Güncelleme Tarihi:
Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin internet sayfasında "A New Vision for Least Developed Countries" (En Az Gelişmiş Ülkeler İçin Yeni Bir Vizyon) başlığıyla yayımlanan makalesinde Davutoğlu, son yıllarda hızlı bir ekonomik gelişme kaydeden Türkiye'nin dünyadaki insani eşitsizliğe odaklandığını belirtti.
Davutoğlu, BM Ekonomik ve Sosyal Konseyi Kalkınma Politikası Komitesi'nin belirlediği kriterlerde "en az gelişmiş ülke" kategorisi için 3 kriterin dikkate alındığını hatırlattı. Kişi başına düşen gelirin üç yıllık ortalamasının 905 dolar ve altında olması, insan kaynaklarının zayıflığı ve ekonomik kırılganlık olarak özetlenen bu kriterler çerçevesinde Komite'nin her 3 yılda bir değerlendirme yaptığını kaydeden Davutoğlu, son 40 yılda sadece 3 ülkenin "gelişmekte olan ülke" sınıfına geçebildiğine dikkati çekti.
"Gelişmekte olan ülke" kategorisine kabul edilme koşullarının gözden geçirilmesi ve daha kabul edilebilir hale getirilmesi gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Kalkınma ve insani refah sadece ekonomik kıstaslara dayandırılarak yeterli şekilde ifade edilemez. Kültürel yaşamın kalitesi, tarihsel devamlılık ve gelenek idraki, topluluk ve kimlik bilinci; bunların hepsi insanlık onurunun ve sosyal refahın yaşamsal unsurlarıdır.
En az gelişmiş ülke kategorisinde değerlendirilen ülkelerin çoğu, daha yüksek milli geliri olan ülkelerin elindekinden daha fazlasını sağlayan, hayatlarına anlam ve değer katan köklü ve gururlu mazilere sahiptir."
"En az gelişmiş ülkeler" ifadesinin olumsuzluk içeren ve yaftalayıcı bir kavram olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, uluslararası alanda "kalkınma" kavramı konusunda daha zengin ve tatminkar bir yaklaşım gözetilmesi amacıyla, Türkiye'nin kalkınmanın maddi olmayan unsurlarını kabul eden "yeni bir dil"in benimsenmesi için seferber olacağını kaydetti.
"En az gelişmiş ülkeler" (least developed countries) kavramı yerine geleceğe daha umutlu bakan "gelişecek ülkeler" (future developed countries) kavramının tercih edilmesinin daha doğru olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, Türkiye'nin BM tarafından söz konusu kategoride ele alınan 48 ülkeyle iletişiminde artık bu yeni kavramı kullanacağını bildirdi.