Güncelleme Tarihi:
Şahinler Holding bünyesindeki Avrupa Serbest Bölgesi tarafından düzenlenen “Türkiye’ye Üretim Yapan ve İstihdam Sağlayan Yabancı Sermaye Gerekli” başlıklı bir günlük konferans, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayında başladı.
“TÜRKİYE BAYAĞI GERİLMİŞ DURUMDA”
Konferansın açılış konuşmasını yapan Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin, konuşmasına “10 gündür yurtdışındaydım, yeni geldim. Bence Türkiye bayağı gerilmiş durumda. Siyasetin, muhalefetin, iktidarın, yargının görevini yapsa, kendi sahasında, çalışsa. Başkalarının işine karışmadan, biz de kendi işimize baksak. Yabancı sermayeye kucağımızı açsak, onları dinlesek, ekonomiye dönsek gerginlik sona erer” sözleriyle başladı.
Global krizin yaşandığı bir dönemde Türkiye’nin bu şekilde gerilmesini kötü bir durum olarak nitelendiren Şahin, Amerika’da yaşanan suprime krizinin etkilerinin halen sürdüğünü, Türkiye’de de etkisinin hissedilmeye başlandığını söyledi. Şahin, yaşanan krizden bütün pazarların etkilendiğini, tüketicilerin artık korktuğunu ve tasarrufa gittiğini ifade etti.
Türkiye’nin bu süreçten yatırım çekerek çıkabileceğine işaret eden Kemal Şahin, petrol fiyatlarının artmasından sonra ciddi kaynakların, körfez ülkelerinde, Rusya ve Ortadoğu’da petrol üreten, ülkelerde biriktiğini ve bu bölgelerde biriken sermaye için Türkiye’nin cazip bir yatırım ülkesi olma özelliğini koruduğunu söyledi.
Konuşmasında, yabancı sermayenin Türkiye’den beklentilerine ilişkin de görüşlerini ifade eden Şahin, Sosyal Güvenlik Reformunun hayata geçirilmesinin, çalışan ve işverenlerin yüklerinin hafifletilmesinin Türkiye’yi üretim maliyetleri açısından, direkt yatırım yapmak isteyen yabancı sermaye için cazip hale getireceğini kaydetti.
Şahin, enerji piyasasının liberalleştirilmesinin yabancı aktörlerin girerek bu alana girmesini sağlayacağını belirterek, Türkiye’nin istihdam yaratan yabancı sermayeye ihtiyacı olduğunu söyledi. Şahin, “Yabancı sermayeyi mutlu edersek, yatırım yapmaya devam ediyor. Mutlu yabancı sermaye, başka yatırımların gelmesini de sağlıyor” dedi.
Türkiye’nin yabancı için cazibe merkezi olmasını sağlamak için kanunların, yönetmeliklerin sık sık değiştirilmemesi gerektiğine dikkat çeken Şahin, yatırım, üretimi, istihdamı ve ihracatı teşvik eden serbest bölgelerin avantajlarının korunması gerektiğini vurguladı.
“TÜRKİYE HALA ZATEN GÜVENLİ BİR LİMAN”
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş da, yatırımcının yatırım yapacağı ya da yaptığı ülkede ekonomide beklenmedik gelişmelerin yer almasını istemeyeceğini belirterek, “Yatırımcı için bir ülkenin güvenli liman olması demek; ekonominin istikrar içinde olması demektir. Ekonomik istikrarın siyasal istikrarla güçlendirilmesi demektir. Ekonominin yatırımcı lehine düzenlemeleri yapmaktan çekinmeyecek bir güçlülüğe ve güvene sahip olması demektir. Ekonomik ilkelerin iktidarlara göre değişmeyip kurumsallaştığı ülke demektir. Ve hepsinden önemlisi o limandan bütün ufkun çok açık ve net bir şekilde görülmesi demektir” diye konuştu.
Türkiye’nin en az yerli yatırımcıları kadar yabancı sermaye için de güvenli bir liman olduğunu savunan Yalçıntaş, son üç yıl içindeki yabancı sermaye girişi de bunun en büyük göstergesi olduğunu söyledi.
YABANCI SERMAYELİ ŞİRKET SAYISI 18 BİN 612
Yalçıntaş, Türkiye’ye doğrudan yabancı yatırımların son yıllarda arttığını vurgularken, 2008 yılı itibariyle de Türkiye’ye yabancı sermaye girişi devam ettiğini dile getirdi. Sadece Ocak 2008’de Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı sermaye miktarı 881 milyon dolar olduğunu ifade eden Yalçıntaş, 2008 Ocak sonu itibariyle, Türkiye’deki uluslararası sermayeli şirket sayısı 18 bin 612’ye ulaştığını bildirdi. Yalçıntaş, bu şirketlerin 15 bin 196’sı uluslar arası sermayeli şirket ve şube kuruluşu, 3 bin 416’sı ise yerli sermayeli şirketlere yapılan uluslararası sermaye iştiraklerinden oluştuğunu kaydetti.
