Güncelleme Tarihi:
İstanbul'da yapılan 2. Gıda Güvenliği Kongresi'nde konuşan Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Samim Saner, Türkiye'de gıda güvenliğinin sağlanmasını engelleyen en büyük nedenin merdiven altı üretim olduğunu söyledi. Bu konuda tüketicilerin son derece dikkatli olmalarını isteyen Saner, "Tüketici kayıt dışı ürünleri almamalı. Ambalajlı ürünleri tercih etmeli ve her şartta tükettiği gıdalardaki gıda güvenliğini sorgulamalı" diye konuştu.
Gıda güvenliği konusunda sadece tüketicilere iş düşmüyor. Üreticilerin de bu konuda gerekli hijyen şartlarına uygun üretim yapmaya dikkat etmesi gerekiyor. Sıkı bir denetim mekanizmasının süreçte olması şart. En büyük denetçi tüketici olduğuna göre, tüketicinin bilinçlendirilmesi gerekiyor. Bu konuda Gıda Güvenliği Derneği başta olmak üzere birçok sivil toplum ve meslek örgütleri çeşitli kampanyalar düzenliyor.
Gıda güvenliği konusu tüm dünyayı ilgilendiren bir sorun. Çünkü gıdalardaki kimyasal kirlilikler dünyanın hiçbir yerinde yok edilemiyor. 2. Gıda Güvenliği Kongresi Bilimsel Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ali Esat Karakaya da toplantıda buna dikkat çekti ve "Bugün Dünya'nın herhangi bir yöresinde sıfır kimyasal kirlilik taşıyan bir gıda bulmak mümkün değil. Bir gıdanın en üst seviyede organik koşullarda yetiştirildiği varsaysak dahi bu gıdalara saklama koşullarına bağlı olarak mikotoksinler, pişirme koşullarına bağlı olarak da çeşitli kimyasal maddeler buluşabilir. Diğer bir deyişle anne sütü dahil sıfır kimyasal kirlilik taşıyan tek bir gıda yok" dedi.
"Kabul edilebilir risk alıyoruz"
Gıdalara istenmeden katılan kimyasallardan biri aflatoksin maddesi. Aflatoksinin kansere yol açtığını bilmeyen yok. Ali Esat Karakaya, gıda güvenliği uygulamalarında aflatoksini yok edemediklerinin altını çizerek "Sıfır aflatoksin diye bir uygulama getiremiyoruz. Kaçınılmaz olarak bulaşıyor. Limit değerler koyuyoruz. Kabul edilebilir bir risk bu. Sıfır risk diye hiçbir şey yok. Bütün hadise bu riskin yönetilemesi." dedi.
"Güvenilir bir gıda otoritemiz yok"
Gıda güvenliği uygulamalarına ilişkin Türkiye ile dünyadaki diğer ülkeler arasında fark için de Karakaya, "Dünyayla birebir uyumlu bir gıda mevzuatımız var. Laboratuar olanakları, ARGE yapısı, insan kaynakları... Hızla gelişen bir altyapıya sahibiz ama buna rağmen tüketici endişeleri devam ediyor. Nedeni güvenilir bir gıda otoritemiz yok. Başka ülkeler bağımsız gıda otoritelerini kurmuşlar. Bütün yönetimi şeffaf olan, siyasi otoriteye karşı bağımsız olan bir otoriteyi oluşturmamız lazım." diye konuştu.