Güncelleme Tarihi:
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan onuruna verdikleri yemekte Dışişleri Bakanlığı'nda bir araya geldi.
Biden, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'yi son ziyaretinde, Başbakan Erdoğan'ın hasta yatağındayken kendisini evine davet etme ve ailesiyle birlikte ağırlama nezaketi gösterdiğini hatırlattı.
"Amerikalı dostlarıma şunu söylüyorum; bir Türk ailesi tarafından evlerinde ağırlanana kadar, misafirperverliğin gerçek anlamını bilemezsiniz" diyen Biden, şimdi de Erdoğan'ı ailesi ile ABD'de ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduklarını söyledi. Biden, Erdoğan'ın çocuklarının ABD'de okumasından duydukları memnuniyeti de dile getirerek, "Torunlarınızdan birinin burada doğduğunu öğrendim. Bu aile bağı, bizleri daha da yakın hale getiriyor" diye konuştu.
Joe Biden, "Sayın Başbakan, sizinle ilk tanıştığımızda da söylediğim gibi, liderliğinize büyük bir inanç besliyorum" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin büyük ve yükselen bir güç olduğunu ifade eden Biden, Başbakan Erdoğan'ın bu ziyaretinin, ABD'nin en önemli ilişkiye sahip olduğu ülkelerden biri olan Türkiye ile ilişkilerinde, kritik bir zamanda düzenlendiğine dikkati çekti. Biden, Türkiye ve ABD'nin, 60 yılı aşkın süredir NATO müttefiki olduğuna işaret ederek, "Değişen bir bölge ve değişen bir dünyanın taşıdığı zorlukların çıkarlarımızı bu denli kuvvetli biçimde bir araya getirdiği bir zamanın daha önce görüldüğünden emin değilim. Zorluklar, sadece Beşşar Esed'in iktidardan gidişini hızlandırmak değil, aynı zamanda ondan sonra istikrarlı, güvenli ve demokratik bir Suriye'ye zemin hazırlamak. Çünkü bu, Suriye halkının acılarını dindirmenin gerçekten tek yolu" dedi.
ERDOĞAN, KERRY İLE ÖĞLE YEMEĞİ YEDİ / FOTO GALERİ
MÜMKÜN OLDUĞUNCA ÇALIŞMAMIZ GEREKİYOR
Bunun yanında, hem İsrail hem Filistin tarafının yapıcı bir şekilde ilerleme sağlamasına yardımcı olabilmek için Ortadoğu barış sürecinde pencereyi açık tutabilme ve Afganistan'daki savaşı sona erdirme gibi konuları da iki ülkenin birlikte çalıştığı diğer zorluklar arasında gösteren Biden, şöyle devam etti:
"Aynı hedeflere sahibiz, bunların gerçekleşmesi için mümkün olduğunca yakın çalışmamız gerekiyor. Başkan Obama'nın yönetime ilk geldiğinde belirtiği gibi Türkiye'nin büyüklüğü işlerin merkezinde olabilme yeteneğinizde yatıyor. Eminim bazen bir şeylerin daha az merkezinde olmayı istiyorsunuzdur ama Sayın Başbakan, hepimizin bildiği gibi bu durum, bu mükemmel olmayan dünyada, liderlik için ödenen bedeldir. İyi haber ise ABD ve Türkiye omuz omuza durduğunda hiçbir zorluk bizim için fazlasıyla büyük değil. Başkan Obama'nın dediği, aynı zamanda Kabine Odası'ndaki uzun görüşmemizde ortaya koyduğu gibi, bu ortaklığı tamamen benimsiyoruz. Türkiye'nin bizimle birlikte çalışarak ekonomik, siyasi ve stratejik etkisinin daha artmasını ve daha da genişletmesini tamamen benimsiyoruz".
ABD-Türkiye ilişkilerinin son 60 yılda iki tarafa da olağanüstü faydalar sağladığını söyleyen Biden, "Şundan kesinlikle eminim ki önümüzdeki 60 yıl her iki ülkeye de daha büyük yararlar getirecek. Dolayısıyla Sayın Başbakan, bölge ve dünya için, ülkelerimiz için, bu anı en iyi şekilde değerlendirelim, çünkü birlikte dost ve müttefikler olarak birçok yeri şu andakinden daha iyi hale getirebiliriz" şeklinde konuştu.
