Güncelleme Tarihi:
SON dönemde Türk vatandaşlarının Schengen vizesi konusunda yaşadığı sıkıntıları giderme konusunda temaslarını sürdüren Türkiye, vize kolaylığı talebini AB Komisyonu’na üst düzeyden bir kez daha iletti.
Konu, dün Brüksel’de yapılan, Türkiye’yi İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, AB’yi ise İçişleri Komiseri Ylva Johansson’un temsil ettiği AB-Türkiye Göç ve Güvenlik Yüksek Seviyeli Diyalog Toplantısı’nda gündeme geldi. Türkiye, Türk vatandaşlarının Schengen vizesi alma konusunda yaşadıkları sıkıntıların giderilmesini ve vize serbestisi sağlanana dek vize kolaylığı uygulanmasını istedi.
VİZEDE 72 KRİTER
Vize muafiyeti, Türkiye’nin öncelikli hedefleri arasında yer almayı sürdürüyor ancak bu alanda karşılanması gereken 72 kriterden altısı henüz tamamlanmadı. AB, kriterler tamamlanmadan adım atma niyetinde olmadığını gizlemezken kalan altı kriterin karşılanması ve karşılanan kriterlerin sürekliliğinin sağlanmasına ilişkin çalışmalarını yürüten Türkiye, süreç tamamlanana dek vize kolaylığı uygulanması talebini ön planda tutuyor.
FARKLI BEKLENTİLER
Göç konusunun enine boyuna tartışıldığı toplantıda 18 Mart mutabakatının unsurları da masadaydı. Mutabakatın en önemli unsurlarından biri Yunan adalarından alınacak her Suriyeli için Türkiye’de geçici koruma altında olan bir Suriyelinin AB ülkelerine yerleştirilmesi şeklinde özetlenebilecek “1’e 1” formülü oluşturuyor. AB kanadı, Yunanistan’ın ısrarlı tavrının da etkisiyle, bu formülün canlandırılması talebini odağa yerleştirmiş durumda.
GÖÇÜN ENGELLENMESİ
Türkiye ise AB’nin taahhütleri arasında yer alan, ülkede bulunan Suriyelilerin yeniden yerleştirme ve yer değiştirme uygulamaları çerçevesinde birlik ülkelerine gönderilmesi uygulamasının yetersiz kalmasından rahatsız olduğu mesajını yineledi. Göçün kaynağında engellenmesine yönelik çalışma ve önlemlerin devreye sokulmasının gerekli olduğu da Türkiye’nin vurguları arasında yer aldı.
Her iki taraf da 18 Mart mutabakatının güncellenmesinden yana. Bununla birlikte gerek Ankara’nın gerekse Brüksel’in mutabakatta odaklanmak istediği konuların farklı olması, AB’nin belgeyi sadece göç odaklı görme ve diğer unsurlarını görmezden gelme tavrını sürdürmesi nedeniyle bu konuda şu ana kadar adım atılabilmiş değil.