Tutuklandı

Güncelleme Tarihi:

Tutuklandı
Oluşturulma Tarihi: Ocak 26, 2015 02:23

DÖNEMİN Başbakanı Tayyip Erdoğan, bakanlar ve devletin üst düzey yöneticilerin kullandığı kriptolu telefonların dinlenildiği iddialarıyla ilgili başlatılan soruşturmada tutuklama istemiyle Gölbaşı Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edilen TİB eski Başkanvekili Osman Nihat Şen’le birlikte TİB ve BTK bünyesinde görev yapan İsmail Bakar, Bülent Kocagürbüz ve Ferhat Saraç, “Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacı ile temin etme, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma” suçlarından tutuklandı.

Haberin Devamı

Eski TİB Bilgi Sistemleri Daire Başkanı İlhan Elieyioğlu da dün Gölbaşı Adliyesi’ne giderek teslim oldu. Savcı Harun Ceylan’a yaklaşık 4 saat ifade veren Elieyioğlu, sevk edildiği nöbetçi mahkemece tutuklandı.

Eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz ile eski TİB Hukuk İşleri Daire Başkanı Adil Biçer, eski TİB görevlileri Hamza Demirezen, Ali Osman Tekin ‘adli kontrol’ kararıyla serbest bırakıldı. Halen BTK Diyarbakır Bölge Müdürlüğü’nde görev yapan dönemin TİB Veri Tabanı Koordinatörü Halil Çiçek, eski TİB Teknik İşletme Daire Başkanı Barış Yaslan ve eski TÜBİTAK görevlisi Özgür Ören ise adli kontrol kararı olmadan serbest bırakıldı.
TİB eski Başkanvekili Osman Nihat Şen, ifadesinde, özetle şunları söyledi:

VERİNİN DEĞİŞTİRİLME İHTİMALİ VAR

“Bilirkişilerin inceleme yaptığı verilerin imajlarının hangi tarihte alındığı belli değildir. Dolayısıyla bilirkişilerin çalıştıkları imajlar üzerindeki verilerin ayrıldığım tarih olan 16 Ocak 2014’ten sonra olma ihtimali vardır. Bilirkişi raporu eksiklerle doludur. Mühürlü kopya alınmamıştır. CMK’ya göre bir kopyanın tarafıma verilmesi gerekir. Bu yapılmamıştır. Bilirkişi her zaman imaj üzerinden çalışır. İmaj üzerinden çalışılmadığı taktirde verilerin değiştirilme ihtimali vardır. Ben ani olarak görevden alındığımdan ve yeni atanan TİB Başkanının olumsuz tavrından dolayı o tarih itibari ile mevcut bilgisayarların imajlarını almam mümkün olmadı. TİB bilgisayarlarının imajlarını almak mümkündür. Bilirkişi raporunu kabul etmiyorum. Dinlemelere ilişkin tespitin hangi bilgisayardan yapıldığına dair tek tek geriye doğru detaylı inceleme yapılması gerekir. Bulunan veriler dinlemenin bir işareti şeklindedir. Mutlak bir dinleme yapıldığını göstermemektedir. TİB’de kurulu çanakların casusluk suçu ile ilişkisi yoktur. Çanaklar işlevsizdir.”

İMAJ ALMAMIZA İZİN VERİLMEDİ

Haberin Devamı

TİB sistemine numara girişi yapma yetkisi ve şifresi bulunan şüphelilerden İsmail Bakar da ifadesinde, 17 Ocak 2014 tarihinde şifrelerin ve yetkilerinin kendilerinden alındığını anlatarak, özetle şunları söyledi: “Görev değişikliğinden sonra sorumluluğumuzda bulunan sistemlerin imajlarının alınarak muhafaza altına alınmasını istedik. Ancak bu talebimiz reddedildi. Tutanak tuttuk. Bülent Kocagürbüz, 9 Şubat 2014’te C.İ.İ. isimli kişinin bilgisayarında yabancı bir şahsın işlem yaptığını görmüş. TİB Başkanlığı’na ve savcılığa suç duyurusunda bulunmuş. Bu soruşturmada TİB’in verdiği cevap, ‘kamu yararına çalışan kamu personelidir’ şeklinde oldu.”

GÜVENLİK KULÜBESİNDE GÖREVLENDİRİLDİM

Bülent Kocagürbüz de “Bize direkt iletişimin tespitine ilişkin sisteme numara girişi yapma yetkisi verilmişti. Kurum kuruluşundan beri bu yetkimiz vardı. 20 Ocak 2014’te benim sistemler üzerinde işlem yapma yetkim kaldırılmıştır. Ayrıca tespit edilen veriler sisteme eski tarihli olarak yüklenebilir. Sistemde her türlü değişiklikte yapılabilir. Süreç içinde TİB’deki güvenlik kulübesinde de görevlendirildim” dedi.

GEÇMİŞE DÖNÜK VERİ YÜKLENEBİLİR

Şüphelilerden Ferhat Saraç, “Bilirkişi raporunda, sisteme veri işlenmesinin teorik olarak mümkün, pratik olarak mümkün olmadığı belirtilmiştir. Bize imkan verilirse veya yazılım bilgisi olan birisi, bu işlemi pratik olarak da gerçekleştirebilir. Veriler geçmişe dönük olarak sisteme yüklenebilir. TİB’de kriptolu telefonların dinlenilmesi ile ilgili herhangi bir farklı sistem yoktur. Kriptolu olup olmadığını tespit etmemiz mümkün değildir” savunmasını yaptı. Şüpheli Ali Osman Teker de, “Rapora teşkil eden sistemler şahsımın devrettiği sistemler değildir. Şahsım devrederken sistemden imaj alınmamıştır. İmajı alınmayan bu sistemler manipülasyona açıktır” değerlendirmesinde bulundu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!