Güncelleme Tarihi:
ABD’nin yeni Savunma Bakanı Chuck Hagel, Pentagon’da düzenlediği ilk basın toplantısında Hürriyet’in sorularını yanıtladı. Suriye’de Türkiye için tehdit yaratan Esad rejiminin kontrolündeki kimyasal silahların gerçek ve tehlikeli olduğunu söyleyen Hagel, hazırladıkları acil eylem planları için ise sözü Genelkurmay Başkanı Orgeneral Martin Dempsey’e bıraktı. Dempsey de Türkiye, Ürdün ve İsrail ile ayrı ayrı hangi risklere karşı planlar hazırladıklarını ilk kez açıkladı.
ABD’nin Avrupa Ordusu (EUCOM) komutanı Oramiral James Stavridis’in geçen hafta ABD Senatosu’na verdiği ifadede bazı NATO ülkelerinin Suriye için acil eylem planları hazırladığını söylemesini hatırlatarak, ABD’nin Suriye’deki kimyasal silahlara karşı bu türden bir acil eylem planı olup olmadığı yönündeki sorumuza Hagel şöyle yanıt verdi:
SİLAHLAR GERÇEK VE TEHLİKELİ
“Suriye’deki kimyasal silahlar konusunda, biliyorsunuz Birleşmiş Milletler daha yeni, orada ne kullanılıp ne kullanılmadığı konusunda eski bir İsveçli diplomatı soruşturmayı yönetmesi için seçti. Bu önemli. Esad tarafından kimyasal silahların kullanıldığının henüz teyit edildiğini düşünmüyorum. Esad’ın kimyasal silahları var. Bu tehlikeli. Bu gerçek. Ve bizim buna nasıl cevap vereceğimiz konusunda bu gerçekle baş etmemiz gerekiyor. Burada duracağım ve farklı acil eylem planları konusunda sözü Genelkurmay Başkanı Orgeneral Dempsey’e bırakacağım.”
PLANLAR ORTAKLARA DAYANIYOR
Hagel’ın ardından söz alan Dempsey ise şunları söyledi: “Bu (kimyasal silahlar) en karmaşık zorluğu ortaklarımız üzerinden çalışıyoruz. NATO müttefikliğimiz kanalıyla Türkiye, çok güçlü bir bölgesel ortak Ürdün ve elbette İsrail üzerinden… Hepsiyle devam eden işbirliği çabalarımız var. Sadece kimyasal silah ihtimali için değil, aynı zamanda ağır silahların kontrolünün kaybedilmesi, mülteci ya da insani yardım operasyonlarına destek, balistik füze kalkanı üzerinden Türkiye’nin savunması, Ürdün’ün savunması… Dolayısıyla birçok acil eylem planımız var. Ve hepsi de bunun nasıl sonuçlanacağı konusunda belli seviyede bölgesel ortaklara dayanıyor.”
İSRAİL-TÜRKİYE İLİŞKİSİ KRİTİK
Hagel, ABD’nin mevcut politikasının Esad’ın hesaplamalarını değiştirmek üzerine kurulu olduğunu hatırlatıp, İsrail-Türkiye yakınlaşmasının bu hesaplamaları nasıl etkileyeceğini sormamız üzerine de şunları söyledi: “Türkiye ve İsrail arasındaki Başkan Obama’nın liderlik ettiği yakınlaşma, kritik derecede önemli. Hem Türkiye hem de İsrail için. Hem de kesinlikle Ortadoğu ve bizim menfaatlerimiz için. Bu ilişki, son birkaç yıldır değil ama ondan önceki yıllarda kuruldu, gelişti ve her iki ülke için de önemli. O yüzden bu ilişkinin tekrar sağlanması açıkça hepimizin menfaatine. Bu, Suriye’yi etkiler. Bu, çıkacak sonucu etkiler. Bu komşuları etkiler ve daha çok güven geliştirir. Bölgedeki komşular arasında Türkiye ve İsrail’in bazı ortak menfaatler için tekrar beraber çalışmaya başlamayacaklarından kuşku duyardım.”
ATATÜRK’E VE TÜRKLERE HAYRANIM
Hagel, son olarak geçmişte Atatürk’ü öven konuşmalarını hatırlatıp, yaptığı ilk basın toplantısında bu konuda bir şeyler söylemek isteyip istemeyeceğini sormamız üzerine de şunları söyledi: “Türklere, Türk Hükümeti’ne ve Atatürk’e hayranım. Yıllardır sadece Türkiye’de değil Amerika’da yaptığım farklı konuşmalarda da Atatürk’ten bahsettim. Atatürk, dünyada halen devam eden çok önemli bir mirasa sahip, çok belirleyici olan bir şey yaptı. Biz zaman zaman Batı’da Atatürk’ün yaptığını tam olarak takdir etmedik. Bu benim akademik bilgimin bir borcu. Sorduğunuz için teşekkürler.”