Güncelleme Tarihi:
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, "Türkiye’nin cari açık problemi yoktur arge ve inovasyon problemi vardır. Türkiye olarak geldiğimiz bu noktada bugün 152 milyar dolarlık ihracat seviyesinde o dönemlerden geldik” dedi.
Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı, İstanbul Sanayi Odası, Türkiye İhracatçılar Meclisi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı iş birliği ile bu yıl ikincisi düzenlenen Genç Türkiye Zirvesi devam ediyor. Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Salonu’nda gerçekleştirilen zirvenin ikinci oturumuna, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Avea Ar-Ge Direktörü Egemen Kurtoğlu, Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Kırcova ile çok sayıda akademisyen, davetli ve öğrenci katıldı.
Sunuculuğunu Berrak Yaprakoğlu’nun yaptığı ve İnfoloji tarafından organize edilen zirvenin ikinci oturumunda konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, inovasyon ve Ar-ge’nin önemine işaret etti.
Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesinin en temel unsurların Ar-Ge, İnovasyon ve markalaşma olduğuna dikkat çeken Bakan Zeybekçi, en büyük arzularının Türkiye’nin yerli otomobilini üretmesi olduğunu söyledi.
“Gönlüm bunu çok istiyor” diyen Zeybekçi, dünyanın büyük ülkelerinin ekonomi bakanlarının kendi ülkelerinin ürettiği otomobilleri haricinde otomobile binmediğini vurguladı. Zeybekçi, “Sayın Başbakanımızın da bizim de böle bir hasretimiz var. Biz Türkiye’de Türk mühendislerinin tasarımcılarının dizayn ettiği Türkiye’de üretilen ismi her şeyi Türk arabası olan bir arabayı makam arabası olarak, günlük hayatımızdaki araba olarak kullanmak en tabii hakkımız” diye konuştu.
Türkiye’nin bunu yapabilecek kapasiteye sahip olduğunu ve aslında Türkiye’de bir otomobilin yüzde 100’ünün yerli kaynaklarla üretildiğini belirten Zeybekçi, “Yüzde 100 motor üretiyor, aktarma organlarını yapıyoruz. Diğer konularda zaten son derece yetenekli bir durumdayız. Türkiye’nin artık bu arabayı üretmek gibi bir zorunluluğu var. Türk sanayisinin yatırımcının böyle bir zorunluluğu var” şeklinde konuştu.
Türkiye için artık bu konunun dönülmez bir noktaya geldiğini ifade eden Bakan Zeybekçi, Başbakanımız en son dün TOBB’da yeniden dile getirdi. İnşallah bu olacaktır. İnşallah yakın gelecekte Türkiye olarak bir arabamız bir markamız olacak.” ifadesini kullandı.
"TÜRKİYE’NİN CARİ AÇIK PROBLEMİ YOKTUR, AR-GE inovasyon PROBLEMİ VARDIR"
Türkiye’nin 1980’li yıllarda yıllık dış ticaret hacminin sadece 4,5 milyar dolar olduğunu ve geçmişte hiçbir şey yapılmayan bir ülkeden, günümüzde her şeyin yapıldığı bir ülke haline geldiğini aktaran Bakan Zeybekçi, “Türkiye’nin cari açık problemi yoktur arge ve inovasyon problemi vardır. Türkiye olarak geldimiz bu noktada bu gün 152 milyar dolarlık ihracat seviyesinde o dönemlerden geldik” şeklinde konuştu.
Dünyada petrol fiyatlarının 10 sene önce 10-20 dolar olduğunu bu gün ise 120 dolarlara kadar yükseldiğini hatırlatan Bakan Zeybekçi, Türkiye’nin de bulunduğu coğrafyanın inanılmaz bir şekilde zenginleşmeye başladığını aktardı. Dünyanın enerji kaynaklarının yüzde 70’inin bu coğrafyada yer aldığını aktaran Zeybekçi, geleceğin bu topraklarda bulunan gençler için büyük fırsatlar vadettiğini dile getirdi.
"AR-GE VE İNOVASYONDAKİ PAYIMIZI YÜZDE 3 SEVİYESİNE ULAŞTIRACAĞIZ"
Türkiye’nin Ar-Ge ve İnovasyon’a ayırdığı payın her geçen gün arttığını anlatan Bakan Zeybekçi, 2002 yılında yüzde 0.52 olan payın günümüzde yüzde 0.93’e yükseldiğini söyledi. 2002 yılında 200 milyar dolar civarında olan GSMH’nın bu gün 800 milyar dolara yükseldiğini aktaran Bakan Zeybekçi, Türkiye’nin Ar-Ge ve İnovasyon’a ayırdığı payın son 10 yılda 8 kat arttığını aktardı. Dünyanın önemli ülkelerinde bu payın yüzde 2 veya yüzde 3 düzeyinde olduğunu bildiren Zeybekçi, Türkiye için 2023 hedefinin de GSMH’nın yüzde 3’ünün Ar-Ge ve İnovasyon’a ayırmak olduğunu belirtti.
Küreselleşmenin yeni dinamikleri tamamen inovasyon yapabilme kabiliyeti üzerine kurulu olduğunu belirten Türkiye ihracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Artık ticaretin 19. yüzyıldan kalma modelleri değişti. 19. yüzyılda ne kadar çok üretirseniz o kadar çok kar ederdiniz. Şimdi tam tersi ne kadar çok üretmekten ziyade tüketici odaklı üretmek gerekiyor. Artık sadece tek başına finansa dayalı yapılan işler de bir işe yaramıyor. Çünkü fikir her zaman gınansın önünde finans bir şekilde bulunabiliyor."