Türkiye'de petrol kaçakçılığı ürkütücü boyutta

Güncelleme Tarihi:

Türkiyede petrol kaçakçılığı ürkütücü boyutta
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 2005 00:00

Türkiye'de uluslararası taşımacılık yapan araçların depolarında taşınandan, tankerlerle gerçekleştirilen sevkıyata ve gemilerden aktarmalarda çeşitli yöntemlerle gerçekleştirilen akaryakıt kaçakçılığının boyutları, ekonomi, insan ve çevre sağlığına verdiği zararın düzeyi, konunun üzerine gidildikçe daha da açık şekilde ortaya çıkıyor. TBMM “Akaryakıt Kaçakçılığının Ekonomiye, İnsan ve Çevre Sağlığına Verdiği Zararın Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu”na bilgi veren uzmanlar, konunun ciddiyetini en ince ayrıntılarına kadar anlattılar ve “işin kontrolden çıkmaya başladığını” belirterek, ”ciddi önlemler alınması” gerektiği önerisinde bulundular.     AKP Bitlis Milletvekili Vahit Kiler başkanlığındaki Araştırma Komisyonu'na, bu kapsamda, 29 Mart 2005 tarihinde, Ankara'da bilgi veren ve üyelerin soruları üzerine açıklamalarda bulunan Mersin Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Şube Müdürü Şerafettin Bural'ın da son zamanlarda Mersin ağırlıklı olarak gündeme taşınan konuyla ilgili ilginç saptamalarda bulunduğu zabıt kayıtlarından anlaşıldı.     4 YILDA 5.7 MİLYON TON KAÇAK PETROL Bural, kayıtlara göre, komisyona verdiği bilgide, sadece 1998-2002 yılları arasında Iğdır, Şırnak, Ağrı, Ardahan, Hakkari, Van ve Artvin üzerinden Türkiye'ye 5,7 milyon ton akaryakıtın, ihraç malzeme taşıyan araçların dönüşlerinde depolarında getirdiklerini ve bunun resmi istatistiklerde de yer aldığını söyledi.     Bural, ayrıca, yurtdışına sevkıyat amaçlı akaryakıt taşıyan tankerlerdeki petrol ürünlerinin bir bölümünün yurtiçinde satışının yapıldığını, ancak evrak kayıtlarının bir bütün içinde değerlendirilemediği için kayıp ve kaçaklar konusunun netleştirilemediğini belirtti.     Bu kapsamda, 10 Mayıs 2003 tarihinde Irak'taki ABD askerlerinin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla bir ABD'li siyasetçinin de ortak olduğu Iraklı bir kişinin yönetiminde olan ve geliri uluslararası banka tarafından bloke edilen şirket aracılığıyla 36 konvoyluk araçla başlayan, süreç içinde önemli boyutlara ulaşan transit taşımacılığa dikkati çeken Bural, şunları anlattı:     "BU YIL RAKAMLAR İKİYE KATLANABİLİR"“Resmi gümrük rakamları ile bizim kayıtlarımız arasında 3 bin tanker fark var. 2004'te İskenderun'dan Irak'a 42 bin 298 kamyon transit çıkış yapılmış. ATAŞ Anadolu Tasfiyehanesi, Mersin Gümrüğü'nden de 2003 yılında 24 bin 67 kamyon çıkmış. Bunların tamamı 475 bin ton ve kıymeti 170 milyon dolar düzeyinde. 2004 yılında da 76 bin kamyon çıkmış Mersin'den ve 1.5 milyon ton akaryakıt götürülmüş.     2005 yılında ise bu rakamların ikiye katlanması mümkün. Önlem alınmazsa gelecek yıl Irak'a 1,5 milyar dolarlık transit akaryakıt gönderileceği hesap ediliyor. İş kontrolden çıkmak üzere. Önlem alınmalıdır. Çok sayıda sahte plaka, sahte araç var.     Irak halkının ve ABD birliklerinin bu kadar akaryakıta ihtiyacı olup olmadığı araştırılmalıdır. ABD birliklerinin 2006 ve 2007 yılındaki akaryakıt ihtiyaçları, şimdiden öğrenilmelidir.”      