Türkiye'nin en iyi dostu kendisiymiÅŸ

Güncelleme Tarihi:

Türkiyenin en iyi dostu kendisiymiş
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 16, 2001 00:00

Taylor Nelson Sofres/PÄ°AR'ın bu yıl gerçekleÅŸtirmiÅŸ olduÄŸu ‘‘Türkiye Profili 2001’’ araÅŸtırmasının bazı sonuçlarını daha önce sizlerle paylaÅŸmıştım. Bu araÅŸtırmanın 2 bin 125 kiÅŸiyi kapsadığını ve Türkiye'yi temsil eden bir örneÄŸe sahip olduÄŸunu yeniden belirteyim.Bu hafta, günün anlam ve önemini vurgulaması açısından bu araÅŸtırmanın bir sonucunu daha sizlerle paylaÅŸmak istiyorum. Türkiye Profil araÅŸtırmasına göre Türk halkının ‘‘Türkiye'ye en yakın, dost’’ bulduÄŸu ülkelerin başında % 12.1 ile KKTC var. Ä°kinci sıradaki ülke % 8.3 ile ABD. Daha sonra sırasıyla Almanya (% 4.6), Azerbaycan (% 4.0), Pakistan (1.4) ve Suudi Arabistan (1.1) geliyor. Türkiye'ye Türkiye'den baÅŸka dostu olmadığını söyleyenlerin oranı ise % 52.4.Gördüğünüz gibi biz Türkler'in diÄŸer ülkelere karşı tavrımız, ‘‘ne kokar, ne bulaşır’’ tavrı. Aynı resmi Dış Politikamız gibi. Ä°lginç deÄŸil mi? Ama ÅŸunu bilelim, NATO 5'inci maddeyi hakkıyla iÅŸletirse artık bu kez kaçış yok. Hem bulaÅŸacağız, hem korkacağız.Oynama şıkıdım şıkıdım!GELÄ°N ‘‘dost ülke’’ sonuçlarından yola çıkarak Türk halkının ABD'ye yapılan terörist saldırıya verdiÄŸi olası tepkileri bir deÄŸerlendirelim ve sonuca varalım:ABD'ye yapılan terörist saldırı sonrasında Türkiye'de Filistin ya da Irak'ta olduÄŸu gibi ‘‘şıkıdım, şıkıdım’’ diye açıktan göbek atanlar olmadı. Belki evinde çaktırmadan göbek atanlar olmuÅŸtur, ama bu tür hastaların oranının yüzde 2'yi geçmediÄŸini düşünüyorum.Galatasaray-Lazio maçı baÅŸlamadan ABD'ye yapılan saldırıda ölenlerin anısına saygı duruÅŸu yapılırken tribünde bir grup ‘‘Kahrolsun Amerika!’’ diye bağırdı. Bu grubunu tavrı fanatik. Teröristler onlar için büyük olasılıkla özgürlük savaşçıları. Bence Türkiye'de böyle düşünebileceklerin oranı en fazla yüzde 10, bilemediniz yüzde 15.SaÄŸda solda ‘‘Oh olmuÅŸ, biraz da onlar çeksinler!’’, ‘‘Yıllardır biz aÄŸlıyorduk onlar gülüyordu. Biraz da onlar aÄŸlasınlar bakalım!’’, ‘‘Oraya buraya bomba sallamayı biliyordu, ÅŸimdi bombalanmak ne demek anlıyordur herhalde’’ diye konuÅŸanların sayısı ise hiç de az deÄŸil. Böyle konuÅŸanların ABD'nin, hatta diÄŸer ülkelerin bu saldırıdan ders çıkarmasını istiyorlar. Hatta ‘‘öğretici’’ niteliÄŸi ile de saldırıyı yararlı (!) buluyorlar. Böyle düşünenlerin oranı ise, yine bence yüzde 60, bilemediniz yüzde 70.Terörü, masum insanların öldürülmesini, kayıtsız, ÅŸartsız lanetleyen ve yukarıdaki iki gruba da ÅŸiddetle karşı çıkanların oranı ise yine bence yüzde 10-15.SONUÇ: Terörün üstesinden gelebilmek için tüm dünyada öncelikle