Türkiye'den AB karar taslağına 11 itiraz

Güncelleme Tarihi:

Türkiyeden AB karar taslağına 11 itiraz
Oluşturulma Tarihi: Aralık 10, 2004 00:00

Türkiye, AB Dönem BaÅŸkanı Hollanda'ya 17 Aralık zirve bildiri taslağına 11 noktada itiraz etti. Ankara, Kıbrıs ve müzakerelerin sonucuna dair ifadeye karşı da 2 yeni öneri iletti.Brüksel'den yayın yapan "ABHaber.com" adlı haber sitesinin bildirdiÄŸine göre, AB Dönem BaÅŸkanlığı’na gönderilen belgede, müzakerelerin sonucunun ''tam üyelik'' olması gerektiÄŸi, bunun Ankara'nın ''kırmızı çizgisi''olduÄŸu vurgulandı. Müzakerelerin '26 Nisan 2005'te' baÅŸlamasını isteyen Ankara, serbest dolaşım gibi alanlarda öngörülen 'kalıcı sınırlamalara' da, bunun ''imtiyazlı ortaklık'' anlamına geleceÄŸini belirterek karşı çıktı. Türkiye, metinde yer alan Kıbrıs ve müzakerelerin sonucuna iliÅŸkin ifadelere karşı 2 yeni öneri iletti.  Kıbrıs paragrafında, Ankara AntlaÅŸması'nın uyumlandırılması beklentisi yerine, Türkiye'nin aldığı 'Gümrük BirliÄŸi'ni yeni AB üyesi ülkeleri içerecek ÅŸekilde geniÅŸletme' kararına iÅŸaret edilmesini önerildi.  Ankara, müzakerelerin sonucunun ne olacağına iliÅŸkin olarak da, AB'nin 1997 Lüksemburg Zirvesi'nde 10 aday ülke için benimsediÄŸi 26 nolu paragrafı kabul edebileceÄŸini iletti. Bu paragraf şöyle: "Müzakerelere baÅŸlama kararı, aynı zamanda müzakerelerin baÅŸarıyla sonuçlandırılacağı anlamına gelmez. Farklı aday ülkelerle müzakerelerin sonuçları ve müteakip katılım, her birinin Kopenhag kriterlerine uyumuna ve AB'nin yeni üyeleri entegre edebilme yeteneÄŸine baÄŸlı olacaktır.'' Türkiye’nin AB dönem baÅŸkanlığına ilettiÄŸi görüşler şöyle:  - Müzakere kararı ertelenemez: Hazırlanan taslak metnin 17. paragrafında, AB Konseyi'nin 17 Aralık'ta müzakereler için ''karar alması durumunda'' (if it were to decide) denilmektedir. 17 Aralık'ta karar alınmayabileceÄŸi anlamına gelebilen bu ifade deÄŸiÅŸtirilmelidir. - Türkiye, Avrupa deÄŸerlerini paylaşıyor: 18. paragrafta, Türkiye'nin Avrupa deÄŸerler topluluÄŸuna katılması amacından söz edilmektedir. Türkiye, Avrupa Konseyi'nin (AK) kurucu üyesi olarak zaten Avrupa deÄŸerlerini paylaÅŸmaktadır. AB'den, Türkiye'nin AB'ye katılımını saÄŸlama konusunda kararlılığını yinelemesini bekliyoruz. (Bu ifade, Hollanda'nın 3. taslağında çıkarıldı.)  - Kıbrıs koÅŸul olamaz: 19. paragrafta yer alan Türkiye'nin Ankara AntlaÅŸması'nı yeni üyeleri dikkate alacak ÅŸekilde uyumlandırması konusunun, siyasi kriterlerle hiç bir ilgisi yoktur.  