Güncelleme Tarihi:
HUKUKSUZ YAPTIRIMLAR
“Bizler eskilerin tabiriyle feleğin çemberinden geçmiş bir milletiz. Tarihimizin hiçbir döneminde emeksiz, bedel ödemeden bir imkâna sahip olmadık. Kıbrıs Barış Harekâtı sebebiyle ülkemize uygulanan haksız, hukuksuz yaptırımları asla unutmadık. İnsanımızın canına, malına, hürriyetine kasteden teröristlere yönelik meşru sınır ötesi harekâtlarımız nedeniyle hedefe konulduk. DEAŞ’la sahada göğüs göğüse mücadele ettiğimiz dönemlerde bile akla hayale girmeyecek iftiraların muhatabı olduk. Öyle ki DEAŞ’ın sınır illerimizi hedef aldığı roket saldırıları ve terör eylemleri sırasında adeta yangından mal kaçırırcasına ülkemizdeki hava savunma sistemleri sökülüp götürüldü.
Bize parasıyla verilmeyen silahlar, DEAŞ’la mücadele kılıfı altında eli kanlı terör örgütlerine bedelsiz olarak on binlerce TIR’la aktarıldı. Terörizmle ve düzensiz göçle mücadelenin en ön safında yer alan Türkiye, güney sınırı boyunca bir terör koridoruyla kuşatılmak istendi. 15 Temmuz gecesi demokrasimize kasteden, 251 evladımızı şehit eden FETÖ’cü alçaklar birçok Avrupa ülkesi tarafından korundu. Vatandaşlarımıza vize engelleri çıkaran bu devletler, demokrasi ve halk düşmanlarını sorgusuz, sualsiz bağırlarına bastı. Suriye’de binlerce masumu katleden terör elebaşları kırmızı halılar serilerek karşılandı.
MÜTTEFİKLERDEN DESTEK GÖREMEDİK
Ukrayna’daki başarılarıyla adına şarkılar bestelenen silahlı insansız hava araçlarımız, Karabağ Savaşı’nda ölüm makineleri olarak yaftalandı. Bugün Türkiye’nin NATO’nun güvenliğine yaptığı katkılardan övgüyle bahsedenler, daha düne kadar Libya’da ve Suriye’de attığımız adımlar dolayısıyla ülkemizi acımasızca eleştiriyorlardı. Türkiye, ne savunma ihtiyaçlarının giderilmesinde, ne meşru sınır ötesi harekâtlarında, ne de 40 yıllık terörle mücadelesinde müttefiklerinden beklediği desteği görmemiştir. Destek bir yana ambargolara, şantajlara maruz bırakılmıştır.
SOMUT ADIMLAR GÖRMEK İSTİYORUZ
NATO ve üyesi olduğumuz diğer uluslararası kuruluşlarda oynadığımız hayati rol apaçık ortadayken, kimi müttefiklerimizle hâlâ yaptırımların kaldırılmasını konuşuyor, özellikle İsveç’in şu anda bize karşı yaptırım uygulamasını hiçbir şekilde bir kenara koyamayız. Bunların makul bir izahı da yoktur. İttifak dayanışmasının en üst düzeyde tutulması gereken bir dönemde ipe un serme politikasından vazgeçilmeli, terörle mücadelede destek ve yaptırımlar başta olmak üzere Türkiye’nin haklı beklentileri karşılanmalıdır. NATO için bedel ödeyen ülke olarak milli güvenliğimize dair hususlarda ucu açık diplomatik ifadelerden ziyade somut adımlar görmek istiyoruz. Temel güvenlik hassasiyetlerinin gözetilmediği bir genişleme politikasının ne bize, ne de NATO’ya hiçbir hayrının olmadığına inanıyoruz.”
SAVUNMA SANAYİSİNDE 750 PROJE
ERDOĞAN savunma sanayisindeki gelişmeleri anlatırken “Göreve geldiğimizde savunma sanayiinde yüzde 80 oranında dışa bağımlıyken bugün yüzde 70’in üstünde yerlilik ve millilik oranına ulaştık” dedi: “Hali hazırda 750’nin üzerinde savunma sanayii projesi yürütüyoruz. Ülkemiz dünyada bir savaş gemisini milli olarak tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülke arasında yer alıyor. İnşallah bu sinerjiyi koruyup savunma sanayinde tarih yazmaya devam edeceğiz.”
6 YENİ DENİZALTI GELİYOR
SELMAN Reis denizaltısının ilk kaynağını yapan ve Hızır Reis denizaltısının havuza çekilmesi talimatını veren Erdoğan,şunları söyledi: “Yeni tip denizaltı projemizde ilk denizaltımız Piri Reis’in bu yıl Deniz Kuvvetleri Komutanlığımıza teslimini hedefliyoruz. Hızır Reis denizaltımızın 2023 yılında, Selman Reis’in ise 2027 yılında hizmete girmesini planlıyoruz. Bu seneden itibaren her yıl bir denizaltımızı hizmete alarak 2027 yılına kadar 6 yeni tip denizaltımızı donanmamıza kazandıracağız.”