üçüncü maddede yer alan grupların ve bu gruplara çanak tutan anormallerin acilen ayakta tedavi olmaları gerekiyor. Birinci ve ikinci grup mu? Hayır unutmadım. Ä°kinci grubun ilaçla tedavi için hastaneye yatması ÅŸart. Birincilerin sorununun ise ne yazık ki ilaçla tedavisi mümkün deÄŸil. Tek çözüm ameliyat!Ne olacak bu Amerikan medyasının hali?AMERÄ°KAN medyası bu iÅŸi bilmiyor. Tarihinin en büyük terör olayıyla, tarihin en büyük rating patlatacak olayıyla karşı karşıyalar geçtikleri haberlere, seçtikleri görüntülere bak! Ortada doÄŸru dürüst ne kan var ne göz yaşı, ne bağırsak ne de iÅŸkembe!Kameralar, enkaz altından çıkan cesetlerin artistik pozlarını yakalamak için birbiriyle yarışmıyor. Enkaz altından çıkarılan insanları haber merkezine yetiÅŸtirmek için muhabirler kimseyi saçından sürüklemiyor. Siz deyin yirmi ben diyeyim otuz bin ceset ortalarda dolaşıyor, çıkıp bir Allah'ın kulu da, insanın acınacak durumundan yararlanıp, star olmaya çalışmıyor. Çıkıp bir Allah'ın kulu da kimseyi çaresizlik içinde kıvranırken, göstermiyor.Böyle gazetecilik, böyle televizyonculuk olmaz. ABD'nin parası pulu olabilir, kurtarma ekipleri de yeterli olabilir. Kurtarma konusunda yardım istemiyorsa zorla adam gönderecek halimiz yok. Ama yaÅŸanılan kaotik ortamda Amerikan halkının kan, gözyaşı ve iç organı görüntüleri gereksinimini karşılayamadığı ortada. Mutlaka birÅŸeyler yapmak lazım.Görsel bellek, sözel bellekten baskındır ve Amerikan halkının kafasına bu olayı sürekli acı içinde anımsamasını saÄŸlayacak birkaç ‘‘kol, bacak, sakatat’’ görüntüsünü şırıngalamakta büyük yarar vardır. Bu konuda uzmanlaÅŸmış birkaç arkadaşımızı acilen ABD'ye göndersek iyi olur diye düşünüyorum.Ne dersiniz?Yapı Kredi de mi unutmak istiyor?TELEVÄ°ZYONLARDA Yapı Kredi Bankası'nın 57'nci yıl kutlama filmi dönmeye baÅŸladı. Reklamın kurgusu ne çok yavaÅŸ ne de çok hızlı, müzik kurguyu destekliyor, hoÅŸ olmuÅŸ. Görüntülerde Yapı Kredi'nin geliÅŸme sürecinin kilometre taÅŸları var. Bu görüntüler eldeki stok görüntülerden derlenmiÅŸ. Derleme yapılırken de söz konusu kilometre taÅŸlarının zamanında iz bırakan görüntüleri tercih edilmiÅŸ. Buraya kadar sorun yok.Sorun bize göre kilometre taşı olan ve bu kurguda yer almayan görüntüleri anımsayınca ortaya çıkıyor. ÖrneÄŸin ‘‘Bay Pardon!’’, örneÄŸin ‘‘Hamamda banka müdürü nasıl bayılır’’, örneÄŸin ‘‘Tık tık tık eyi günler’’...Bunlar unutulacak ÅŸeyler mi? Yoksa, zamanında ‘‘Hizmette sınır yoktur’’ konseptinden uzaklaÅŸtırdığı için çok eleÅŸtirdiÄŸim bu reklamları Yapı Kredi de mi unutmak istiyor?ÇekirgelikAynı yerde kalabilmek tüm gücünüzü kullanabilmenize baÄŸlıdır (Lewis Caroll).Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!