta ziyaretçi akınına uğradı. MHP'li birçok milletvekillerin yakınları adliye koridorlarını doldururken, nezarethanede ‘‘geçmiş olsun’’ ziyaretinde bulundular.

TUVALET KRİZİ

Tekelioğlu'nun bir ara tuvalete gitmesi üzerine medya ordusu hareketlenirken, bazı stajer avukatlar ezilme tehlikesi geçirdi. Bazı kameramanların ise tuvalete kadar girmeye çalışması, MHP'lilerin tepkisine neden oldu.

ETTEN DUVAR

Milletvekillerinin gözaltında tutulduğu nezarethanenin önünde 50'ye yakın Çevik Kuvvet polisi etten duvar örerek güvenlik çemberi oluşturdu.

YEMEK YEMEDİLER

Moralleri oldukça bozuk görünen her iki milletvekili, arkadaşlarının yemek önerilerini geri çevirerek öğle yemeği yemediler.

  • Haberle ilgili daha fazlası:

    BAKMADAN GEÇME!