Türkiye'de savunma harcamaları

Güncelleme Tarihi:

Türkiyede savunma harcamaları
Oluşturulma Tarihi: Kasım 23, 2002 00:00

TÜRKİYE Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) Türkiye'de savunma harcamaları ve ekonomik etkileri konusunda yaptığı araştırmanın sonuçlarını bir kitapçık halinde yayımladı.Bu çalışmanın amacı, savunmaya bütçeden ve bütçe dışı fonlardan ayrılan kaynakların boyutunu ve ekonomi üzerindeki etkilerini incelemekti. Daha önce aynı konuda bireysel incelemeler yapılmışsa da, TESEV'in araştırması çok daha kapsamlı. Kaldı ki TESEV araştırmasını diğer ülkelerden de katılımcıların bulunduğu bir oturumda tartışmaya açarak sorunun derinlemesine irdelenmesini sağlamıştır.* * *Türkiye'de bütçe dışı finansman yöntemi uzun yıllardan beri yaygın olduğu için, kamu hizmetlerinin gerçek maliyeti hakkında sarih bir fikir edinmek güçtür. Savunma masraflarının ise özellikle kamufle edildiği varsayılır ve bu harcamaların düzeyi hakkında çeşitli abartılı spekülasyonlar yapılır. TESEV'in araştırmasının başlıca faydası, savunma harcamalarının gerçekçi bir tablosunu ortaya çıkarmak olmuştur.* * *Savunma masraflarını finanse eden üç kaynak mevcut: Bütçe ödenekleri, Savunma Sanayii Destekleme Fonu (SSDE) ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ni Güçlendirme Vakfı (TSKGV). Harcamalar % 86 oranında savunma bütçesinden, % 14 oranında SSDF'den ve % 05 kadarı da TSKGV'den karşılanıyor. Ayrıca, silah, donanım ve yedek parça gereksiniminin % 79'u ithal yolu ile sağlandığından dış krediler de kullanılmaktadır. Bu borçların faiz ve ana para ödemeleri, Savunma Bakanlığı'nın değil, fakat Maliye Bakanlığı'nın bütçesinde yer alır. Askeri nitelikli borçların dökümü, diğer bütün ülkelerde olduğu gibi bizde de açıklanmamaktadır. TESEV bu borçların miktarını 8 milyar dolar olarak tahmin ediyor. Ancak ABD Dışişleri'nin kaynaklarına göre 1990-99 yıllarındaki silah ithali Türkiye'nin dış borç stokunu 18 milyar dolar artırmıştır. Geçen yıl ekonomik kriz yüzünden daralan savunma harcamalarının 2001 faiz dışı bütçesindeki payı % 16'dır. Uluslararası kaynaklar bu masrafların GSMH'ye oranını genellikle % 5'in üstünde gösterirler. TESEV'in bulduğu oran ise % 4'tür. Aradaki farkın savunma harcamaları tariflerinin değişik olmasından ileri geldiği anlaşılmaktadır.* * *TESEV'in etüdü Türkiye'de savunma harcamaları miktarına açıklık getirmiştir. Özellikle terörle mücadele yıllarında bütçe dışında 100-150 milyar dolar seviyesinde ek masraflar yapıldığı yolundaki iddiaların doğru olmadığı kanıtlanmaktadır. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, çok kısıtlı kaynaklarla, zor bir coğrafyada ülke güvenliğinin ve savunmasının gerektirdiği operasyonel gücü ve uluslararası sorumluluklar yüklenme yeteneğini geliştirdiği kabul edilmelidir. Fakat, her şeye rağmen GSMH'nin % 4-5'i oranında savunma harcamaları gelişme yolunda bir ülke olan Türkiye için hafif bir yük sayılamaz. NATO ülkeleri için bu oran genellikle % 2.5 civarındadır. TSK'nın personel mevcudu da çok yüksektir. Jandarma dahil 750-800 bin kişi ile NATO'da ABD'den hemen sonra Türkiye gelmektedir. NATO'da geliştirilmekte olan yeni misyon kavramlarının tedricen TSK'nın yapısını değiştirmesine ve mecburi askerlik kuralı saklı tutularak personel sayısının azaltılmasına yol açması beklenmelidir.* * *Savunma harcamaları ile sosyal hizmetler için yapılan masraflar arasındaki orantı üzerinde de durulmalıdır. NATO ve AB ülkelerinin hemen hepsinde eğitim, sağlık ve sosyal hizmetlere ayrılan kaynaklar savunma harcamalarının iki veya üç mislidir. Türkiye'de ise eğitim bütçesi savunma bütçesi ile aşağı yukarı aynı düzeydedir, fakat sağlığa ayrılan ödenek miktarı çok daha düşüktür. TESEV'in incelemesi, bu ters orantıların savunma masraflarının yüksekliğinden ileri gelmediğini gösteriyor. İç ve dış borç ödemelerinin bütçe gelirlerinin büyük kısmını yutması, kaynakların rasyonel bir şekilde kullanılmaması, israf eğiliminin önüne geçilememesi ve modern sosyal hizmet bilincinin henüz yerleşmemiş olması, kaynak dağılımındaki dengesizliğin asıl nedenlerini oluşturuyor.* * *TESEV'in incelemesi, savunma harcamalarının da ötesinde, Türkiye'de kaynak kullanımı ve dağılımı sorunun önyargısız tartışılmasına umarım özlü katkıda bulunacaktır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!