Güncelleme Tarihi:
Düzce’nin Kaynaşlı İlçesi’nde otobüsten partilileri selamlayan Kılıçdaroğlu kısa bir konuşma yaptıktan sonra Düzce’ye gitti. İşsiz gençlere yönelik kişisel gelişim eğitimi olan ’Gence Artı Projesi’nin açılışına katılacağı, Konak Düğün Salonu’nun önünde davul zurna ile karşılanan Kılıçdaroğlu, yaklaşık 400 kişiye seslendi. Düzgün, temiz ve namuslu siyaset yapacaklarını belirten Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: “Türkiye aydınlığa kavuşsun diye, herkesin karnı doysun diye mücadelemizi yapacağız. Mücadele sadece aş ve iş değil. Özgürlük de getireceğiz. Düşünebiliyor musunuz, 21’inci yüzyılın Türkiye’sinde vatandaş telefonla konuşmaktan korkuyor. AKP’nin kulakları çok büyük. Bunlar telekulak iktidarı. Vatandaşın derdini değil, telefonda ne konuştuklarını merak ediyorlar. Derdiniz varsa telefonla anlatın da belki Recep Bey Ankara’dan duyar.”
Aşın, işin partisiyiz
Kılıçdaroğlu, sertifika töreninde yaptığı konuşmada ise şunları dedi: “CHP hiç proje söylemez deyip duruyorlar. Ama yeni bir CHP var; geleceği ve halkı düşünen bir CHP. Kurultayda 41 proje söyledik. 41 kere maşallah demeleri gerekirdi. Sordular, finansmanı nereden? Çünkü projeden korktular. Toplam kamu harcamalarının 1.7’sini aile sigortasına aktardığımızda kaynak sorunu çözülüyor. Yalan söylemeyeceğiz dedik, öyle yapıyoruz. Kim ne derse desin kanmayın. Bu kardeşiniz sizin için çalışacak, çabalayacak; sizin bir derdiniz varsa o Kemal Kılıçdaroğlu’nun derdidir. 2.5 aylık bir çocuk anne kucağında ölüyorsa hepimizin ayıbı. Bu ayıbı aile sigortası ile tarihe gömeceğiz. Yeni CHP aş ve iş demektir; aşın, işin partisi olacağız. Yeşil kartları iptal edeceğimiz söylüyorlar; bu da yalan. Onu iptal etmeyeceğiz, o sağlık sigortasının alanı, daha da güçlendireceğiz.”
İmha yerine dosyaya girdi
Adalet Bakanı’nın, kendisinin dinlenmesiyle ilgili şikayeti konusundaki açıklamasından tatmin olmayan Kılıçdaroğlu, bu konuda da şöyle konuştu: “Bir gazeteci arkadaşla yaptığım telefon konuşması, olayla hiç ilgisi olmamasına karşın dava dosyasının içine yasaya aykırı olarak konuyor. Normalde onun imha edilmesi lazım. Bakanlığa suç duyurusunda bulundum, niye gereğini yapmadı? Oysa Bakanlığın soruşturma açması gerekirdi, savcıyı koruması değil. Eğer korursa savcı, yasa dışı her türlü işlemi yapabilir anlamına gelir. Bu doğru değil hukuk devletine yakışmaz.”
Bakanlık açıklaması
Adalet Bakanlığı, Kılıçdaroğlu’nun “Yaptığımız şikâyetleri Adalet Bakanı görmezden geldi” iddiası üzerine şu açıklamayı yapmıştı: “Yapılan inceleme sonucunda Cumhuriyet savcılarının delil toplama ve değerlendirme yetkilerini kötüye kullandıklarına dair delil gösterilmediği anlaşıldığından soruşturma yapılmasına gerek görülmemiştir. Sonuç kendisine tebliğ edilen Kılıçdaroğlu, avukatı aracılığıyla bu işleme karşı Ankara 7’nci İdare Mahkemesi’nde iptal davası açmıştır. Yargılama sonucunda işlemin yerinde olduğuna karar verilmiştir. Şikâyetin Adalet Bakanı tarafından görmezden gelindiği iddiası gerçeği yansıtmamaktadır.” Kılıçdaroğlu, 24 Haziran 2009’da İstanbul Cumhuriyet Savcıları Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın, Ercan Şafak, Fikret Seçen ve Mehmet Murat Yönder’den, gazeteci İlhan Taşçı ile görüşmesine soruşturma ile ilgisi bulunmadığı halde yer verildiğini öne sürerek şikâyetçi olmuştu.