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Biden, eşi ve Dışişleri Bakanı Kerry ile eşine bugün gösterdikleri misafirperverlik için kalpten teşekkür ettiğini dile getirdi. ABD Başkanı Barack Obama ile baş başa ve heyetler arasında uzun süreli toplantı gerçekleştirdiklerini hatırlatan Başbakan Erdoğan, bölgesel konuları ve Türkiye-ABD arasındaki ekonomik ilişkileri değerlendirme fırsatı bulduklarını, istişarelerin detaylarına daha dar kapsamlı olarak bu akşam yemekte devam edeceklerini söyledi.
ÇOĞULCU DEMOKRASİ VE HUKUK DEVLETİ ANLAYIŞI, BİZLERİ AYRILMAZ BİÇİMDE BAĞLIYOR
Türkiye-Amerika ilişkilerinin çoğunlukla siyasi tarih konusu olarak bilindiğini dile getiren Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Oysa iki milletin, her geçen gün derinleşen ve güçlenen bağlarının temelinde, kadim semboller ve karşılıklı fedakarlıklar yatıyor. Şu anda bulunduğumuz bu güzel binanın sadece bir mil uzağındaki George Washington Anıtı'nda, üzerinde Sultan Abdülmecit'in tuğrasının bulunduğu bir mermer blok yer alıyor. Sultan Abdülmecit, dönemin Amerikan Hükümetinin ricasını kırmayarak, ABD'nin bağımsızlığını simgeleyen bu anıta bir hediye göndermiştir. Beyaz mermere Osmanlı figürlerinin işlendiği blokta şu ifadeler yer alıyor: (İki ülkenin ebedi dostluğunu güçlendirmek için, Abdülmecit Han, Washington'daki dikili taşa adının yazılmasına izin verdi.) Yaklaşık 170 yıl öncesinden gelen bu hatıra, bizlere iki ülkenin dostluğunun kökenlerini hatırlatıyor.
George Washington Anıtı'ndan biraz ileri yürüdüğünüzde, karşınıza Kore Savaşı Anıtı çıkar. Kore Savaşı'nda yaşamlarını kaybeden fedakar askerler için yapılan bu anıtta, tıpkı bundan 60 yıl önce Kore'de omuz omuza savaşan askerlerimiz gibi iki ülkenin bayrakları yan yana dalgalanıyor. Kore Anıtı'nı geride bırakıp ABD Kongresi'ne vardığınızda, bu defa sizleri Kanuni Sultan Süleyman'ın portresi selamlar. Hukuk devletinin tesisine katkıda bulunan diğer 22 tarihi liderin resimleriyle birlikte, Temsilciler Meclisi toplantı salonunda asılı duran bu portre, esasen iki milletin sahip olduğu değerlerin de bir nişanesidir. Çoğulcu demokrasi ve hukuk devleti anlayışı, bizleri binlerce mil öteden birbirimize ayrılmaz biçimde bağlıyor."
TÜRKİYE-ABD KADİM İTTİFAKI SORUNLARI ÇÖZMEK HEDEFİNE ODAKLANMIŞTIR
"Şunu herkes bilmelidir ki Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri'nin kadim ittifakı, en çok da küresel sorunları çözmek hedefine odaklanmıştır" diyen Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin, çok eskiye dayanan tarih, kültür, devlet ve medeniyet birikimiyle küresel meselelere önemli katkılar sunan daha fazlasını da yapma azminde olan bir ülke olduğunu vurguladı.
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin başta Selçuklu ve Osmanlı cihan devleti olmak üzere, çok sayıda büyük devletin bakiyesi ve birikimi üzerine inşa edildiğini anımsatarak, şunları belirtti:
"Türkiye'nin selefleri olan Selçuklu ve Osmanlı devletleri, Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarına yayılan, çok geniş bir coğrafyayı, uzun yıllar barış ve adalet içinde idare etmişlerdir. Türkiye, Asya ülkeleri ile Afrika ülkeleri ile Avrupa ile tarihi geçmişi yanında Kafkasya, Balkanlar, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Akdeniz havzası bölgeleri ile gönül bağı olan bir ülkedir. Yine Türkiye, bu geniş coğrafya içinde başta Hristiyan ve Museviler olmak üzere her dinin mensuplarıyla her mezheple barış, adalet ve hoşgörü temeli üzerinde iletişim kurabilen bir ülkedir."
