Türkler davasında yeni bir şey yok

Güncelleme Tarihi:

Türkler davasında yeni bir şey yok
Oluşturulma Tarihi: Ekim 23, 2000 00:00

Haberin Devamı

DİSK genel başkanlarından Kemal Türkler'in, 20 yıl önce evinin önünde öldürenlerden biri olmakla suçlanan Ünal Osmanağaoğlu'nun yargılanmasına devam edildi. Osmanağaoğlu, mahkeme heyetine dilekçe vererek gazetecilerin görüntü ve fotoğraf almalarını istemediğini belirtti. Mahkeme heyeti gazetecileri, sanığın isteğini yerine getirmeleri için uyardı.

Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Metris Cezaevi'nde tutuklu olan sanık Ünal Osmanağaoğlu katıldı. Türkler'in eşi Hatice Sebahat Türkler ile kızı Nilgün Soydan da duruşmada hazır bulundu.

Heyet başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na gönderilen yazıya cevap geldiğini, söz konusu yazıda Ankara MHP ana davası dosyasının Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildiği ve burada işlem gördüğünün bildirildiğini tutanağa geçirdi.

Azmettiren Türkeş beraat etti

Bunun üzerine söz alan sanık avukatlarından Selçuk Sunay, Ankara'daki dosyanın gelmesinin zaman alacağını belirterek, dosyanın getirtilmesinin davanın aydınlatılmasına bir katkısının bulunmayacağını savundu. Müvekkilinin tahliyesi konusunda eski beyanlarının geçerli olduğunu ifade eden avukat Sunay, şöyle konuştu:

''Duruşmalarda tanık olarak dinlenen Abdurrahman Bozkurt, müvekkilimizi teşhis edememiştir. Tanığın olaydan sonra verdiği eşkal de müvekkilimize uygun değildir. Ayrıca, İstanbul MHP ana davasında müvekkilimizi azmettirdiği iddia edilen Alparslan Türkeş ve Celal Adan gibi kişiler, beraat etmiştir. Mahkeme isterse, bu davanın gerekçeli kararını sunabiliriz. Müvekkilim 1.5 yıldır mağdur edilmiştir. Beraatini talep ediyorum.''

Robot resimler kanıt

Müdahil avukatı Rasim Öz ise dava dosyasının aydınlığa kavuşması için Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dosyasının istenmesi gerektiğini belirterek, sanık avukatının müvekkillerinin olaya karıştığına dair delil olmadığı yönündeki savunmalarını kabul etmediğini söyledi. Olay tarihinde çizilen robot resimdeki kişi ile bugünkü Ünal Osmanağaoğlu arasında fazla bir fark bulunmadığını kaydeden avukat Öz, olay tarihinde çizilen iki robot resimden birinin Ünal Osmanağaoğlu'na, diğerinin de Abdülsamet Karakuş'a ait olduğunu belirtti. Öz, bu resimleri mahkemeye verdi.

Dosya kapsamı, isnat edilen suçun niteliği ve delillerin henüz toplanmamış olmasını dikkate alarak Osmanağaoğlu'nun tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dosyanın istenmesi için tekrar yazı yazılmasını kararlaştırdı.

Ahaliyi ayaklandırmaktan idam

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, DİSK genel başkanlarından Kemal Türkler'in, 22 Temmuz 1980'de evinin önünde otomobiline binmek üzereyken, Ünal Osmanağaoğlu ile arkadaşları Aydın Eryılmaz, Abdülsamet Karakuş ve İsmet Koçak tarafından öldürüldüğü, koruma polisi Ali Bilsev'in de yaralandığı belirtiliyor.

İddianamede, bu olaya ilişkin Osmanağaoğlu'nun suç ortakları hakkında Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde kamu davası açıldığı, İstanbul ilinde sıkıyönetimin kalkması nedeniyle sanık hakkındaki dosyanın ayrılarak, genel hükümler uyarınca suç yeri sorumluluk alanı nedeniyle Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildiği kaydediliyor.

Suçun, DGM'nin kuruluşu hakkındaki kanunun geçici 1. maddesi gereğince, kanunun yürürlüğe girdiği 1 Mayıs 1984'ten önce işlenmesinden dolayı Osmanağaoğlu'nun DGM'de yargılanmasının mümkün olmadığı belirtilen iddianamede, sanığın TCK'nın 149/2. maddesi gereğince ''Ahaliyi ayaklandırarak birbirini öldürmeye sebebiyet vermek'' suçundan idam cezasına çarptırılması isteniyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!