Güncelleme Tarihi:
Uluslararası Ölü Yakma Federasyonu'nun tek Türk üyesi Murat Aslanoğlu, Marmaris, Fethiye ve Bodrum'da yerleşik yabancıların ön ödemeli olarak İngiliz cenaze şirketlerinden defin töreni satın aldığını söyledi. Hıfzıssıhha Kanunu'na göre ihtiyaç duyulması halinde belediyelerin krematoryum (ölü yakılan yer) açabileceği ifade edilmesine rağmen belediyelerin görevleri arasında Belediye Kanunu'nda böyle bir madde bulunmadığını kaydeden Aslanoğlu, bunun da yasal bir boşluk yarattığını kaydetti.
ULUSLARARASI Ölü Yakma Federasyonu'nun tek Türk üyesi Murat Aslanoğlu, Marmaris, Fethiye ve Bodrum'da yerleşik yabancıların ön ödemeli olarak İngiliz cenaze şirketlerinden defin töreni satın aldığını söyledi. Hıfzıssıhha Kanunu'na göre ihtiyaç duyulması halinde belediyelerin krematoryum (ölü yakılan yer) açabileceği ifade edilmesine rağmen belediyelerin görevleri arasında Belediye Kanunu'nda böyle bir madde bulunmadığını kaydeden Aslanoğlu, bunun da yasal bir boşluk yarattığını kaydetti.
Türkiye'de ilk defa cenaze hizmeti veren şirketler uluslararası bir konferansta bir araya geldi. Antalya'da düzenlenen Birinci Uluslararası Cenaze Hizmetleri Konferansı'na Almanya, Yunanistan, İngiltere ve Türkiye'den 25'e yakın firma, kültürler arası cenaze törenlerinin sunduğu fırsatları, farklı dinlere mensup kişilere eşit cenaze hizmeti vermenin yollarını tartıştı.
EŞİT CENAZE HİZMETİ
Aynı zamanda Avrupa Cenaze Hizmetleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Ulusal Cenaze Hizmetleri Derneği (CENHİZDER) Kurucu Üyesi olan Murat Aslanoğlu, konferansının amacını “Cenaze ve defin hizmetlerine sadece bizim açımızdan değil, başka gözlüklerden de bakabilmemizi sağlamak” olarak açıkladı. Türkiye'de belediyelerin herkese eşit düzeyde hizmet verme şansının giderek azaldığını kaydeden Murat Aslanoğlu, “Nasıl sağlık hizmeti veriliyorsa Türkiye'de yaşayan farklı dinlere mensup herkese cenaze hizmetinin de verilebilmesi gerekiyor” diye konuştu.
ÇOĞUNLUK BELİRLİYOR
Türkiye'de cenaze hizmetlerinin şeklinin Müslüman çoğunluk tarafından belirlendiğini kaydeden Aslanoğlu, şunları söyledi:
“Cenaze ve defin hizmetleri tamamen belediyelerin, yerel otoritelerin kontrolü altında. Malesef herkese eşit düzeyde verilebilen bir cenaze hizmeti de söz konusu değil. Bunun yazılı bir standartı da yok. Bu noktada dinin çok büyük etkisi var. Çoğunluk kimse, belediyeler ona göre kendini şekillendiriyor. Farklı kültürlere hizmet verme olanağını ortadan kaldırıyor.”
PARASI OLANA ÖZEL HİZMET
Belediyeler tarafından sağlanan cenaze hizmetlerinin çok ucuz olduğunu ve bunun da sektörün gelişmesini engellediğinin altını çizen Aslanoğlu, “Türkiye'de parası olana da olmayana da aynı hizmet veriliyor. Türkiye global dünyada yer almak istiyorsa parası olana arzu ettiğini sunması gerekir. Bunu belediyelerin yapabilme şansı yok. Bu açıdan özel şirketlerin artması gerektiğini savunuyoruz. Belediye düzenleyici bir kurum olarak varlığını koruyabilir” diye konuştu.
Murat Aslanoğlu, Marmaris, Fethiye ve Bodrum'da yerleşik yabancıların ön ödemeli olarak İngiliz cenaze şirketlerinden defin töreni satın aldığını söyledi. Aslanoğlu, “İnsanlar ölmeden önce nasıl bir cenaze hizmeti almak istediklerini firmalara aktarıyor ve onu bir ödeme planına bağlıyorlar. Türkiye'de de iki İngiliz şirketi Marmaris, Bodrum ve Fethiye'de yaşayan İngilizlere yönelik çalışma yapıyor” diye konuştu.
KREMATORYUM TARTIŞMASI
Aslanoğlu, Türkiye'de krematoryum kurulması noktasında yasal boşluk olduğunu söyledi. Hıfzıssıhha Kanunu'na göre ihtiyaç duyulması halinde belediyelerin krematoryum açabileceği ifade edilmesine rağmen Belediye Kanunu'nda belediyelerin görevleri arasında böyle bir madde bulunmadığı ve bunun da yasal bir boşluk yarattığını kaydeden Murat Aslanoğlu, firma olarak ölü yakılması konusunda talepler geldiğini, ama bu talepleri geri çevirmek durumunda olduklarını söyledi.
GENCER'İN KÜLLERİ
CENHİZDER Kurucu Üyesi Aslanoğlu, krematoryum kurulsa bile küllerin ne olacağı konusunun bir muamma olduğunu kaydetti. Dünyaca ünlü soprano Leyla Gencer'in küllerinin denize savrulması konusunun bile hukuki olarak tartışmalı olduğunu kaydeden Aslanoğlu, şunları söyledi:
“Küller denize savrulabilir ya da savrulmayabilir diye bir düzenleme yok. Ama kaldı ki o küllerin hukuki bir çözüme ihtiyacı var. Mesela Almanya'da küller mezarlıkta özel bir bölüme yerleştiriliyor. Alıp eve götüremiyorsunuz. İnsan külünün hukuki olarak değeri var. Ama Türkiye'de buna ilişkin yasal bir düzenleme yok.”