Türkiye'den bir tek 'o' vardı

Güncelleme Tarihi:

Türkiyeden bir tek o vardı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 22, 2010 15:52

İsrail'in henüz üyesi olduğu Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatının (OECD) Turizm Komitesi toplantısı, Filistin Yönetiminin itirazları ve aralarında Türkiye'nin bulunduğu bazı ülkelerin katılmayı reddetmesinin ardından Kudüs'te yapıldı.

Haberin Devamı

Festivalin gala gecesinde OECD'li konuklar, Türk kemancı Sevil Ulucan'ı dinledi. Sevil Ulucan, İsrail Müzesinde Kudüs Belediye Başkanı Nir Barkat'ın evsahipliğinde yapılan gecede, "Sarı Gelin" ile "Sevdana" albümindeki eserleri seslendirdi.

Sevil Ulucan, İkinci Dünya Savaşı yıllarında Nazilerin Yahudi soykırımı sırasında toplama kamplarındaki Yahudi müzisyenlerden birine ait, üzerinde Davut yıldızları bulunan çok eski bir kemanı kullandı. "Soykırımdan Kurtulan Keman"ı Alman yapımcı Daniel Schmidt'e ait arşeyle çalan Ulucan, 12 yaşındaki bir çocuğun, Nazi döneminde kendisiyle aynı yaştayken bir çatışmada öldürülen Motele adlı Yahudi çocuğuna ait "Motele'nin Kemanı"yla icra ettiği eserlerden sonra sahneye çıktı.

6 yaşındayken keman eğitimine başlayan Sevil Ulucan, halen İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarında araştırma görevlisi olarak çalışıyor.

Haberin Devamı

Türkiyeden bir tek o vardı

UMUDUN KEMANLARI

Sevil Ulucan, organizatörlüğünü Benny Bore'un yaptığı "Umudun Kemanları" projesi kapsamında Kudüs'teki geceye davet edildi. Bu proje, soykırım sırasında toplama kamplarında ölen Yahudi müzisyenlerin bugüne ulaşmış sayılı kemanlarının, soykırımın anılarını canlı tutmak amacıyla Türk ve Yahudi kemancılar tarafından kullanıldığı bir proje...

Proje, ilk olarak 2001 Neve Şalom sinagogunda bir konserle hayata geçirilmiş, Türk kemancı Cihat Aşkın da bu konserde yer almıştı. "Umudun Kemanları" konserleri, İstanbul, İzmir, Kudüs ve Paris'te de düzenlenmişti.

Projenin ortaya çıkmasına vesile olan isim ise halen Tel Aviv'de nesillerdir keman yapımıyla uğraşan Amnon Weinstein. Weinstein'ın babası gibi oğlu Avşalom Weinstein da bir keman yapımı ustası... Tel Aviv'de yüzlerce kemanı, kemanların değişik şekillerde yapılmış örneklerini bir arada bulunduran iki küçük müze benzeri atölyede çalışmalarını sürdüren Weinsteinlar, bir dönem Cemal Reşit Rey Orkestrasının da yaylı çalgılarının bakım ve onarımını yapmış. Weinsteinlar, aralarında Sevil Ulucan'ın da bulunduğu birçok kemancının enstrümanının sorumluluğunu üstlenmiş.

Haberin Devamı

Halen İsrail dışında bulunan Amnon Weinstein'ın oğlu Avşalom Weinstein, "Umudun Kemanları"nın anlamını; bu projeye adını veren "soykırımdan kurtulan kemanların" öyküsünü anlattı.

Weinstein'ın verdiği bilgiye göre, Weinsteinlar da üyelerinin büyük bölümünü soykırımda kaybetmiş. Baba Amnon Weinstein ve oğlu, normal işlerinin yanı sıra yaklaşık 15 yıldır, soykırım sırasında gettolarda, kamplarda ve saklandıkları ormanlarda Yahudi müzisyenler tarafından çalınan kemanları bulup tamir etmekle uğraşıyor. Weinsteinların şimdiye kadar yeniden ses verdirdikleri kemanların sayısı 20 dolayında...

MÜZİKLE HAYATTA KALMA MÜCADELESİ

Öte yandan kemanların her biri hüzünlü bir hikayeye sahip. Avşalom Weinstein, "Kamplarda toplananlar, ufak, taşınabilir olduğu için enstrümanlarını da yanlarında getirmiş. Kamplarda bir enstrümana sahip olan herkes, müzikle hayatta kalma mücadelesi vermiş" diyor. Ancak bu kişilerin çoğu, bu kemanlarını bir daha kullanmamış; kurtulduktan sonra kemanları ya parçalamış ya da bir daha kullanmamak üzere gözden ırak yerlere kaldırmış.

Haberin Devamı

Weinsteinlar, bu kemanların ortaya çıkmasını radyolarda yaptıkları çağrılarla sağlamış. Davut yıldızlı bu kemanların çoğunun, Almanya'da ve o zamanki Çekoslavakya'da küçük atölyelerde üretildiği belirtiliyor. Örneğin kemanlardan biri, Polonyalı bir Yahudi ailesine ait. Aile, evini Gestapo bastığında, kurtulmak için kemanı hariç evini tamamen Gestapo'ya bırakmış ve kurtulmuş. Aile üyeleri bugün İsrail'de yaşıyor.

Weinstein ailesinin gözünde, Kudüs Belediyesinin OECD üyeleri için düzenlediği resepsiyonda çalınan "Motele'nin Kemanı"nın ise ayrı bir yeri var. Keman, Belarus'ta Alman SS subaylarının sokaklarda keman çalarken duyup beğenerek, kendileri için çalması için lokallerine getirdikleri 12 yaşında bir Yahudi çocuğuna ait. Çocuk, Almanlara karşı savaşan partizanlarla işbirliği yapmış ve her gün kemanının içinde sakladığı dinamit lokumlarını parça parça lokale sokmayı başarmış. Yeterince patlayıcı biriktiğinde, dinamitler patlatılmış ve lokaldeki çok sayıda Alman ölmüş. Motele ise daha sonra Almanların kurduğu bir pusuda hayatını kaybetmiş. Motele'nin kemanı ise bir başka aile tarafından İsrail'e getirilmiş ve yıllarca bir dolapta durmuş.

Haberin Devamı

Bir diğer keman, yağmur altında çalınmaya zorlandığı için neredeyse parçalanmış. Keman, Weinsteinlara getirildikten sonra bir yıldan fazla süren tamiratla kurtarılmış.

Soykırımdan kurtulan bir kemanla çalan Sevil Ulucan ise "Bugün ben bu enstrümanları korkusuzca çalıyorum. Ama onlar, hayatta kalmak için çaldı" dedi.

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!