Güncelleme Tarihi:
ALLAH’IN BİR LÜTFU!
Kahramanmaraş'ta 2007 yılında özelleştirilen, Afşin-Elbistan B Termik Santrali'ne ait Çöllolar kömür sahasında 6 Şubat’ta gelen ilk göçük, ikinci facianın habercisiydi aslında. 51 yaşındaki Yaşar Alkaya, sahadaki göçüğün ilk kurbanı olmuştu.
Elektrik Üretim A.Ş Genel Müdürü Halil Alış, Alkaya’nın ardından yaptığı açıklamada, 20- 30 milyon metreküplük bir alanın çöktüğünü daha fazla can kaybı olmadığına şükrettiklerini söylemişti. “Sonuçta hayat devam ediyor. Bu olayı 1 ölü, birkaç yaralı ile atlatmak Allah’ın bir lütfu, diyorum. Savcılığın bir an önce incelemeyi tamamlayıp, santral stok sahasına kömürün akışının sağlanması gerekli" diyordu. Asıl olan kömür akışıymış gibi!
Nitekim dediği gibi de oldu. Kısa süre sonra kömür sahasında çalışma yeniden başladı ve başlamasıyla da ikinci felaket geldi. 4 gün sonra meydana gelen ikinci göçükte 10 işçi daha hayatını kaybetti. Askeri birlikler ve AKUT’un da katılımıyla geniş çaplı arama-kurtarma çalışması yapıldıysa da 9 işçinin cenazesine bile ulaşılamadı.
3 YIL ÖNCE NELER OLMUŞTU - FOTO GALERİ
ARAMA, HEYELAN RİSKİ NEDENİYLE DURDU!
60 MİLYON TON TOPRAĞIN ALTINDA KALAN UMUTLAR…
Anadolu Ajansı, üç yıl önce kömür havzasında babasını, oğlunu, eşini kaybeden acılı ailelerle görüşerek, 60 milyon ton toprağın altında kalan umutları, kor ateşler gibi yanan acıları anlattı haberinde:
“Her fırsatta göçük alanına gidip umut dolu gözlerle babasını arayan bir evlat, her kapı çaldığında oğlu gelecek diye göz yaşı döken anne ve babası toprak altında kaldıktan 11 gün sonra dünyaya gelen çocuğun hikayesi ise üzücü olayın yıl dönümünde yürekleri burkuyor.
İşçilerden Aydoğan Bolat'ın annesi Fatma Ünal, oğlu için hala ağıtlar yaktığını söyledi. İçindeki yangını kelimelerle ifade edemediğini belirten Ünal, ‘Çocuklarım ve torunlarım hep göçük alanına gidiyor. Hasta olduğum için beni götürmüyorlar. Oğlum öleceğine ben öleydim. Oğlumun cesedini bulup mezarını yaptırıp bir Fatiha okuyup, toprağını koklamak istiyorum. Hep umutlu bir haberi gözlüyorum. Kapıdan biri gelecek bana 'oğlun sağ' diyecekler diye bekliyorum. Oğlum gözümün önünden hiç gitmiyor"
AİHM’İN KAPISINI ÇALACAKLAR…
Kemal Elmas'ın oğlu Cuma Elmas da babasının aynı bölgede, olaydan 3 gün önce meydana gelen göçükten sağ kurtulduğunu ancak ikinci göçükten gelen acı haberle dünyalarının yıkıldığını anlatıyor. " Ayda birkaç kez göçük alınan gidip babamı arıyorum" diyen Elmas, göçük sonrası açılan davanın üstünün kapatılmaya çalışıldığını iddia ediyor. Ancak sorumluların ceza almaması durumunda konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götüreceklerini söylüyor.
BABASINI HİÇ GÖREMEDİ
İşçilerden Turan Gökhan'ın oğlu Ahmet Turan Gökhan ise göçükten 11 gün sonra dünyaya geldi. Yaşamını annesiyle birlikte sürdüren minik Gökhan, babasının adını taşıyarak anısını canlı tutuyor.
17 Ağustos 1999 depreminde İstanbul'da çalışan işçilerden Muhsin Koşan ise olaydan 3,5 yıl önce Afşin'e geldi. Depremden kaçarak göçükte toprak altında kalan Koşan'ın anne ve babası, oğullarının fotoğrafına her baktıkların da 3 yıl önceki acıyı yaşıyor.
60 MİLYON TON TOPRAK VAR
Park Teknik Genel Müdürü Mustafa Kıraç ise yine AA’ya yaptığı açıklamada, hiç kimsenin istemeyeceği iki göçükte 11 kişinin hayatını kaybettiğini belirtirken, göçük altında hayatını kaybedenlerin yakınlarının işe alındığını söyledi. Göçükten hemen sonra arama çalışmalarının başladığını ve bunun bir yıl sürdüğünü anlatan Kıraç, “Göçüğün meydana geldiği 3 kilometrelik alan 50 metrelik derinlikte toprakla doldu. Burada insan cesedi bulmak kolay iş değil çünkü 60 milyon ton civarında toprak var" dedi.
ANIT MEZAR…
Kıraç, kömür ocağının kalıcı bir yerine maden şehitleri için bir anıt mezar yapmak istediklerini de söyledi.