Türkiye'nin birikim ve tecrübesinin, bugünün küresel sorunlarına katkı sağlayacağına şüphe olmadığına dikkati çeken Erdoğan, "Şimdi gün bölgemizde ve dünyamızda barış, hoşgörü, huzur, refah ve istikrar dışında da hiçbir gayenin, amacın olmadığı bir dünyayı tesistir. Her ülkenin toprak bütünlüğüne saygı içinde, içişlerine karışmadan, egemenlik haklarına müdahale etmeden, barışı ve demokrasiyi en güçlü şekilde tesis etmektir. Türkiye'nin, Suriye meselesine olan yakın ilgisi, bölgesel barışın tesis edilmesi amacına yöneliktir. Bölgede gerek Filistin-İsrail gerek Suriye meselesi bunlar gerçekten Ortadoğu barışının şu anda çözülmesi süreciyle barış noktasında olmazsa olmazıdır" değerlendirmesini yaptı.
TÜRKİYE DIŞ POLİTİKASININ ANA EKSENLERİ
Başbakan Erdoğan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin üzerinde tarihi bir görevin söz konusu olduğunu vurgulayarak, "Türkiye'nin dış politikasının ana eksenleri: Barıştır, adalettir ve en önemlisi de vicdanla düşünme üzerine inşa edilmiştir. Bizler kısa süre önce Boston Maratonu'nda yaşanan olayda nasıl canımız yandıysa Anneler Günü'nde kadınlar üzerine sıkılan kurşunlarda nasıl canımız yandıysa şu anda Suriye'de olanlar noktasında da canımız o şekilde yanmaktadır" diye konuştu.
Erdoğan, salonda bulunan Türkiye ve ABD'nin saygın iş adamlarının ciddi çalışmalar yaptığını, çalışmaların devam edeceğini bildirerek, "Bu, Türkiye ile ABD arasındaki 20 milyar dolarlık dış ticaret hacmini çok daha ileriye taşıyacak bir adım olmalıdır diye inanıyorum ve böyle düşünüyorum. Tabii bu rakamı çok komik görüyorum. Denge bizim aleyhimize. Bunu da gidermemiz lazım ve bu noktada inanıyorum ki yüksek düzeyli yapılacak çalışmalarda gerek ekonomik bakanlarımız ve dışişleri bakanlarımızla yapacağımız toplantılarla bu konuda ciddi adımlar atacağız" bilgisini verdi.
Başbakan Erdoğan, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin ise bölge sorunlarıyla ilgili hassasiyetini göstermesi bakımından, Türkiye'ye son 1 ay içerisinde geliş ve gidişini önemli bulduğunu ifade ederek, "Tabii gençlikleri inanıyorum ki bizim de dinamizmimizi artırıyor" dedi. Erdoğan'ın bu sözleri salonda gülüşmelere neden oldu.
Erdoğan, konuşmasında ayrıca Amerikan hükümetinin ve halkının gösterdiği misafirperverlikten duyduğu memnuniyeti de ifade ederek, "Gerçekten Sayın Biden'ın hastalığımda evime kadar gelip ziyaret nezaketini göstermeleri bizleri çok çok etkilemiştir" dedi.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Suriye krizi, Arap dünyasındaki değişimlerle yeni ortaya çıkan zorluklar, Ortadoğu barışının hızlandırılması fırsatı gibi önceliklerde Türkiye'nin ABD için "hayati bir partner" olduğunu belirterek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, "Sizin ziyaretiniz, sağlam yapıdaki Türk-Amerikan ilişkilerinin gerçekten güzel bir kutlaması niteliğinde. Bugün (ilişkimizin), şiddet ile gözümüzü korkutmaya çalışanlardan daha güçlü, dünyanın her köşesinde yüz yüze kaldığımız testlerden daha kuvvetli ve kollarımızın da bizi ayıran sulardan daha uzun olduğunu teyit ediyoruz" dedi.
Kerry, burada yaptığı konuşmada, görevine başladığı ilk 100 günde Türkiye'den daha fazla ziyaret ettiği bir ülke olmadığını belirterek, "Türkiye'de üç kere bulundum, daha evime iki kez gittim" şeklinde espri yaptı.
Türkiye'de gördüğü sıcak misafirperverlikten övgüyle bahseden Kerry, her karşılıklı ziyarette, uluslararası platformlarda ve neredeyse her gün telefon görüşmelerini de içeren yoğun temaslarında, iki ülke arasındaki güçlü kişisel ilişkileri ve stratejik ittifakı güçlendirdiklerini belirtti.
