Güncelleme Tarihi:
Her yıl çöllerden atmosfere karışan tozların miktarı yaklaşık 2 milyar ton olarak kabul ediliyor. Özellikle son yıllarda Sahra bölgesinden (Afrika) atmosfere salınan yıllık toz miktarı, dünya üzerindeki tüm kaynaklardan salınan toz miktarının yaklaşık yarısı kadar olmaya başladı.
Sahra’dan sonra gelen önemli toz kaynak alanları ise Ortadoğu ve Orta-Güney Asya… Türkiye ise konumu itibariyle ‘Tozlu Kuşak’ olarak ifade edilen Afrika, Orta Doğu ve Asya çöllerinin neredeyse tam ortasında yer alıyor. Bu nedenle Güneydoğu Anadolu Bölgesi ile İç Anadolu Bölgesi’nin Konya, Karaman, Niğde ve Nevşehir civarları toz taşınımının en fazla etkilediği yerler olarak öne çıkıyor.
Fakat her yıl oluşan bu toz oluşumu, iklim değişikliğinin neden olduğu aşırı hava koşullarının yaşanmasıyla şiddetini daha da artırmaya başladı. Örneğin, bu yıl Mart’ın ortasından Haziran’a kadar Orta Doğu'daki bazı ülkelerde gökyüzünün rengi uzun süre turuncuya döndü ve ağır toz fırtınaları yaşandı.
23 Mart’ta Irak’ta kaydedilen toz fırtınası, sisli hava ve görüş zorluğuna neden oldu. Aynı durum Suriye’de de yaşandı/yaşanıyor. Bu iki ülkede atmosferdeki pus nedeniyle onlarca insan toz fırtınaları nedeniyle nefes darlığı çekti, hastanelere sevk edildi. Hatta hayatını kaybedenler bile oldu.
Bölgede toz oluşumlarının sayısı artıkça olumsuz etkisi ülkemize kadar uzanıyor. Çünkü oluşan toz fırtınaları rüzgârlarla ülkemize taşınıyor. Son bir-iki aydır Suriye üzerinden Türkiye’ye giren tozlar başta Hatay’ın kent merkezi ve ilçeleri olmak üzere, Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde, Adana’nın da Kozan ve Saimbeyli ilçelerinde günlük yaşamı olumsuz etkiledi. Temmuz ayına kadar da toz/kum fırtınalarının süreceği tahmin ediliyor.
Rüzgâr kuvvetliyse tozlar, Akdeniz hatta Ege bölgesine kadar da uzanabiliyor. Bu yıl 31 Mart’ta Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada Antalya, Muğla, Burdur ve Isparta'nın iki gün boyunca toz taşınımı etkisinde olacağı bildirilmişti ve gerçekleşti. Toz taşınımı nedeniyle görüş mesafesinde azalma, hava kalitesinde düşme, yağış ihtimalinin az olduğu yerlerde çamur yağışları görüldü.
‘ARTIK TOZ FIRTINALARININ ETKİSİ SINIRLARI AŞIYOR!’
The Guardian’da görüşlerine yer verilen Nevada Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu Dekanı Müge Akpınar-Elçi, toz fırtınalarının artık belirli bir yeri etkilemeyeceğini ve küresel olarak geniş kapsamlı sorunlara yol açabileceğini hatırlatarak "Toz fırtınalarının etkisi bölgesel ve kıtasal sınırları aşıyor. Yani bu birilerinin sorunu değil, artık herkesin sorunu" ifadelerini kullandı.
İran'da bir iklim danışmanlık şirketinde toz araştırmacısı olarak görev yapan Nasim Hossein Hamzeh ise "Toz fırtınalarının artan sıklığı artık daha fazla sorun, daha fazla can kaybı ve daha fazla yıkım anlamına geliyor" dedi ve örneklerle açıkladı:
-- Toz ve kum fırtınaları, kuru bölgelerde hafife alınsa da en şiddetli doğal tehlikelerden birini temsil eden atmosferik bir olgudur. Orta Doğu'da ilkbahar ve yaz aylarında, genellikle kurak ve yarı kurak arazileri kaplar. Fakat bu konuda araştırma yapan pek çok uzman, bu yılın özellikle şiddetli geçtiğini söylüyor. Normalden çok daha erken geldiler ve çok daha fazla alana yayılıyorlar.
