Güncelleme Tarihi:
Gaziantep’te 2012 yılında Dr. Ersin Arslan’ı bıçaklayarak öldüren Murat Geceken’e verilen 24 yıl hapis cezası Yargıtay tarafından onandı.
Murat Geceken, 17 Nisan 2012 tarihinde 17 yaşındayken Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi’nde tedavi gören 80 yaşındaki dedesinin ölümünden sorumlu tutuğu Göğüs Cerrahisi Uzmanı Dr. Ersin Arslan’ı, göğsünden ve karnından bıçaklayarak öldürdü. Cinayetin ardından Geceken tutuklanırken, ölen Dr. Ersin Arslan’ın ismi ise görev yaptığı hastaneye verildi.
OLAY NEYDİ?
Gaziantep’te 2012 yılında hasta yakını 17 yaşındaki M.G., Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi’nde görevli 30 yaşındaki Dr. Ersin Arslan’ı bıçakla göğsünden ve karnından yaralamış, durumu ağır olan Dr. Arslan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı.
“BU TÜR KARARLAR ÖNEMLİ”
Doktor Ersin Arslan'ın öldürülmesinin ardından verilen karar ile ilgili hurriyet.com.tr’den Buse Özel’e konuşan Türk Tabipler Birliği Merkez Konseri Delegesi Dr. Ali Özyurt bu tür kararların önemli olduğunu belirtti. Özyurt, sağlıkta şiddetin önlenmesi için yapılması gerekenleri şöyle özetledi:
“GÜVENLİK GÖREVLİLERİ TEHDİT EDİLİYOR”
"Hala güvenlik önlemlerinin yeterli olmadığını düşünüyorum. Ersin Arslan 3 yıl önce odasında bıçaklanarak öldürüldü. Geçtiğimiz hafta Dr. Aynur Dağdemir yine hastanede başka bir şiddeti önlemek isterken bıçaklanarak öldürüldü. Yani bu 3 yılda aslında güvenlik önlemlerinin hala yeterli derecede alınmadığını görüyoruz. Özel güvenliklerin zaten yeterli bir eğitimden geçip geçmedikleri belli değil. Daha önce benzer olaylarda güvenliklerle konuştuğumuzda onlar da hasta yakınları tarafından tehdit edildiklerini ve korktuklarını söyledi.
“SORUNLU HASTADAN UZAK DURMAYA ÇALIŞIYORLAR”
İkinci olarak politikacıların söylemlerinin değişmesi gerekiyor. 'Doktor efendi devri bitti' gibi cümleler bu meslekleri değersizleştiriyor, onursuzlaştırıyor. Oysaki biz hekimliği ilk seçtiğimizde hastamızı kurtarmak için canla başla çalışırdık. Başımıza bir şey gelir mi diye düşünmezdik ancak şimdi bu iletişim bozuldu. İletişimin bozulması empatiyi ve sağlık hizmetlerindeki niteliği de düşürüyor çünkü hekimler sorunlu bir hasta ya da hasta yakını gördüklerinde uzak durmaya çalışıyorlar. Korkuyorlar.
“CAYDIRICI CEZALAR OLMASI GEREKİYOR”
Ayrıca bu caydırıcı cezaların daha fazla olması gerekiyor ama güvenlik artırılmadığı sürece yine yeterli olmayabiliyor. Son olarak da SABİM (Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi) gibi yerlerde çağrı merkezinde çalışanlar yeteri kadar eğitimli olmayabiliyor ve bu nedenle şikayet için arayan kişinin şikayetini doğru alamayabiliyor. Mesela doktor muayene etmeden antibiyotik yazmadıysa bu doğru bir davranıştır ancak hasta arayıp bunun için şikâyette bulunduğunda bu kayda geçiyor ve doktorlara bu şikâyet olarak ulaşıyor. Bunların hepsi mesleğin önemli sıkıntıları.”