Güncelleme Tarihi:
Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nın hazırladığı 2006 raporuna göre, silah-mühimmat kaçakçılığına yönelik 165 operasyon düzenlendi.
Bu operasyonlarda bin 242 silah ele geçirildi. Yürütülen operasyonel faliyetler ve yapılan soruşturmalar sonucunda yakalanan yabancı menşeili fabrikasyon silahların, özellikle Irak ve Suriye sınırı ile bu ülkelere açılan gümrük kapılarından sokuldukları tespit edildi.
Irak ve Suriye sınırlarından sokulan silahların bu ülkelere sınır veya yakın yerlerde oturan, bölgeyi iyi tanıyan, kaçakçılığı geçim yolu haline getiren kişiler tarafından gerçekleştirildiği, buralarda depolanan silahların daha sonra suç örgütleri ve organize gruplar tarafından satın alınarak metropol kentlere taşındığı belirlendi.
Raporda ayrıca, 1 Nisan 2001 tarihi ile 31 Mart 2003 tarihleri arasında 643 yabancı menşeili silahın Türkiye'ye sokulduğu, 1 Nisan 2003 tarihinden 31 Mart 2005 tarihine kadar ise 2 bin 156 yabancı menşeili silahın ülkeye sokulduğunun tespit edildiği belirtildi.
Raporda yüzde 235'lik silah kaçakçılığı artışı ile ilgili, “Irak'ın kuzeyinde yıllardır süre gelen ve ABD'nin 2003 yılında Irak'a gerçekleştirdiği askeri müdahelenin ardından daha da derinleşen otorite boşluğunun önemli bir etken olduğu değerlendirilmektedir” denildi.
Geçen yıl ele geçirilen yabancı menşeili silahların çoğunluğunun Avrupa ülkeleri ile ABD yapımı olduğu ifade edilerek, silahların üretici firmalar tarafından hangi ülkelere ve kimlere satıldığını takip eden “iz sürme” çalışmalarının yapıldığı hatırlatıldı.
SANTORO'NUN ÖLDÜRÜLMESİ VE DANIŞTAY BASKINI
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nın raporunda, şunlar kaydedildi:
“İz sürme kapsamında 2006 yılında yakalanan 221 adet silahın, Irak'ın yeniden yapılandırılması kapsamında üretici firmalar tarafından bu ülkeye gönderildiği tespit edilmiştir. Kaçakçıların silah deposu haline geldiği görülün Irak'tan, yukarıda değindiğimiz yöntemlerle ülkemize sokulan silahlar, 17 Mayıs 2006 tarihinde gerçekleştirilen Danıştay saldırısı ile 05 Şubat 2006 tarihinde tüm dünyanın gözleri ülkemize çevrilmesine sebep olan Trabzon'da Rahip Andrea Santaro'nun öldürülmesi olaylarında kullanılan silahların da izlemiş oldukları aynı güzergah, silah kaçakçılığı ve neticeleri yönünden ülkemizin ne derece tehdit altında olduğuna birer örnek teşkil etmektedir.”
Raporda ayrıca “kurusıkı” olarak tabir edilen ses ve gaz tabancalarının da canlıları yaralayan veya öldürebilen silahlardan olduğu belirtilerek, organize suç gruplarının da bu tür silahlara rağbet ettiği kaydedildi.