Türkiye’deki yabancı şirketler içinde AB ülkeleri kaynaklı şirketlerin sayısı birinci sırada bulunduğunu, AB ülkeleri ile ortaklı girişim sayısının 10 bin 883 olduğunu aktaran Murat Yalçıntaş, bu firmalar içinde Almanya’nın 3 bin 181 firma ile ilk sırada, bin 852 firmayla İngiltere ikinci ve bin 438 firma ile Hollanda üçüncü sırada yer aldığını kaydetti.
Yabancı yatırımların illere göre dağılımına ilişkin de veriler sunan Yalçıntaş, ilk sırada 10 bin 214 yabancı şirket ile İstanbul geldiğini, İstanbul’u bin 316 firmayla Antalya, bin 238 firmayla Ankara ve bin 145 firmayla İzmir illerinin izlediğini ifade etti.
İstanbul’daki 10 bin 422 firmanın 3 bin 755’i toptan ve perakende ticaret olmak üzere toplam 2 bin 40’ı imalat sanayinde, bin 435’i gayrimenkul kiralama dallarında faaliyet gösterdiğine işaret eden Yalçıntaş, 2007 yılında yeni kurulan şirketlerde yabancı sermayenin en çok ilgi gösterdiği sektörler sıralamasında müşavirlik hizmetleri, inşaat sektörü, kimya, plastik, kauçuk sektörü başta geliyor.
Müşavirlik hizmetlerinde 665 yabancı yatırımcı ve 71.6 milyon YTL’lik yabancı sermaye yer aldığını belirten Yalçıntaş, en az yabancı sermaye girişi olan sektörün, yüzde 0.19 ile kağıt sektörü, en az yabancı ortak alan sektörün ise 18 katılımcı yüzde 0,59 pay oranı ile deri ve saraciye sanayii olduğunu ifade etti.
Yalçıntaş, Türkiye’nin yabancı sermaye için güvenilir liman olduğunu belirterek, önemli olanın bu güvenin devamını sağlamak olduğuna dikkat çekti. Türkiye’de ekonomik ve siyasi istikrar sürdüğü sürece Türkiye’nin güvenli liman olacağını vurgulayan Yalçıntaş, vergi reformunun gerçekleştirilmesi ve AB çıpasının ve reformların devamının sağlanmasının da yabancı yatırım için önemine dikkat çekti.
“DAHA ÇOK DÜZELTİLECEK ŞEY VAR”
Alman Büyükelçisi Eckard Cuntz da konuşmasında, Alman yatırımcıların sayısının Türkiye’de arttığını belirterek, iki yıl önce 2 bin 100 olan Alman firması sayısının, şimdilerde 3 bin 100’ün üstünde olduğunu ifade etti. Türkiye’nin en büyük ticaret ortağının Almanya olduğuna işaret eden Cuntz, gelişen bir ülke olan Türkiye için AB tam üyelik sürecinin önemine dikkat çekti. Cuntz, AB üyelik sürecinden sonra Türkiye’ye yapılan yabancı yatırımlarda artış gözlendiğini ifade etti.
Cuntz, Türkiye’nin yabancı yatırım için güvenli bir liman olduğunu ancak daha çok düzeltilecek şeyin bulunduğunu belirterek, yabancı mühendislere çalışma izni verilmesi, bürokratik engellerin azaltılması, vergi reformu, serbest bölgelerle ilgili düzenleme, yabancıların mülk edinmesini sağlama ve fikri mülkiyet haklarının kullanılması gibi düzenlemelerin yapılmasının yabancı yatırım için önemli olduğunu söyledi.
Türkiye’nin gittikçe ileriye doğru adım attığını belirten Cuntz, Türkiye’ye yapılan yatırımların gelişmiş bölgeler dışında geri kalmış bölgelere de yaygınlaştırılmasının önemine dikkat çekti.
Dış Ticaret Müsteşarı Tuncer Kayalar ise, 5084 sayılı yasa ile 2009 yılı bayında serbest bölgelerdeki çalışanlardan kesilen gelir vergisi istisnasının kaldırılacağını söyledi. Kayalar, 2008’de bunun düzeltilmesi için yeni bir yasa tasarısının hükümetin gündeminde bulunduğunu belirterek, “Bunu sonuna kadar düzeltilmesi gerekiyor ki, yabancı yatırımcılar için Türkiye ve serbest bölgeler cazibesini yitirmesin. Biz müsteşarlık olarak çalışmalarımızı tamamladık. Ekonomik sorunları Değerlendirme Kurulu’nda bu konu görüşülüyor ve son aşamaya geldik” dedi.