Güncelleme Tarihi:
Haziran ayında Taksim'deki Gezi Parkı'nda başlayan gösteriler, kıza bir süre içinde tüm dünyanın yakından takip ettiği bir direnişe dönüştü. 'The New York Review of Books' isimli iki haftada bir çıkan dergide, Suzy Hansen imzalı bir makalede Gezi Parkı'ndaki olaylarda gözden kaçırılan bir noktaya işaret ediliyor. Hansen'a göre bu nokta, Gezi Parkı'nda en çok kadınların önde oluşu. Hansen bu duruma örnek olarak, olayların simgesi haline gelen kırmızı elbiseli kız fotoğrafını gösteriyor.
Türkiye'de son yıllarda yaşanan gelişmeleri özetleyen Hansen, 2012 yılında kürtaj ve sezaryen tartışmaları başlamadan hemen önce Türkiye'deki feminist grupların ve muhalif siyasetçilerin aile için şiddetin bir bilançosunun çıkarılmasını istediğini, evlenmemiş kadınlar için daha fazla koruma talep ettiğini ve kadın sığınma evlerinin sayısının artırılmasını istediğini hatırlatıyor. O dönemde hükümetin aile içi şiddet konusunda çok daha zayıf bir bilanço çıkardığını söyleyen yazar, "AKP ile birlikte yer almayan cümlelerden biri de 'cinsiyet eşitliği'dir." diye yazıyor.
Türkiye'deki feminist aktivistlerden Pınar İlkkaracan'la görüşen Suzy Hansen, İlkkaracan'ın "Cinsiyet eşitliği, AKP'nin aile değerlerini içeren retoriğiyle uyuşmuyor. AKP, tam anlamıyla ABD'deki Muhafazakar Parti'nin dilini benimsiyor. Bu dille baş etmek feministler için oldukça zor" şeklindeki sözlerini aktarıyor.
Gezi Parkı olaylarının bir parkın yıkıma karşı mücadele olarak başladığını hatırlatan yazar, gösterilere katılanların birçok endişeyle birlikte kadın meselelerini de dikkate aldığının altını çiziyor. Susan, Türkiye'de kadın hareketlerinin ilerlediğini göstermek için haziran ayında Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği'nin hükümete bir talep listesi sunduğunu da ekliyor. Susan Hansen, bir diğer örnek olarak da temmuz ayında hamile kadınların sokakta gezmesinin ahlaksızca olduğu yorumları üzerine yüzlerce hamile kadının sokaklara çıktığını, erkeklerin de kıyafetlerinin içine koydukları yastıklarla hamile taklidi yaparak onlara destek verdiğini söylüyor.