"Türkiye’nin üretmesi gerekiyor"

HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ

“Türkiye bölgesinde ve dünyada nasıl saygın bir ülke olabilir? Borç alarak saygınlık kazanamazsınız. Ancak emir almaya alışırsınız. Borç alarak ancak tefecilere hizmet eden bir ülke yaratırsınız. Dolayısıyla sizin üretmeniz ve alınterine değer vermeniz gerekiyor. (Kalkınma için dört aşamalı plan)

1- Birincisi şu: Hukukun üstünlüğü, demokrasi. Demokrasinin olmadığı, yargının bağımsız olmadığı bir ülke gelişmez büyümez. Adaleti eğer siz görmezden gelirseniz, benim her söylediğim kanundur, her söylediğim adalettir diye bir anlayışa teslim olursanız Türkiye büyümez. Ne yabancı sermaye gelir ne de başka şey.

Beyin göçü veriyoruz. İktisatta buna gri madde ihracı diyorlar; beynin rengi gri olduğu için. Biz alıyoruz, yetiştiriyoruz, okutuyoruz. Her türlü ihtiyacını karşılıyoruz, tam verimli çağa geliyor, Hollanda’ya, Kanada’ya, Almanya’ya, Japonya’ya gidiyor. Maliyet bize, kâr onlara. Bu tabloyu yaratan kim? Siyasi anlayış. Bu anlayışa teslim olmayın. Yani ayağınıza kurşun sıkmayın.

İstanbul’daki Avrasya Sanayici ve İş Adamları Derneği Olağan Genel Kurul Toplantısı’na eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da katıldı.

GÜÇLÜ SOSYAL DEVLET

2- İkincisi, üreten Türkiye. Türkiye’nin üretmesi lazım, borçlanması değil. Elbette yeri gelir borçlanırız. Borçların çevrilebilir olması lazım. Borç aldığınız ülkenin size talimat verir noktaya gelmemesi lazım. Üreten bir toplum zengin toplumdur. Geleceğe güvenle bakar. Huzur ve refah vardır.

3- Üçüncü aşama güçlü bir sosyal devlet. Güçlü sosyal devlet olursa ülkede barış ve huzur olur. Şimdi görüyorsunuz EYT’liler var. Diyorlar ki yaşa takıldık emekli olamıyoruz. Doğru, yaşa takıldılar emekli olamıyorlar. Çalışın. Çalışamıyoruz diyorlar. Çalışıp daha fazla prim öderlerse emekli aylıkları düşüyor. Böyle bir reformu dünyanın hangi ülkesinde duydunuz siz? Çalışacağım daha fazla prim ödeyeceğim ama emekli olduğum zaman daha düşük emekli aylığı alacağım. Akıl var mantık var. Bunu reform olarak geniş kitlelere anlattılar. Bir Allah’ın kulu çıkıp da ya arkadaş bu nasıl reform demedi.

AİLE SİGORTASI

Birileri Türkiye’nin iradesiyle oynuyor. Aile sigortasına ihtiyaç var. Diyelim 65 yaşında emekli oluyorsun, seni 60 yaşında emekli ettiler. 10 ay işsizlik sigortasından para aldı. Sonra? Hiçbir geliri yok. Nasıl geçinecek? Orada aile sigortası devreye girecek. Defalarca söyledik bunun çıkarılması lazım.
Yoksulluğu bitirmek değil yoksulluğu iktidarın sürekliliği için kullanırsanız, o Türkiye için bir felaket olur. Geldiğimiz nokta da budur zaten. Kaynaklar gereksiz yere kullanılıyor. Üçüncü aşama. Güçlü bir sosyal devleti kurduk. Demokrasiyi ilan ettik. Üreten Türkiye.

4- Son aşama, bunu sürdürülebilir kılmanız lazım. Çünkü dünya sürekli değişiyor. Teknolojide olağanüstü değişimler oluyor. Ve Türkiye bunların tamamını izlemek zorundadır.

EĞİTİM SINIF ATLATIR

Eğitim bir toplumda sınıf atlatır. Herkes ortaokul mezunu olduğunda ülkede yoksulluk diye bir kavram kalmaz. Ve biz üniversitelerde, liselerde, diğer alanlarda sağlıklı tutarlı bir eğitim politikası izlemek zorundayız. Bir ülkeyi geri bıraktırmak için bir şey yapmanıza ihtiyaç var. İşgal etmenize gerek yok. Eğitim sistemini bozduğunuz andan itibaren o ülke geri kalır. O yüzden eğitim önemli.”

TÜRK DÜNYASI MASASI KURDUK

“AVRASYA, önemli bir coğrafya. Bir Türk dünyası masası kurduk. Bir de Balkan masası kurduk. Önünüze çıkan her engeli ortadan kaldırmak için elimizden gelen bütün çabayı göstereceğiz. Güçlü bir yapımız var. Önünüzdeki tek engel siyaset kurumu. Onu da sizlerin desteğiyle çözeceğiz. Türkiye’yi hem bölgesinde hem dünyada etkin kılmak için.

Enerji konusunda Rusya’ya bağımlılığımız yüzde 50’leri aştı. Tarım ve turizmde de Rusya’ya bağımlı olduk. ‘Enerjini keserim’ dediği andan itibaren sizin fabrikalar da duracak. Geleceği görmek bu mudur? Ekonomik kriz yaşıyorsunuz. Siz yaşıyorsunuz ama iktidar sahipleri ülkede ekonomik kriz olmadığını söylüyor. Önce sorunu kabul edeceksin. Kabul etmiyorsan zaten çözüm üretemezsin.”