Türkiye'de güzel şeyler oluyor

1- Van'da tenis heyecanı

Vanlı gençler, tenis sporuyla tanışmanın heyecanını yaşıyorlar. Van'da Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nce yaptırılan 2 tenis kortu, 9-15 yaşları arasındaki öğrencilerin akınına uğradı. Yaz kursuna katılan kızlı erkekli 100 öğrenci, geleceğin tenisçileri olmak için ter döküyor.

Vali Mahmut Yılbaş Stadı'nın yan tarafında yaptırılan ve 3 milyar liraya mal olan 2 tenis kortunda öğrenciler, iki grup halinde tenis hocası Abdullah Babur'dan tenis oynamayı öğreniyorlar. Babur, amaçlarının öncelikle tenisi sevdirmek ve Anadolu'da yaygınlaştırmak olduğunu belirterek şunları söyledi:

‘‘Tenisin sosyete sporu olarak bilinmesi çok yanlış. Bu önyargı nedeniyle birçok bireysel spor Anadolu'da ilgi görmeyip gelişemiyor. Tenis, doğuda henüz çok yeni bir spor dalı. Açtığımız yaz okulu, birçok ailenin haberi olmamasına rağmen, tamamen doldu. Yaklaşık bir buçuk aydır çalışmalarımız sürüyor. 9-12, 12-15 yaş gruplarında 100 öğrencimiz var. Bunlara hafta içinde belirli saatlerde ders veriyoruz. Öğrencilerim yabancı olan bu sporu zevkle ve severek öğreniyorlar. Önümüzdeki yıllarda Türkiye çapında tenisçiler yetiştireceğimize inanıyorum.’’

2- Ünlü ustalardan köyde gitar kursu

Gitar sevdalısı iki arkadaş, Türkiye'de bir ilki gerçekleştirip Karaburun'un Yeni Liman Köyü'nde, dünyaca ünlü üç ustayla gitar kursu açtı. Diş hekimi İbrahim Sivrikaya ile Mehmet Görgün'ün girişimiyle İstanbul Konservatuvarı Gitar Bölümü'nü kuran İtalyan Carlo Domeniconi, İspanyol Marco Socias ve Arjantinli Ricardo Moyano, 9-16 Ağustos tarihleri arasında yaşları 10 ile 25 arasında değişen 20 öğrenciye gitar dersi verdi.

İbrahim Sivrikaya'nın deniz kıyısındaki evinin okul olarak kullanıldığı kursta öğrenciler, 600 mark ücret ödedi ve Carlo Domeniconi'den bestecilik, Marco Socias'tan klasik gitar, Ricardo Moyano'dan da Latin gitar ve doğaçlama dersi aldı. Sabah saat 08.00'de başlayan kurs, 15.00'te sona erdi. Derslerin ardından hocalar ve öğrenciler çok hoş bir dostluk ortamında tatil yapıp eğlendiler. Carlo Domeniconi'nin öncülüğünde serbest dalışlar yapan ekip, yorgunluklarını deniz kıyısında gitar çalarak attı. Yöre halkı da gün batarken başlayan mini konserleri dinlemek için sahile akın etti.