Türkiye'ye karşı çirkin iftiraya tokat gibi cevap
Güncelleme Tarihi:
TERÖR örgütü PKK/YPG’nin, bir çocuğun görüntüsü üzerinden yürüttüğü, Barış Pınarı Harekatında kimyasal silah kullanıldığı iddiasının, yalan olduğu uzmanlarca ortaya çıkarıldı. Söz konusu görüntüde yer alan çocuğun üzerindeki kazak ve tişörtün alev aldığı ve vücudunun bazı yerlerinde ikinci derece yanık oluştuğu saptandı.
Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere göre, özellikle dış basında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kimyasal silah kullandığı yalanını içeren haberler yapılıyor. TSK’nın elinde kimyasal silah bulunmadığına ilişkin hem Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar hem de Bakanlığın resmi hesaplarından yapılan açıklamalara rağmen, son dönemde bir çocuğun görüntüsü üzerinden kara propagandaya devam edildi.
KAZAK VE TİŞÖRTÜ ALEV ALMIŞ
Terör örgütü ve dış basında bazı medya kuruluşlarınca paylaşılan söz konusu video ve fotoğraflar, Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik ve Nükleer Savunma (KBRN) uzmanlarınca incelendi. Yapılan incelemelerde kimyasal saldırının izine rastlanmadı. Uzmanlar, çocuğun üzerindeki petrol-naylon ağırlıklı kazak ve tişörtün alev aldığını, çocuğun sadece tişörtün değdiği yerlerinde ikinci derece yanık oluştuğunu belirledi, yüzünde, gözlerinde, saçlarında ise yanık izi olmadığını saptadı. Aynı şekilde belden aşağısında da bir yara bulunmadığı belirlendi.
KİMYASAL SİLAH YARALANMASI ETKİLERİ DEĞİL
Uzmanlar ayrıca, beyaz fosfor kimyasal silahının gözlerde sulanma, kaşıntı, yanma, kızarıklık, göz kapağı ödemi ve şiddetli acı, öksürük, nefes darlığı, aynı zamanda deride kabarcık oluşmasına yol açtığı; ancak söz konusu videodaki çocukta bu etkilerinin hiç birisinin bulunmadığı belirtildi.
ÇOCUĞA ’AĞLA’ KOMUTU’
Ayrıca videonun incelenmesi sonucu arka plandaki bir kişinin ’ağla’ diye komut verdiği, bunun üzerine çocuğun ağlamaya başladığının da tespit edildiği vurgulandı.
Ayrıca kimyasal silah yaralanması durumunda hastanede çocuğa müdahale eden sağlık personelinin korunmak için özel kıyafet, maske ve eldiven giymesi gerektiği, ancak böyle bir önlem almadıkları da belirlendi.
Eli kanlı örgütün tüm dünyanın aklı ile dalga geçtiği değerlendirilirken, bazı dış basın kuruluşlarının bu kara propagandaya bilerek destek verdikleri belirtildi.