-- Örneğin Kuzey Irak, Mart ayından bu yana neredeyse her hafta bir kum fırtınasına tanık oluyor. Mayıs ayında Irak Çevre Bakanlığı teknik departmanı genel müdürü Issa al-Fayyad, ülkenin yılda ortalama 272 toz fırtınasıyla karşı karşıya kaldığını söyledi. 2050 yılına kadar yılda 300 güne kadar toz oluşacağını tahmin ediyor ve bu artışta iklim değişikliğinin kilit faktör olduğu konusunda uyarıyor.
Bu artışların yaşanması doğal olarak ‘Tozlu Kuşak’ olarak adlandırılan ülkemizi de doğrudan ilgilendiriyor.
Bu yıl Mart ayında Konya'nın Ereğli ve Karapınar ilçelerinin kırsal bölgelerinde toz fırtınası etkili oldu. | Fotoğraf: DHA
‘HAVA BASINÇ VE RÜZGÂR SİSTEMLERİNDEKİ DEĞİŞİMLER OLUMSUZ ETKİLİYOR’
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum Meteoroloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Güven Özdemir de küresel ısınmanın etkisi olarak hava basınç ve rüzgâr sistemlerindeki değişimlerin kum ve çöl toz fırtınalarında artışlara neden olduğunun altını çizerek “İklim değişikliği kuraklığı artırdıkça zaten kuru olan bölgeyi daha da ısıtıyor. Aynı zamanda hava düzenini yeni oluşumlar yaratacak şekilde değiştiriyor. Bu da daha fazla toz fırtınalarına neden oluyor” ifadelerini kullandı ve tozların oluşumlarına dair şu önemli bilgileri paylaştı:
-- Ekvator bölgelerindeki çöllerin ya da geniş toprak yüzeylerin, gün içerisindeki aşırı ısınması ve gün batımıyla sıcaklık farklılıklarının oluşması sonucunda kuvvetli rüzgârlar oluşur. Bu rüzgârlar sayesinde de kum ve toz fırtınaları meydana gelir.
-- Tozlar, genellikle çöl yüzeylerinden gökyüzüne dikey olarak kalkarak atmosferin üst seviyelerine taşınır. Bir kısmı da yatay olarak Ekvator bölgesinden kuzey enlemlere doğru taşınır. Bu taşınma batılı zonal rüzgâr ve jet rüzgârlarıyla kuzey, batı ve doğu yönlerinde salınım yaparak ilerler.
‘AVRUPA’DAKİ MEKANİZMA BİRAZ FARKLI’
Son yıllarda Orta Doğu dışında Avrupa’da da toz bulutları görünmeye başladı. Örneğin en son İngiltere’de görüldü. Hatta Avustralya’da da görüldü/görülüyor. Durum böyle olunca da akla şu soru geliyor: ‘Artık toz fırtınaları belli bölgelerde görülmesi dışında küresel bir durum haline mi geldi?’
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Adil Tek, “Avusturalya’daki durum, Ortadoğu ve Arap Yarımadası örneği ile aynı. Ama İngiltere ve Avrupa’daki mekanizma biraz daha farklı hatta bizim batı bölgelerde meydan gelen toz taşınımı mekanizmasıyla aynı benzerlikte” dedi ve şu bilgileri paylaştı:
-- Özellikle Sahra üzerinden kalkan çöl tozu atmosferik taşınımla binlerce kilometre yol kat ederek Avrupa üzerinde kızılımsı toz bulutları oluşturuyor. Zaman zaman bunlar yağışla birlikte kırmızımsı çamur şeklinde yere iniyor.
-- Tozla ilgili yapılan akademik çalışmalarda 1950’lerden bu yana Batı Akdeniz’de Sahra Tozu’nun taşınımının ve sıklığının arttığı ortaya konuluyor. Örneğin Kanarya Adaları'nı Şubat 2020'de büyük bir toz bulutu kapladı ve çok sayıda uçuşun iptaline sebep oldu.
-- Aslında tozun oluştuğu ve taşındığı alanlarda bir değişiklik yok. İklim değişikliği nedeniyle atmosfer, yer ve okyanuslarda biriken ısı enerjisinin atmosferik sirkülasyonu daha da hızlandırdığı artık önemli bir gerçek. Bu da diğer fırtınalarla birlikte, toz fırtınalarının sayısının artmasını daha olası hale getiriyor.
Geçen yıl yaz aylarında ABD Atmosfer ve Okyanus İdaresi (NOAA) tarafından yapılan açıklama, toz bulutlarının etkisinin ne kadar etkili olduğunu vurguluyor. Sahra Çölü'nden rüzgârla sürüklenen kum tanelerinden oluşan dev toz bulutu ABD'nin güney sahillerine kadar ulaştı. NOAA, 5 bin 600 kilometre genişliğinde, yüksekliği 1500 ila 6 bin metre olan toz bulutunun, bugüne dek atmosfer gözlem uyduları tarafından tespit edilen en geniş toz bulutu olduğunu duyurdu.
