Türkiye'nin en büyük teleskobu Çanakkale'ye kurulacak
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Şubat 20, 2009 10:15
Türkiye'nin en büyük teleskobunun Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Ulupınar Gözlemevi'ne kurulacağı bildirildi.
ÇOMÜ Ulupınar Gözlemevi Müdürü ve Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Osman Demircan, dünyada çapı 10 metre olan teleskopların bulunduğunu, 25 metre çapındaki teleskopların yapılmasının da planlandığını söyledi.
Bu teleskopların, fiyatı yüksek olduğu için birkaç ülke tarafından ortaklaşa kullanıldığını belirten Demircan, genellikle Havai ve Kanarya adalarına konulduğunu, çünkü buraların, teleskopların kullanımı için atmosferik açıdan ideal yerler olduğunu kaydetti.
Demircan, bazı ülkelerin teleskoplarının yalnızca kendileri tarafından kullanıldığını, örneğin Almanya'nın 3,5 metre, Fransa'nın 2 metre çapında teleskoplarının bulunduğunu ifade ederek, teleskobu bulunmayan ülkelerin bu çalışmalardan mahrum kaldıklarını dile getirdi.
TELESKOP, 122 SANTİMETRE ÇAPINDA OLACAK
Prof.Dr. Osman Demircan, ÇOMÜ'nün, 1 milyon TL'ye Almanya'daki bir firmaya yaptırdığı 122 santimetre çapındaki teleskobun, Türkiye'nin en büyük teleskobu olduğunu bildirdi.
Şu an yapılmakta olan teleskobun, Türkiye'nin hiç bir ülkeye bağımlı kalmadan kullanabileceği ilk ve tek teleskop olacağını ifade eden Demircan, “bu teleskop, Marmara Bölgesi'ndeki tüm üniversitelere açık olacak. Özellikle İstanbul'dan bu teleskobu kullanmak için çok sayıda bilim insanı Çanakkale'ye gelecek. Buradaki gözlem zamanının yüzde 90'ından fazlasını ise üniversitemiz kullanacak” dedi.
Teleskobun, Çanakkale'nin Radar Tepesi olarak bilinen noktasında bulunan Ulupınar Gözlemevi'nin arka yamacına yerleştirileceğini kaydeden Demircan, gözlemevinde 22 yetişmiş personel bulunduğunu, teleskopta meydana gelebilecek arızaların bu personel tarafından giderilebileceğini söyledi.
Teleskobun yapım çalışmalarını incelemek için Almanya'ya gideceğini dile getiren Demircan şöyle konuştu:
“Teleskopta inceleme yapacağız. Burada yapacağımız testlerin sorunsuz geçmesi halinde, teleskobu monte ederek Türkiye'ye getireceğiz. Şu anda bina yapım çalışmaları tamamlanmak üzere, bilgisayar kontrol sistemleri de hazır. Teleskobumuzu en geç mayıs ayında Türkiye'ye getireceğiz.”
YAPILACAK ÇALIŞMALAR
Teleskopların çapların büyüdükçe, evrenin daha derinlerini görme imkanı sağladığını belirten Demircan, bu teleskop sayesinde, uzaklardaki değişik gök cisimlerini gözleme imkanı bulacaklarını ifade etti.
Demircan, Dünya'nın da yer aldığı galaksi içinde kümeler halinde bulunan yıldızları gözlemeyi hedeflediklerini, 300-400 milyon adet yıldızın molekül kümeler halinde dolaştığını ve güneşin de bu kümeler içinde olduğunu dile getirerek şunları anlattı:
“Biz, diğer göremediğimiz küme yıldızlarını inceleyeceğiz. Onların dinamik hareketlerini, kimyasal ve nükleer reaksiyonlarını, birbirleri ile bağlantılarını, galaksi içerisinde hareketlerini, farklı bakış açılarıyla, düşünülmemiş yönlerini açıklamak üzere inceleyeceğiz. Burada yapacağımız çalışmayla, detayları ortaya çıkaracağız. Bu teleskopla gök bilimine çok değerli katkılar sunacağız.”
Dünya'ya çarpma tehlikesi bulunan astroidlerin olduğunu ve yörüngelerinin sürekli değiştiğini vurgulayan Demircan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Değişimler oldukça o astroidlerin sürekli izlenmeleri gerekiyor. Bu astroidlerin bazılarının dünyaya çarpma tehlikesi var. Bu gözlemlere dayanarak çeşitli hesaplamalar yapılıyor. Bu nedenle de o astroidlerin sürekli izlenmesi gerekiyor. Uluslararası araştırmacılar da bu konuyla ilgili araştırmalarını sürdürüyor.
