Güncelleme Tarihi:
SENDE O YÜREK VAR MI?
“15 Temmuz dünya demokrasi tarihinde bir ilktir. Utanmadan ‘Amerika bana müsaade ederse Türkiye’ye giderim’ diyor. Seni ben daha önce çağırdım ya gelseydin niye gelmedin, sende o yürek var mı? Buraya gelince ne olacağını biliyorsun, akıbetini biliyorsun. Dünya tarihinde milyonlarca insanın ölümü göze alınarak ve bütün bunlara hiç acımadan bu adımı atanları biz millet olarak affetmiyoruz.
HAKLARDA ÖNDEYİZ
Amerika’ya FETÖ’yle ilgili 85 koli teslim ettik şu ana kadar aldığımız bir netice var mı? Yok. Hani nerede insan hakları? Keyfe keder. Yaşadığımız darbe teşebbüsüne ve terör saldırılarına rağmen insan haklarından ve özgürlüklerden taviz vermeyen bir ülke olduğumuzu Türkiye’yi yakından tanıyan vicdan ve ahlak sahibi herkes çok iyi bilir. Şimdi bize şunu söylüyorlar; ‘OHAL’i ne zaman kaldıracaksınız?’ Bütün bu huzursuzluklar bittiği zaman OHAL’i kaldıracağız. Taraf olduğumuz uluslararası anlaşmalarla, anayasamızda, kanunlarımızda, diğer mevzuatımızda yaptığımız düzenlemelerle faaliyete geçirdiğimiz kurumlarla Avrupa standartlarında değil, onların ötesinde bir insan hakları altyapısı kurduk. Biz onların önündeyiz. Bugün Ankara’dan İstanbul’a devlet korumasında yürüyenlerin adalet, özgürlükler, insan hakları konusunda yaptıkları eleştirilerin hiçbir karşılığı yoktur.
GÖZ HAPSİNDE OLMALI
Beraber yürürken bir tanesi de çok hasta olduğu için Mardin Belediye Başkanı (Ahmet Türk), hastalığı sebebiyle serbest bırakıldı. Bu nasıl hasta? Sayın Bakan (Adalet Bakanı Bozdağ), bunlar tam teşekküllü hastaneden rapor almıyorlar mı? Bu raporu size gösterdiler mi? Nasıl bunlara bence çıkma şeyi verildi. Bunlar kontrollü göz hapsinde olması gerekirdi.
Türkiye’nin yaşadığı bu travmanın yüzde 1’ine dahi maruz kalmamış ülkelerin verdikleri tepkilerle bizim uygulamalarımızı yan yana getirdiğinizde ülkemize Nobel Barış Ödülü verilmesi gerekir. Fakat Nobel Barış Ödülü de sipariş üzere verildiği için buraya böyle bir ödül gelmez. Anayasamızda ve yasalarımızda yer alan OHAL yetkilerinin neredeyse yüzde 90’ını kullanmadığımız halede bu derce üzerimize gelinmesi, bizler için arkasında başka niyetler olduğu hissini uyandırıyor. Cezaevlerindeki işkence iddialarının yalan olduğu, mahkemeler başladığında güya işkenceye maruz kalanların gayet gürbüz bir şekilde takım elbiseleriyle ve tüm çirkeflikleriyle arz-ı endam ettikleri görünüyor. Ama Amerika’ya, Batı’ya bakıyorsunuz tek tip özel cezaevi elbisesiyle duruşmalara giderler. Bunları da görüyoruz.”
RASTGELE ÇUKURLARDA YATARLARDI
15 Temmuz aynı zamanda insan haklarının ağır şekilde ihlal edildiği bir eylemdir. O gece hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı 250 iken öldürülen darbecilerin sayısı sadece 35’tir. Türkiye bir hukuk devleti olmasaydı, adaleti gözeten ülke olmasaydı en azından o gece darbede fiilen yer alan onbinlerce hain şu anda cezaevlerinde değil rastgele açılmış çukurlarda yatıyor olurdu. Batı, ikide bir bize soruyor. ‘İşte bu kadar kişi cezaevinde bu sayılar nedir?’ Ya sen bunu soracağına darbecilerden kaç kişi öldü bunu sorsana.
DEVLET Mİ BESLEYECEK
Bunların bundan sonra imkânları, ihtiyaçları nasıl karşılanacak? Gitsin özel sektörde çalışsın bize ne, onu mu düşüneceğiz bir de. Devlet mi besleyecek bunları? Devlet besledi, devlete ihanet etti bunlar. Zaten Türkiye’nin en önemli sorunlarından bir tanesi de 657’dir. Eğer mutabakat sağlanabilse aynen Batı’da olduğu gibi 657’nin memur-işçi ayrımı değil tamamıyla çalışanlar olarak değiştirilmesi lazım. Bu olduğu zaman zaten çok daha isabetli adımların atıldığını göreceğiz.