Tutuklanan üniversitelilere hoca desteği

Güncelleme Tarihi:

Tutuklanan üniversitelilere hoca desteği
Oluşturulma Tarihi: Nisan 11, 2018 01:12

BOĞAZİÇİ Üniversitesi’nde, Zeytin Dalı harekâtı sonrasında bazı öğrencilerin şehit askerler için lokum dağıtmasını protesto ettikleri gerekçesiyle tutuklanan 10 öğrencinin aileleri basın toplantısı yaparak kamuoyundan yardım istedi.

Haberin Devamı

İstanbul Tabip Odası’ndaki basın açıklamasında Deniz Yılmaz’ın babası Bülent Yılmaz “Boğaziçi yönetimine sessizlikten çıkmayı, bu çocuklarla ilgili bildikleri ne varsa kamuoyuyla ve gerekirse hukuk önünde mahkemelerle paylaşmalarını öneriyoruz” dedi.

Deniz Kösem’in ablası Özlem Kösem şöyle konuştu: “Kardeşim uyutulmak üzere üç bacaklı bir köpeği sahiplenerek onun dördüncü bacağı oldu. 23 Mart’a kadar sıradan bir barınak gönüllüsüydü. Barınağa gidip onları besleyen, sıradan bir Boğaziçi Üniversitesi öğrencisiydi. 23 Mart’tan bu yana kalem tutması gereken elleri kelepçeyle tanıştı. Bir an önce bu çocuklar serbest bırakılmalı.”

Yaren Tuncer’in annesi Deniz Tuncer, “Benim kızım şehitlerimiz için de ağaçlar için de gözyaşı döken bir çocuktu. Evlerinde de özgürce konuşabildikleri için, sokaklarda da özgürce düşüncelerini ifade edebileceklerini zanneden, dil, din, vicdan özgürlüğünü savunan çocuklar. Henüz hazırlık sınıfı öğrencisi, 18 yaşında” diye konuştu.

BAŞÖRTÜLÜ OKULA GİDİLEBİLEN TEK YERDİ
Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Faruk Birtek ise tutuklanan öğrencilerden Noyan Öztürk’ün fotoğrafını göstererek şunları söyledi:
“Boğaziçi büyük acı çekiyor. Hüzün içinde. Bizim üniversitede böyle olaylar olmaz. Bunlar eşsiz çocuklar, hepsi pırıl pırıl. Terörle falan alakaları yok. Bunların hepsi benim öğrencim. Ama bu oğlan üniversitenin tek elbise giyen, kravat takan çocuğu. Karınca ezmez. Sessiz, terbiyeli. Bu adamdan ne teröristi olur? Nasıl bu insanları alıyorlar, nasıl götürüyorlar? Hepsinin pırıl pırıl olduklarına kefilim. Bu çocukların haklılığı ne zaman ortaya çıkacak? Ben ağlıyorum. Yanlarında olmak istiyorum. Dershanede berabersek, hapishanede de beraber olmak istiyorum. Geçmişte başörtülü öğrenciler sadece Boğaziçi Üniversitesi’nde okula gidebildi. Ben o çocuklara kapıyı açıyordum çünkü mağdur durumdaydılar. Onları baş tacı ediyordum. O öğrencilerin haklarını müdafaa etmeye tevessül etmiş insanlar başka öğrencilere komünist diye, onların hakkını elinden almaya çalışıyor. Bizim üniversitede başörtülü, başörtüsüz, sağ-sol kim varsa yemek yeriz, ders yaparız. Bu gençlerin önünü açmak lazım.”

BAKMADAN GEÇME!