Güncelleme Tarihi:
İnanç, Ankara’daki 2 katlı evinde, kedisi “Siyami” ve yavru Rottweiler köpeği ile yaşıyan İnanç, geçmiş olsun ve destek telefonlarını, “Ergenekon hükümlüsü Ünal İnanç buyrun” diye esprili şekilde açıyor. Evi Ankara’dan ve kent dışından ziyaretçi akınına uğrayan İnanç, şunları söyledi: “Bu yargılama tam 4 yıl 10 ay sürdü. Ben de 22 Ocak 2009’da polisler tarafından Ergenekon adlı terör örgütünün şüphelisi olarak gözaltına alındım. Mahkeme 19 yıl 1 ay hapsime karar verdi. Bana suç bilimci olarak bakarlar. En büyük handikabım şu: Bu Ergenekon örgütüne ben rüyamda mı katılmışım? Yargılamanın ilk günü diğer örgütdaşlarımdan öğrenirim diyordum. Bir de baktım ki herkes benim gibi. Kimse bu örgütü de üyesi olduğunu da bilmiyordu. Ben Güvenlik ve Yargı Muhabirleri Derneği’nin kurucusuyum ve yıllardan beri başkanlığını yapıyorum. Adalete güvenim sonsuzdur. Her ne kadar ben bir türlü ne olduğumu ve neden ceza aldığımı anlayamadıysam da hâkimlerden daha iyi bilecek halim yok. Yaş 75, prostat kanseriyim. Hastalığım ilerlemiş durumda ve tedavisi de na mümkün. Bel fıtığım var, kalkamıyorum. Evden kapı dışarı çıkamıyorum. Ne olduğunu öğrenemeden 19 yıl 1 ay aldım. Ama yüce adaletten daha mı iyi bileceğim? Yassıada duruşmalarına gittim, sıkıyönetim mahkemelerini izledim. Yassıada Mahkemesi Başkanı Salim Başol’la ahbaplık yaptım. 50 yıllık gazeteciliğim boyunca böyle mahkeme, böyle yargılama görmedim. Salona izleyici alınmamasına ise hayatım boyunca hiç rastlamadım. İleri demokrasi sayesinde adalet sistemimizde inkişaf var. Yüce yargıçlar karar açıklandıktan sonra birilerine inme iner, bayılırlar, kalp krizi geçirirler diye önlem olarak bu tedbiri almıştır herhalde.”