Bu nedenle konu zirve sonuç bildirisinde yer almamalıdır. Ayrıca bu paragraf, Türkiye'nin önüne Kıbrıs konusuyla baÄŸlantılı olarak yeni bir koÅŸul koyulduÄŸu izlenimi vermektedir. Buna tümüyle karşıyız. Türkiye'nin önüne müzakerelerin açılmasıyla ilgili olarak hiçbir yeni koÅŸul koyulmamalıdır. Kıbrıs konusunun bu ÅŸekilde sonuç bildirisine taşınması kabul edilemez. EÄŸer Avrupa Konseyi Kıbrıs konusuna deÄŸinmek istiyorsa, Türkiye'nin Gümrük BirliÄŸi'ni tüm üye ülkeleri içerecek ÅŸekilde geniÅŸletmesi giriÅŸimine atıfta bulunulabilir. - Avrupa Parlamentosu'na atıf olmasın: 17 Aralık sonuç bildirgesi taslağının 21. paragrafında, Avrupa Parlamentosu'nun aralık ayında alacağı karara atıfta bulunulmaktadır. Ancak bu AB zirveleri sonuç bildirgelerinde olaÄŸan bir uygulama deÄŸildir. - Müzakere tarihi 26 Nisan 2005 olsun: Müzakere tarihi konusunda karar taslakta AB liderlerine bırakılmaktadır. Türkiye'nin beklentisi, AB Komisyonu'nun 6 Ekim'de açıkladığı rapor ve yaptığı tavsiye ışığında müzakerelerin 26 Nisan 2005'te baÅŸlatılmasıdır. - Müzakere deÄŸil, katılım müzakeresi:Taslak belgenin 22. paragrafının baÅŸlığı, ''müzakerelerin çerçevesi'' ÅŸeklindedir. Bunun ''katılım müzakerelerinin çerçevesi'' olarak deÄŸiÅŸtirilmesini istiyoruz. - Müzakereler için yeni kıstaslar istemiyoruz:Her bir müzakere baÅŸlığının açılıp kapanması konusunda kıstaslar (benchmarks) getirilmek istenmektedir. Ancak müzakerelerin açılması konusunda tek ölçüt, Kopenhag siyasi kriterleridir. Yeni kıstasların getirilmesi, yapay ön koÅŸullar anlamına gelebilecek, kötüye kullanılabilecektir. - Kalıcı sınırlamalar kabul edilemez:Taslakta öngörülen ''kalıcı sınırlamalar'' AB'yi kuran anlaÅŸmalara aykırıdır. Bunlar ''özel ortaklık'' anlamına gelir ve bizim açımızdan kabul edilemez. - Kırmızı çizgimiz, tam üyelik:Bazı ülkelerin katılım müzakerelerinin sonucuu belirsiz bırakma çabası içinde olduklarını anlıyoruz. Müzakerelerin sonucunun tam üyelik olduÄŸunun açıkça belirtilmesini istiyoruz. Müzakerelerin sonucunun üyelik dışında herhangi bir baÅŸka sonucu olabileceÄŸini belirten her ifadeye karşıyız. Bu bizim açımızdan kırmızı çizgidir. - 2014 tarihi motivasyonumuzu kırar:Bazı müzakere baÅŸlıklarının açılması için 2014 yılından itibaren yeni mali çerçevenin beklenebileceÄŸini belirtmek, bazı müzakere baÅŸlıklarının açılmasını ön koÅŸula baÄŸlamak anlamına gelebilir. Dahası, 2014 yılının belirtilmesi, Türkiye'nin müzakerelerde motivasyonu açısından da yararlı deÄŸildir. Bu ifadenin ''sonraki mali çerçeve'' olarak deÄŸiÅŸtirilmesini bekliyoruz. - Müzakerelerin hedefi için Lüksemburg önerisi:Taslak belgede müzakerelerin amacı ve sonucu konusu 17 Aralık'ta AB liderlerinin kararına bırakılmaktadır. Bu konuda 1997 Lüksemburg Zirvesi'nin 26. paragrafı üzerinde anlaşılabileceÄŸi düşünülmektedir. Tükiye, üyelik dışında bir hedefi kabul edemez. Katılım müzakerelerinin hedefi ancak katılım olabilir. 1997 Lüksemburg Zirvesi'nin 26. paragrafı şöyle: "Müzakerelere baÅŸlama kararı, aynı zamanda müzakerelerin baÅŸarıyla sonuçlandırılacağı anlamına gelmez. Farklı aday ülkelerle müzakerelerin sonuçları ve müteakip katılım, her birinin Kopenhag kriterlerine uyumuna ve AB'nin yeni üyeleri entegre edebilme yeteneÄŸine baÄŸlı olacaktır."Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!