GEMİLERLE KAÇAKÇILIK: ALINAN NUMUNELER YOLDA BAZEN DEĞİŞTİRLİYOR    Mersin Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Şube Müdürü Şerafettin Bural, gemilerle yapılan çeşitli kaçakçılık türleri bulunduğunu, önlemek için “denetim yapanların sürpriz bir şekilde denetlenmesi”, alınan numunelerin analiz laboratuvarına giderken “bazen değişebildiği” ve bunun önlenmesi gerektiği, ayrıca gemilerde ”zula” tabir edilen yerlerin belirlenebilmesinin uzmanlık gerektiğini, kolluk birimlerinin ise bu konuda yetersiz kaldığını kaydetti.     Bural, 2003 yılında, bir geminin çift liman yöntemiyle tüm malı Antalya'ya boşaltıp, Kıbrıs açıklarından tekrar akaryakıt alıp, Mersin'de boşaltırken suçüstü yapıldığı olayın da bir örnek olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.     SAHTE KALYAK ÜRETİLDİ Bural, Mersin Limanı'na gelen transit gemilere yasalar çerçevesinde gümrüksüz yakıt verildiğini, ancak bu konuda da sıkıntılar bulunması dolayısıyla gerçekleştirilen denetimler sonucunda 2000 yılında 108 bin ton civarında olan bu rakamın 2004'te 18 bin tona indiğini anlattı.     Yakın zamanda Mersin'de gerçekleştirilen diğer bir operasyonda, 3 bin 600 ton kalyakın devlet kurumlarına sahte ordinolarla verildiğini tespit ettiklerini belirten Bural, “Bu kalyak ya deniz yoluyla ya Irak'tan getirildi ya da burada sahte olarak üretildi” saptamasında bulundu.      Aynı kapsamda gerçekleştirilen operasyonda yaklaşık 60 trilyon liralık petrol ürününe kesilmiş sahte fatura ele geçirdiğine dikkati çeken Bural, tüketiciye fiş-fatura veren “namuslu” petrol şirketlerinin, vergilerini ödemeleri ve diğerlerinin ise bu miktarları haksız rekabet ortamı yaratacak şekilde değerlendirmeleri nedeniyle sıkıntıya girdiklerin kaydetti. Bural, özellikle gemiyle kaçakçılık yapanların bu ortamdan en karlı çıkanlar olduğunu ifade ederek, ”Astronomik rakamlar ödeyerek, kara para ile akaryakıt istasyon zinciri kuranlar var” dedi.     KOMİSYON BAŞKANI KİLER'DEN İLGİNÇ AÇIKLAMA    Komisyon Başkanı Kiler de kayıtlara göre bir ara, bilgilerine başvurulan bürokratlarda “çekingenlik gördüğünü” ifade ederek, somut bilgiler aktarılmasını istedi.     Başkan Kiler, şöyle konuştu:     “Son bir haftadır, benim seçim bölgem olan Bitlis'te evleri dahi hallaç pamuğu gibi dağıtmışlar. Bu işin tepkisini, memleketimde benim üzerime çekebilmek için bazı güçler, bazı güç odakları, sadece önergeyi ben vermişim gibi burada başkanlık yapıyorum diye ilk günden başladılar. 15 tane akaryakıt istasyonuna saldırdılar, dağıttılar oraları, ondan sonra evlerine saldırmışlar.     Bunları da resmi kişiler yapıyor. Sadece sizin üzerinizde değil, bizim üzerimizde de baskı olabilir, çamur atma olabilir, ama, biz, bu işe girerken bunları bekliyorduk zaten. Hiç önemli değil. Bu sadece milletvekillerinin meselesi de değil, bütün ülkenin meselesi.”      AKP Isparta Milletvekili Mehmet Emin Murat Bilgiç'in de kayıtlara göre olayın içinde organize şebekeler olduğu izlenimine kapıldığını belirterek, “Çünkü, kaçak vanalar, gemiler var bu işin içinde” dediği yer aldı.      AKP Aydın Milletvekili Ahmet Rıza Acar da kaçakçılık olayının organize bir nitelikte yapıldığını, bu işi yapanların belli olduğunu, yakalanmaları için istihbarat konusunda zafiyet bulunduğu izlenimi edindiğini, bunun mutlaka giderilmesi gerektiğini bildirdi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!