Güncelleme Tarihi:
İstanbul'dan biraz uzaklaşmak ister misiniz? Eskişehir, Afyon ve Kütahya civarında yaşamış 3000 yıllık Frigya uygarlığını anlatan ‘‘Kral Midas'ın Ülkesi’’ kitabı sayesinde oturduğunuz yerden tarihi ve mistik bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
Bir arkeoloji çalışması olmak gibi bir iddiası bulunmayan bu kitabın amacı, Anadolu topraklarındaki bu önemli mirası, tarihsel, kültürel ve coğrafi bir perspektif içinde görsel ağırlığı ön planda olarak geniş kitlelere sunmaktır’’. Böyle diyor önsözde Esbank'ın katkılarıyla yayımlanan kitabı hazırlayan Ertuğrul Algan. Algan biraz tevazu gösteriyor çünkü kitabın titiz ve uzun araştırmalar sonucu hazırlandığını elinize aldığınız ve yapraklarını çevirdiğiniz andan itibaren anlıyorsunuz. Üstelik, özellikle kitabın içeriği ve çıkış noktası itibariyle Türkiye'nin arkeolojik belleğine kalıcı bir katkıda bulunmuşlar.
Kulakları (Kralın eşek kulakları!) ve her tuttuğunun altın olması efsanesiyle ünlü kral Midas'ın ülkesini anlatan 212 sayfalık kitabı Eskişehir Anadolu Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. Ertuğrul Algan kaleme almış ama Algan'ın kitaba katkısı bu kadarla bitmiyor, kitapta yer alan bazı fotoğrafları da o çekmiş. Kitabın tasarımını ve kitapta epeyce yer tutan ilüstrasyon ve harita çizimleriniyse İrfan Ongara yapmış. Kitapta Frigya uygarlığının kalıntılarının görüntüleri, 200 adet özgün fotoğraf, gezi planı, bölge haritası ve Türkiye müzelerinde bulunan Frig eserlerinin fotoğrafları yer alıyor.
Üzerinden tarihin akışını değiştiren onlarca uygarlığın gelip geçtiği verimli Anadolu toprakları -başka bir deyişle- Küçük Asya, 3000 yıllık Frig uygarlığına 500 yıl boyunca ev sahipliği yapmış. Değişik kaynaklardan edinilen bilgilere göre Frigler, İ.Ö 1200'lü yıllarda Trakya'dan Anadolu'ya gelmiş ve İç Batı Anadolu'ya hakim olmuş bir Avrupa kavmi. Hititlerin yıkılmasından sonra, Kütahya, Eskişehir, Afyonkarahisar ve Seyitgazi dörtgeninde kalan dağlık bölgede yoğun olmak üzere, Kızılırmak yayının batısında kalan bölgeyle bügünkü Uşak iline dek uzanan bir alanda göçebe olarak yaşamışlar. Frigler, daha sonra Gordion'un başkentleri olduğu güçlü bir krallık kurmuşlar. Gordion günümüzde hala Büyük İskender gelene kadar kimselerin çözemediği meşhur düğümüyle hatırlanıyor. Gordion'un adını, İ.Ö 750'li yıllarda yaşayan ve Friglerin ilk kralı olduğu söylenen Gordias'tan aldığı düşünülüyor. Gordias aynı zamanda yukarıda sözünü ettiğimiz ve ‘‘tarihte bilinen’’ ilk Frigya kralı olan zenginler zengini Midas'ın da babası.
Friglerin bir başka özelliği de birçok yeniliğe imza atmış bir ulus olmaları. Giyim kuşamları çevrelerindeki uluslarca örnek alındığı bilinen ve ihraç malları arasında takılar ve dokumalar bulunan Frigler, tarihte aynı zamanda çağların modasını yaratan ulus olarak da nitelendiriliyor.
Arkeoloji ya da tarihle yakından ilgilenmeyen okurların bile aklını çelecek kitap birçok ilginç ayrıntıyla donatılmış ve bu yüzden kolayca okunuyor. Çizimler ve fotoğraflara şöyle bir göz attığınızda bile bir sürü yeni şey öğreniyorsunuz. Bu sayede nimetlerinden yararlandığımız uygarlığın mayasına önemli katkılarda bulunmuş bir toplumla tanışmak için iyi bir başlangıç da yapabilirsiniz. Yetmez mi?