Geçen yıl yaz aylarında ABD Atmosfer ve Okyanus İdaresi (NOAA) tarafından yapılan açıklama, toz bulutlarının etkisinin ne kadar etkili olduğunu vurguluyor. Sahra Çölü'nden rüzgârla sürüklenen kum tanelerinden oluşan dev toz bulutu ABD'nin güney sahillerine kadar ulaştı. NOAA, 5 bin 600 kilometre genişliğinde, yüksekliği 1500 ila 6 bin metre olan toz bulutunun, bugüne dek atmosfer gözlem uyduları tarafından tespit edilen en geniş toz bulutu olduğunu duyurdu.
‘ÜLKEMİZİN HER YERİNDE GÖRÜLME SIKLIĞI ARTACAK’
Toz fırtınaları bizi de etkiliyor. Örneğin en son Suriye üzerinden ülkeye giren toz bulutu Adıyaman, Şanlıurfa, Kilis, Kahramanmaraş, Gaziantep ve Hatay'da etkili oldu. Peki bu taşınımlar zamanla ülkemizin daha batısına da yaygınlaşır mı?
Bu soruma Dr. Güven Özdemir, “Toz taşınımı herkesi etkiliyor. Önceki yıllarda daha az toz taşınımı görülürken son yıllarda etkisini arttı ve sıklıkla görünür oldu. Bu artık yeni normallerimizden biri... Zamanla ülkemizin her yerinde görülme sıklığı daha da artacaktır” cevabını verdi.
Adil Tek ise soruda altını çizdiğim şehirlerin çöl alanlarına daha yakın olduğunu ve bu nedenle buralarda toz taşınımının her zaman görüneceğinin altını çizdi ve şu bilgileri paylaştı:
“Batı bölgelerimiz ise daha çok Sahra kaynaklı tozdan etkileniyor. Tabii Sahra’dan olan taşınım uzak mesafeli olduğu için sıklığı Güneydoğu illerimize göre sıklığı daha az oluyor. Bizleri daha çok toz taşınımı etkiliyor. Zaman zaman taşınım olmadan da yerel toz fırtınaları oluyor. Geçtiğimiz yıl Ankara’nın Polatlı ilçesinde olduğu gibi.”
Ankara'nın Polatlı ve Haymana ilçelerinde etkili olan toz fırtınası hayatı felç etmişti. | Fotoğraf: DHA
OLUŞAN TOZLARIN İNSAN SAĞLIĞINA DA ETKİSİ ÇOK BÜYÜK!
“Çöl tozlarının haftalarca atmosferde asılı halde bulunması ayrıca atmosferdeki nemle su damlacıklarına karışması sonrasında da kuvvetli rüzgârlarla taşınması, insan sağlığı üzerinde olumsuz etkilere neden oluyor” diyen Dr. Güven Özdemir “Yaşlı ve çocuklarda bulaşıcı hastalıklara, alerji salgınlarına, astım ve hastalıklarına neden olabilir” ifadelerini kullandı ve ekledi:
-- Toz parçacıklarının solunması bakteriyel enfeksiyonlar için uygun koşullar kuru ve sıcak havalarda meydana gelebilir. Toz parçacıkları içindeki metal oksit türevleri enfeksiyon riskini artırabilir. Bu riskler mevsimlere göre de değişiklik gösterebilir.
-- Bunun yanı sıra bazı kısa süreli olumsuz etkileri de görülebilir. Örneğin; lojistik taşımacılığında, ulaşım yollarının zaman zaman kapanmasına ve nehir ve akarsuların su kalitesini etkileyebilir. Olumsuz görüş koşulları uçak iniş ve kalkışlarında pilotların görüş mesafesini kısıtlayabilir. Ayrıca uçak motorlarına zarar verebilir.
Dr. Güven Özdemir tozların, çevre ve toplum üzerinde olumsuz etkilerinin yanı sıra deniz ve kara ekosistemleri için mikro besin kaynağı özelliği taşıdığının da altını çizerek şu bilgileri paylaştı:“Çöl tozları; tarım alanlarının ve ormanların doğal gübre ve mineral açısından güçlenmesi için oldukça faydalı. Denizlerdeki plankton ve küçük balıkların, besin kaynağı olarak bu çöl tozlarını kullanması mahsul verimini artırıyor.”