'Tutuklama kararı zorlama ve manidar'

Feyzioğlu, “Kararı okudum, gerekçelerini anlamadım. Hukuk kuralları görmezden gelinerek zorlama bir tutuklama verildiği izlenimi edindim” dedi. Feyzioğlu’nun değerlendirmeleri şöyle:

GEREKÇESİNİ OKUDUM, ANLAMADIM
“Kararın gerekçesini okudum. Yani pek çok gazetecinin bulunduğu bir fotoğrafta ‘ceketinin önünü ilikliydi, solda değil sağda duruyordu gibi’ gerekçeleri anlayamadım. Zorlama gibi geldi. Okuduğum kadarıyla şüphelinin telefonunda ByLock ya da bir suç unsuruna rastlanmamış. ByLock kullanan bir avukatla ve bazı kamu görevlileri ile telefonlaştığından söz ediliyor.

FETÖ mensuplarını kamu görevine alanların ‘kandırıldım’ deyip işin içinden sıyrıldıkları bir yerde bu kişilerle yaptıkları kamu görevi sebebiyle görüşmek zorunda olan kişilerin tutuklanması manidar. FETÖ üyesi olduğu söylenen avukatlarla görüşmesini şüpheli, ‘temsil ettiği gruba karşı açılan davalar ve hukuki görüş almak’ şeklinde açıklamış. Burada önemli olan görüşüp görüşmediği değil konusu suç teşkil eden bir faaliyet sebebiyle görüşülüp görüşülmediğidir. Buna dair bir delilden söz edilmiyor kararda. İktidar partisi siyasetçileri, sağır sultanın duyduğu ayyuka çıkmış hukuksuzlukları ‘bilmiyordum’ deyip işin içinden sıyrılıyor; vatandaş içeriği ortaya konulmayan telefon konuşmaları ile suçlanıyor, tutuklanıyor.

EN BÜYÜK MEDYA GRUBUNA BASKI
Şüphelinin halinin tavrının, savunmasının kaçacağını gösterdiğinden söz edilmiş. Savunmasını okudum suç işlediğini kabul etmemiş. Hiçkimse zaten kendini suçlamak zorunda değildir. Bu onun kaçacağını da göstermez. Özetle şüphelinin tutuksuz soruşturulması mümkünken, hukuk kuralları görmezden gelinerek zorlama bir tutuklama verildiği izlenimi edindim. Bu izlenimden yola çıkarak, bu tutuklamanın Türkiye’nin en büyük medya grubuna yönelik bir baskı politikasının sopası olarak kullanıldığını değerlendirebiliriz.”