Her ittifak gibi Türk-Amerikan ittifakının da dikkatli olmayı gerektirdiğini ifade eden Kerry, ABD Dışişleri Bakanlığı görevini devraldığı gün, ABD'nin Ankara Büyükelçiliğine intihar saldırısı düzenlendiğini ve Türk koruma görevlisi Mustafa Akarsu'nun hayatını kaybettiğini hatırlattı. Kerry, hem Akarsu hem de geçen hafta sonunda Reyhanlı'daki bombalı saldırılarda hayatını kaybedenlerin yasını tuttuklarını, ABD'nin düşüncelerinin, yakınlarını kaybedenler ve yaralı sevdiklerinin iyileşmesini bekleyenlerle olduğunu ifade etti.
ABD Dışişleri Bakanı Kerry, "Dünyamızı daha emniyetli ve istikrarlı hale getirmek için almamız gereken mesafe olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu çaba, hiç bugünkü kadar önemli olmamıştı. Dolayısıyla, en zorlu sorunların mevcut olduğu durumlarda, hemen yanı başımızda, liderlik etmeye çalışan bir Türkiye'nin masada olduğunu bilmemiz bize güven veriyor" diye konuştu.
ZİYARETİNİZ, SAĞLAM TÜRK-AMERİKAN İLİŞKİLERİNİN GÜZEL BİR KUTLAMASI OLDU
Kerry, Suriye krizi, Arap dünyasındaki değişimlerle yeni ortaya çıkan zorluklar, Ortadoğu barışının hızlandırılması fırsatı gibi önceliklerde Türkiye'nin ABD için "hayati bir partner" olduğunu söyledi.
Ulu önder Atatürk'ün ABD'ye yazdığı mektuptan bahseden Kerry, onun Türkiye'nin ABD ile özgürlük ve demokrasi gibi ortak değerleri paylaştığını ifade ettiğini, "Kalplerinizi Türk halkına açık tutun, Türkler sizler gibi dünyada adalet ve ilerlemenin destelenmesi için gönülden mücadele veriyor" yazdığını aktardı ve "Zengin kültürünüz, Batı ve Doğu geleneklerini, antik ve modern hayatı bir araya getiriyor, tıpkı ülkenizin Avrupa ve Asya kıtasında olması gibi" dedi.
Türkiye'nin ekonomik gelişmesine değinen Kerry, Türkiye'nin küresel sahnede olmasının dünyanın en zorlu problemlerini ele almada Türkiye'nin hazırlılığını yansıttığını ifade ederek, "Başarınızı kendiniz yarattınız" ifadesini kullandı.
TÜRKİYE ABD'YE AVRUPA'DAN DAHA ÇOK ÖĞRENCİ GÖNDERİYOR
Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin sadece üst düzey diplomatik girişimlerle sınırlı kalmadığını belirten Kerry, iki ülkenin öğrencileri, akademisyenleri, bilim adamları, sanatçıları, girişimcileri ve turistlerinin de iki ülke arasındaki dostluğun gerçek motorları olduğunu söyledi.
Kerry, Türkiye'nin ABD'ye Avrupa ülkelerinden daha fazla öğrenci gönderdiğine dikkati çekerek, "Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Gül'ün çocuklarının da bunlara dahil olduğunu söylemekten mutluluk duyuyorum. Onlardan bir kaçı benim memleketim, birçok Türk öğrencinin de bulunduğu Boston'da okudu" diye konuştu. Kerry, ABD'de okuyan ve başarılı işler yapan, öğle yemeğine davetli işadamı Hamdi Ulukaya'yı da örnek gösterdi.
Kerry'den Türkçe jesti
Başbakan Erdoğan'a hitaben, "Sizin ziyaretiniz, sağlam yapıdaki Türk-Amerikan ilişkilerinin gerçekten güzel bir kutlaması niteliğinde" diyen Kerry, "Bugün (ilişkimizin), şiddet ile gözümüzü korkutmaya çalışanlardan daha güçlü, dünyanın her köşesinde yüz yüze kaldığımız testlerden daha kuvvetli ve kollarımızın da bizi ayıran sulardan daha uzun olduğunu teyit ediyoruz" diye konuştu.
Bu konuda Türkçe'de bir atasözü olduğunu dile getiren Kerry, Türkçe olarak "Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur. Bunu yapabilmek de bize bağlı. Başbakan Erdoğan, dostluğunuz için teşekkür ederiz. Washington'a hoş geldiniz" dedi.