Güncelleme Tarihi:
Hürriyet'in, Kıbrıs Rum Kesimi'nin Lübnan ile adanın deniz alanlarında petrol ve doğalgaz arama anlaşması imzalamasına Türkiye'nin sert bir notayla tepki verdiğini duyurmasını doğrulayan Dışişleri Bakanlığı, bugün de konuyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
Ankara bu açıklamayla tüm Doğu Akdeniz ülkelerini bu yönde bir anlaşmaya gitmemeleri konusunda uyardı. Açıklamada, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de meşru ve yasal hak ve çıkarlarının mevcut olduğu hatırlatılarak, "Rum Kesimi'nin yapmaya niyet ettiği ikili anlaşmaların konusunu teşkil eden deniz alanlarının bir bölümü bu hak ve çıkarları da ilgilendirmektedir. Türkiye Doğu Akdeniz'deki hak ve çıkarlarını korumakta kararlı olup, bunların aşınmasına yönelik teşebbüslere müsaade etmeyecektir" denildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Bu bağlamda, Kıbrıs Adası'nın deniz alanlarında Rum Kesimi'nin vermeye teşebbüs edebileceği hükümsüz ruhsatlara dayanarak petrol-doğal gaz araştırmasıyla ilgili çalışmalar yapmayı düşünebilecek ülkelerin ve şirketlerin, durumun hassasiyetini ve adadaki diğer kurucu halk olan Kıbrıs Türklerinin iradesini de dikkate almaları, her halükarda Kıbrıs meselesinin çözüm sürecine olumsuz etkide bulunacak girişimlere yönelmemeleri gerektiğini hatırlatıyor ve buna göre davranmalarını bekliyoruz."
Adanın deniz alanlarında KKTC'nin de hak ve yetkilerinin bulunduğunun belirtildiği açıklamada, Rum Kesimi'nin adanın tümünü temsil etmediği, bu nedenle Rumların çıkardığı yasaların veya ilgili ülkelerle yaptığı anlaşmaların Türkiye açısından hükmü bulunmadığı vurgulandı.
4 YIL ÖNCE BAŞLADILAR
Açıklamada, GKRY'nin, 2003 yılından itibaren Doğu Akdeniz'deki ülkelerle deniz yetki alanlarını ilgilendiren ikili anlaşmalar yapma gayretlerini arttırdığına işaret edilerek, şöyle denildi:
"KKTC ve ülkemiz en başından beri bu teşebbüslere karşı çıkmış ve yarı kapalı bir deniz niteliğindeki Doğu Akdeniz'de kıta sahanlığı veya münhasır ekonomik bölge sınırlandırmalarının ancak bütün ilgili ülkeler arasında ve bütün tarafların hak ve çıkarlarını gözetecek şekilde yapılacak düzenlemelerle mümkün olabileceğini savunmuştur."
MISIR'IN ANLAŞMASINI TANIMIYORUZ
Bu doğrultuda, itirazlara rağmen Mısır ile GKRY arasında 17 Şubat 2003 tarihinde imzalanan münhasır ekonomik bölge sınırlandırma anlaşmasının Türkiye tarafından tanınmadığının hem Mısır nezdinde, hem de Birleşmiş Milletler örgütünde kayda geçirildiği belirtilirken, Mısır ile bu konudaki temasların devam ettiği ifade edildi.
LÜBNAN GİRİŞİMİ
GKRY ile Lübnan arasında aynı konuya ilişkin müzakereler yürütüldüğünün öğrenilmesi üzerine de Lübnan Başbakanı ve Dışişleri Bakanı nezdinde girişimde bulunulduğu belirtildi.
Türkiye'ye böyle bir anlaşmanın yapılmayacağının açıklanmasına rağmen GKRY ile Lübnan arasında söz konusu anlaşmanın imzalanacağına dair 15-16 Ocak tarihinde basına da yansıyan haberler üzerine, Ankara'da Lübnan Büyükelçisi ve Beyrut'ta da Dışişleri Bakanlığı nezdinde yeniden girişimlerde bulunulduğu ifade edilerek, şöyle denildi:
"Ancak, söz konusu anlaşmanın 17 Ocak 2007 tarihinde imzalandığı öğrenilmiş olup, Lübnan makamlarından anlaşmanın mahiyeti hakkında izahat istenmiş, her halükarda böyle bir anlaşmanın yürürlüğe konulmaması talep edilmiştir."