Güncelleme Tarihi:
Fransa’da Korsika mafyasının son olarak ünlü bir ceza avukatını öldürmesinin ardından Başbakan Jean Marc Ayrault, 10 maddelik mafya ile mücadele planını açıklarken, Le Figaro gazetesi de ülkedeki mafya faaliyetlerine ilişkin bir istihbarat raporu yayınladı.
Gizli damgalı 93 sayfalık raporda, Fransa’da faaliyet gösteren yabancı mafyanın yılda 2 milyar euroluk bir pazarı elinde tuttuğu belirtiliyor. Raporda, Fransa’nın güvenliğini ve ekonomisini tehdit eden, kalpazanlık, uyuşturucu ticareti, silahlı soygun, gasp, kadın ve göçmen ticareti suçlarında faaliyet gösteren mafya ailelerinin çarpıcı bir profili çiziliyor. Rapora göre, Fransa’da 2011 yılında, toplam 28 bin 770 mafyayla bağlantılı suç işlendi.
Yabancı mafyayı beş ana gruba ayıran rapora göre, İtalyan mafyası, geleneksel mafya faaliyetlerinin yanı sıra ‘yeşil enerji’ alanında etkinlik gösteriyor. Rüzgar enerjisi için arazi alımlarına tanınan ayrıcalıklardan yararlanmak üzere arazi alan İtalyan mafyası, Fransız memurların da katkısı ile bu alanda büyük paralar vuruyor.
Kaçak göçmen pazarının şampiyonu olarak tanımlanan Türk mafyası hakkında ise “Türkiye’de neredeyse hiç cezalandırılmayan bu mafya, Fransa ve Schengen bölgesine son derece ağır bir etki yapıyor. Özellikle 2009’dan bu yana Türkler Yunanistan’dan, Afgan, Iraklı, Suriyeli, Pakistanlı, Sri Lankalı, Bangladeşli, Arap ve Kafkas, on binlerce göçmen sokuyor. Bu göçmen akını Avrupa’ya giriş yapan yabancı göçmenlerin yüzde 90’ını oluşturuyor” ifadesi yer alıyor.
Raporda, uluslararası mafyanın Fransa’nın özellikle de sorunlu banliyölerinde giderek daha yerel ve küçük gruplar halinde ve daha da tehlikeli bir kararlılık içinde örgütlendiğine de dikkat çekiliyor. Fransa’da yılda 250 ton kenevir reçinesi satıldığını, tüm uyuşturucu kaçakçılığının 1 milyar euroluk bir pazara hakim olduğu rapor ediliyor. Bu miktar, tüm Fransız polisinin bir yıllık maaşlarına denk geliyor.
Geleneksel Marsilya, Korsika ve Roman mafyasının yanı sıra, banliyölerden yükselen yeni ve genç nesil bir mafya olgusuna da dikkat çekiliyor. Rus, İtalyan ve Çin mafyası da Fransa’da büyümekte olan mafya aileleri olarak gösteriliyor.
Eroin ticaretinde ise Türklerin yoğun yaşadığı Strasbourg kentinde yeni ortaya çıkan Türkofon (Türkçe konuşan ülkeler) mafyasının, Fransa’nın Kuzey Batı pazarına el koyduğu ve eroinin dağıtımı için Belçika, Hollanda ve Almanya ile işbirliği içinde olduğu kaydediliyor.
En çok şiddet kullanan Çeçen mafyası, gece hayatının yeni imparatorları olarak tanımlanıyor. Çeçenler, sahte evraktan, uyuşturucu kaçakçılığına, gasp ve hırsızlığa kadar pek çok alanda faaliyet gösteriyor. Kullandıkları şiddet yöntemleri ile diğerlerinden kolayca ayırt edilebiliyor.
Toplam 1 milyon euroluk bir pazara hükmeden Afrika mafyası (Nijerya, Kamerun, Zaire, Mali), internet üzerinden soyguna yoğunlaşırken, internet şarlatanları özellikle internet kafeleri kullanıyor.
Avrupa’nın yeni mafya olgusu Çin mafyası ise uyuşturucu ve fuhuşta etkili. Özellikle Paris’te gün ortasında sokaklarda başlayan, ardından masaj salonlarında devam eden Çinli kadın ticareti, giderek taşraya da yayılıyor. Salon açmak için genellikle emekli Fransız vatandaşlarının isimleri kullanılıyor.
Kadın ticareti ve fuhuş mafyasında ise başı Bulgar mafyası başta olmak üzere Doğu Avrupa ülkeleri ve Nijer başta olmak üzere Afrika çekiyor.
Sahte para havalesinde geleneksel mafyanın yanı sıra İsrail mafyasına dikkat çekilirken, yeni teknolojiyi kullanan mafyanın giderek Fransa’da faaliyetlerini arttırdığının altı çiziliyor. Artışa, Schengen bölgesinde sınırların kalması, bazı ülkelere tanınan vize ayrıcalıkları, istihbarat işbirliği eksikliğinin neden olduğu belirtiliyor.