Bu teleskop ülkeye yeni açılımlar getirecek. Astrofizik çalışmalarına yeni boyutlar kazandıracak. Türkiye'nin adını yurt dışında duyuracak. Ülkedeki bilim adamları da yeni bulgularla çalışma imkanı bulmuş olacaklar. Bu teleskopla, Türkiye'nin en güçlü ekibi olarak buradayız.”
Bu teleskopların, fiyatı yüksek olduğu için birkaç ülke tarafından ortaklaşa kullanıldığını belirten Demircan, genellikle Havai ve Kanarya adalarına konulduğunu, çünkü buraların, teleskopların kullanımı için atmosferik açıdan ideal yerler olduğunu kaydetti.
Demircan, bazı ülkelerin teleskoplarının yalnızca kendileri tarafından kullanıldığını, örneğin Almanya'nın 3,5 metre, Fransa'nın 2 metre çapında teleskoplarının bulunduğunu ifade ederek, teleskobu bulunmayan ülkelerin bu çalışmalardan mahrum kaldıklarını dile getirdi.
TELESKOP, 122 SANTİMETRE ÇAPINDA OLACAK
Prof.Dr. Osman Demircan, ÇOMÜ'nün, 1 milyon TL'ye Almanya'daki bir firmaya yaptırdığı 122 santimetre çapındaki teleskobun, Türkiye'nin en büyük teleskobu olduğunu bildirdi.
Şu an yapılmakta olan teleskobun, Türkiye'nin hiç bir ülkeye bağımlı kalmadan kullanabileceği ilk ve tek teleskop olacağını ifade eden Demircan, “bu teleskop, Marmara Bölgesi'ndeki tüm üniversitelere açık olacak. Özellikle İstanbul'dan bu teleskobu kullanmak için çok sayıda bilim insanı Çanakkale'ye gelecek. Buradaki gözlem zamanının yüzde 90'ından fazlasını ise üniversitemiz kullanacak” dedi.
Teleskobun, Çanakkale'nin Radar Tepesi olarak bilinen noktasında bulunan Ulupınar Gözlemevi'nin arka yamacına yerleştirileceğini kaydeden Demircan, gözlemevinde 22 yetişmiş personel bulunduğunu, teleskopta meydana gelebilecek arızaların bu personel tarafından giderilebileceğini söyledi.
Teleskobun yapım çalışmalarını incelemek için Almanya'ya gideceğini dile getiren Demircan şöyle konuştu:
“Teleskopta inceleme yapacağız. Burada yapacağımız testlerin sorunsuz geçmesi halinde, teleskobu monte ederek Türkiye'ye getireceğiz. Şu anda bina yapım çalışmaları tamamlanmak üzere, bilgisayar kontrol sistemleri de hazır. Teleskobumuzu en geç mayıs ayında Türkiye'ye getireceğiz.”
YAPILACAK ÇALIŞMALAR
Teleskopların çapların büyüdükçe, evrenin daha derinlerini görme imkanı sağladığını belirten Demircan, bu teleskop sayesinde, uzaklardaki değişik gök cisimlerini gözleme imkanı bulacaklarını ifade etti.
Demircan, Dünya'nın da yer aldığı galaksi içinde kümeler halinde bulunan yıldızları gözlemeyi hedeflediklerini, 300-400 milyon adet yıldızın molekül kümeler halinde dolaştığını ve güneşin de bu kümeler içinde olduğunu dile getirerek şunları anlattı:
“Biz, diğer göremediğimiz küme yıldızlarını inceleyeceğiz. Onların dinamik hareketlerini, kimyasal ve nükleer reaksiyonlarını, birbirleri ile bağlantılarını, galaksi içerisinde hareketlerini, farklı bakış açılarıyla, düşünülmemiş yönlerini açıklamak üzere inceleyeceğiz. Burada yapacağımız çalışmayla, detayları ortaya çıkaracağız. Bu teleskopla gök bilimine çok değerli katkılar sunacağız.”
Dünya'ya çarpma tehlikesi bulunan astroidlerin olduğunu ve yörüngelerinin sürekli değiştiğini vurgulayan Demircan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Değişimler oldukça o astroidlerin sürekli izlenmeleri gerekiyor. Bu astroidlerin bazılarının dünyaya çarpma tehlikesi var. Bu gözlemlere dayanarak çeşitli hesaplamalar yapılıyor. Bu nedenle de o astroidlerin sürekli izlenmesi gerekiyor. Uluslararası araştırmacılar da bu konuyla ilgili araştırmalarını sürdürüyor.
Bu teleskop ülkeye yeni açılımlar getirecek. Astrofizik çalışmalarına yeni boyutlar kazandıracak. Türkiye'nin adını yurt dışında duyuracak. Ülkedeki bilim adamları da yeni bulgularla çalışma imkanı bulmuş olacaklar. Bu teleskopla, Türkiye'nin en güçlü ekibi olarak buradayız.”