OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 26, 2003 00:00
Türklerin cinselliÄŸine iliÅŸkin bir sondajı yansıtan habere göre ‘‘Hayatınızda seks ne derece önemli’’ sorusuna ‘‘çok önemli’’ diyen erkek sayısı beÅŸse, aynı cevap kadınlarda biri aÅŸmıyor. Eyvah ki ne eyvah! EÄŸer cevaplar asparagas deÄŸilse, düşünün ki, ülkemizde aklı fikri pantolon fermuarında bir erkek milleti ve buna hiç tınmayan bir kadın fasilesi yaÅŸamaktadır. Dön baba dönelim, hacılara gidelim.GEÇEN gün 'Milliyet'te yayınlanan haberi okuyunca, çok ÅŸaşırdım.Hem çok ÅŸaşırdım, hem de çok üzüldüm.Çünkü, Türklerin cinselliÄŸine iliÅŸkin bir sondajı yansıtan o habere göre, 'Hayatınızda seks ne derece önemli' sorusuna kadınlar ve erkekler son derece farklı cevaplar vermiÅŸ.Rakamlar tam hatırımda kalmadı ama, soruyu 'çok önemli' diye yanıtlayan erkek sayısı beÅŸse, aynı cevap kadınlarda biri aÅŸmıyor.Yani oran itibarıyla, yüzde 80'e yüzde 20 gibi bir uçurum ortaya çıkıyor.Eyvah ki, eyvah!*EYVAH, zira malum, eÅŸcinselleri hariç tuttuÄŸumuz takdirde, Havva Ana'mızla Adem Baba'mızdan beri yukarıdaki iliÅŸki iki farklı cinsiyetin birlikteliÄŸini zorunlu kılar.Eh, madem ki okyanusun bilmem kaç bin metre derininde yaÅŸayan ve hem erkek, hem de diÅŸi özellikleri aynı organizmada bütünleÅŸtiren hilkat garibesi mahlukata dahil deÄŸiliz, o halde cinsiyetler arasında en azından asgari bir 'arzu ortaklığı'nı tutturmuÅŸ olmamız 'olmazsa olmaz' ÅŸart niteliÄŸi taşıyor.Fakat kabul, soruÅŸturmayı biraz izafileÅŸtirmek gerektiÄŸini ben de biliyorum.* ÖYLE, çünkü biyo - genetik olarak çoktan ispatlandı ki, sırf insanlarda deÄŸil istisnasız hemen tüm canlılarda erkek ve diÅŸi cinsellikleri dev farklılık arzetmektedir.Ayrıntısına girecek deÄŸilim, bir 'zürriyet sürekliliÄŸi' kaygısından kaynaklanan ve hepimizin kromozom formüllerinde yer alan davranış tarzı, genel olarak diÅŸiyi 'azcı ve özcü' diye tanımlayabileceÄŸimiz bir 'seçiciliÄŸe' yönlendiriyor.Buna karşılık, aynı zürriyet kaygısı erkek yaratığı, 'çoÄŸulcu ve yüzeyci' bir 'toptancılığa' sürüklüyor.Bu tabiatta da böyle, her ne kadar toplumsal paradigmalar tarafından iÄŸdiÅŸ edilmiÅŸ olsa bile, insanoÄŸlunun bilinçaltında da böyle.Zaten iÅŸte bu yüzdendir ki bir Frenk atasözü 'Kadınlar Venüs'ten, erkekler Mars'tan gelir' deyip iÅŸin içinden çıkıveriyor.* ÃœSTELÄ°K, yine biliyorum, yukarıdaki türden bütün soruÅŸturmaları cımbızla ayıklamak ve satır aralarından okumak gerekir.Çalışmalar bilimsel yöntemle gerçekleÅŸtirilmedikleri için deÄŸil!Sorulara verilen yanıtlar aslında gerçeÄŸi pek yansıtmadığı için.Çünkü, ta ellili yıllara uzanan ve Amerikalıların cinsel hayatını sorgulayan ünlü Doktor Kinsley raporundan beri, böylesine sondajlarda biz erkek milletinin 'uçkur fetihlerimizi' fena halde abarttığımız; buna karşılık, aslında hiç de o kadar 'hanım hanımcık' olmayan kadınların pek püriten bir 'mütevazılık' sergilediÄŸi ortaya çıktı.Bütün ömrü hayatında iki tane köhne fahiÅŸenin pörsük memesine ve bir de saçı bigudili kaknem karısının yassı poposuna el deÄŸdirmiÅŸ zat-ı muhterem sondajı cevaplarken ÅŸiÅŸim ÅŸiÅŸim ÅŸiÅŸinip nasıl bir Don Juan, nasıl bir Kazanova olduÄŸuna iliÅŸkin binbir palavra sıkar ki, eh akan sular durur.Aksine, daha lise sıralarında fingirdeÅŸmeye baÅŸlamış, üstelik de daha sonra pek 'rahat durmamış' (!) bir kadın yemin billah, zifaf gecesi yatağına 'kız oÄŸlan kız' (!) olarak girdiÄŸini ve asla kocasından baÅŸka dikene dokunmadığını söyler.Ayrıyeten, erkek takımı 'müthiÅŸ' (!) cinsel performansından söz ederek haftanın yedi gününü birer birer sayar; buna karşılık adamın mahcup karısı ise 'ahh, ahh' gibisinden gözlerini havaya dikerek, 'Pazar öğleden sonra televizyonda maç baÅŸlayana kadar canımız sıkılıyor da' türü bir yanıtla durumu kurtarmaya çalışır.Ve tabii ki, tüm bu 'saptırmalı' cevapların kökeni 'erkek merkezci' pederÅŸahi toplum yapısından ve 'moral' denilen izafi ahlak paradigmasından kaynaklanıyor.Sabah - akÅŸam elalemin yatak odasında nöbet tutacak deÄŸil ya, sondajı gerçekleÅŸtiren bilim adamı da ister istemez bu cevaplar bazında rapor hazırlıyor.* TAMAM, bütün bunlar bir yana ama, yine de Türklerin cinselliÄŸindeki kadın - erkek uçurumu çok saÄŸlıksız tablo sergiliyor. Her iki şıkta da sergiliyor!Bir, eÄŸer cevaplar gerçekten 'asparagas'sa, aradaki muazzam farklılık, hem ülkemiz toplumundaki 'pederÅŸahiliÄŸi' ve 'moralist' baskıyı ortaya koyuyor; hem de iÅŸin içine gayet açık bir 'riyakarlık' faktörü girdiÄŸinden, o 'moralizm'in, yani 'ahlakiyatçılığın' yüzeyselliÄŸini patır patır döküyor..Ä°kinci şıkta, yani cevapların büyük ölçüde doÄŸru olduÄŸu varsayımında ise, durumun vahameti bu defa tam zirveye çıkıyor.Düşünün ki, ülkemizde aklı fikri pantolon fermuarında bir erkek milleti ve buna hiç tınmayan bir kadın fasilesi yaÅŸamaktadır. Dön baba dönelim, hacılara gidelim.Kabul, bu takdirde ne yapılacağı konusunda tavsiyede bulunmak benim üzerime vazife deÄŸil ama, yukarıdaki olgunun ciddiyetini kavramak ve onun derinine inerek çözüm yolları aramak için de illa 'seksolog' olmak gerekmiyor.Â
button