Güncelleme Tarihi:
HÜ Tıp Fakültesi Kulak-Burun-Boğaz (KBB) Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Taner Yılmaz, dünyada daha önce uygulanan "gırtlağa sinir taşıma" operasyonunu Türkiye'de ilk kez gerçekleştirdi.
Prof. Dr. Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ses teli felcinin, görülme sıklığı yüksek bir sağlık sorunu olduğunu belirtti.
Genellikle guatr ameliyatları sonrası komplikasyon olarak ses teli felciyle karşılaşılabildiğini anlatan Yılmaz, bunun çocuklarda sıklıkla kalp ameliyatları sonrası görüldüğünü dile getirdi. Yılmaz, "Çünkü, soldaki ses siniri, kalbin yanından geçer. Ameliyat sırasında bu zedelenirse bu sorunla karşılaşılır. Sonuç olarak, guatr ya da kalp ameliyatı sonrasında ses teli felci görülebilir, bazen de hiçbir sebep yokken tek taraflı ses teli kaybı yaşanabilir." diye konuştu.
Kişinin sesini kullanabilmesinin hem çocuk hem de erişkinlerde önem taşıdığını belirten Yılmaz, ses teli kaybının, çocukların sosyal yaşamlarını ve okul hayatını olumsuz etkilediğini söyledi. Yılmaz, "O çocuklara şarkı söyletmezler, şiir okutmazlar, koroya almazlar. Bu çocuklar arkadaşlarıyla oyun oynayamaz çünkü sesini duyuramadığından oyun dışında kalır." dedi.
Erişkinlerde de sesin özellikle meslek seçiminde etkili olduğuna dikkati çeken Yılmaz, bu sorunu yaşayanların öğretmenlik, gazetecilik, sunuculuk, yöneticilik yapamadığını aktardı.
Prof. Dr. Yılmaz, tek taraflı ses teli felci yaşayanların artık Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinde gerçekleştirilen "gırtlağa sinir taşıma" operasyonuyla seslerini normal seviyede kullanabileceklerini bildirdi.
Operasyon için belli kriterlerin söz konusu olduğunu dile getiren Yılmaz, gırtlağın kas ve sinir aktivitesi ölçülerek uygun her hastaya bu işlemin yapılabileceğini ifade etti. Yılmaz, yurt dışında çeşitli yerlerde gerçekleştirilen ancak Türkiye'de bugüne kadar yapılmayan bir ameliyata imza attıklarını vurgulayarak, "Bu ameliyat, ülkemizde ilk kez gerçekleştirildi." dedi.
"GIRTLAĞA YENİ BİR SİNİR TAŞINDI"
Hasta 19 yaşındaki Güven Enes Çakır'da, çocukluk döneminde yapılan kalp ameliyatı sonrasında tek taraflı ses teli felci ortaya çıktığını anlatan Yılmaz, gencin gırtlağının sol yarısını kullanamadığını ifade etti. Yılmaz, "Bundan dolayı da hastanın sesi bozuktu ve yeterli çıkmıyordu. Bağıramıyordu, sesini özellikle kalabalık ve gürültülü yerlerde kimseye duyuramıyordu. Zaman zaman yediği ve içtiği şeyler ciğerine kaçabiliyordu." diye konuştu.
Ameliyat tekniği hakkında bilgi veren Yılmaz, şunları kaydetti:
"Gerçekleştirdiğimiz operasyonla hastamızın gırtlağına bir sinir taşındı ve hastanın gırtlağını besleyen sinire bu dikildi. Yani, hastamızın boynunda bulunan sinirlerinden biri kesilerek, gırtlağın sinirine mikrocerrahi yöntemiyle dikildi. Kesilen sinirle ilgili bir kayıp yaşanmayacak. Bu sayede, gırtlağa yeni bir sinir taşındı. Bu sinir iyileşecek, günde yaklaşık 1 milimetre ilerleyecek. Yani 3-6 ay sonrasında hastanın sesinin daha iyi ve güçlü olduğu görülecek ve yaklaşık bir yıl sonra da sesinin tamamen normal olması bekleniyor."
Ameliyatın dezavantajına da değinen Yılmaz, "O da iyileşmenin üç ay ve sonrasında gerçekleşmesidir. Hasta iyileşmeyi 3-6 ayda fark eder ve maksimum iyileşme bir yıl ve sonrasında gerçekleşir. Diğer yöntemler anında çözüm veriyor ancak ses belli bir yerde kalıyor, yükselemiyor. Bu yöntemde hasta normal sesinin seviyesine kavuşabiliyor." bilgisini aktardı.
Söz konusu yöntemin dünyada uygulandığını ve özellikle son 10 yıl içinde uygulama sayısının daha da arttığını bildiren Yılmaz, "Türkiye'de uygulamanın yapılabilmesi için uygun hastayı bekliyorduk. Hastanın da uygulamaya onay vermesi gerekiyor." diye konuştu.
"SESİ TAMAMEN NORMAL HALE GETİREN BAŞKA BİR MÜDAHALE YOK"
Bu cerrahi uygulamanın yanı sıra başka tedavi yöntemlerinin de mevcut olduğunu belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
"Ses teline dolgu maddesi enjeksiyonu, dışarıdan silikon blok yerleştirerek ses teline orta hatta itme gibi ameliyatlar da mevcut. Bunlar statik ameliyatlar. Ses, 3 ay içinde ne kadar iyileşirse o şekilde kalıyor ancak hiçbir zaman normal bir hale gelmiyor. Gerçekleştirilen yöntemle diğer cerrahi uygulamaları birbirinden ayırt eden en önemli özellik, operasyon sonrasında diğer yöntemlerde ses ancak daha iyi hale gelirken bu yöntemle tamamen normal seviyeye çıkmasıdır. Sesi tamamen normal hale getiren başka bir müdahale yok. Diğer yöntemler, sesi iyileştiriyor, hasta memnun oluyor ama 3 aydan sonra daha ileri bir iyileşme görülmüyor."
"ŞU ANDA KENDİMİ İYİ HİSSEDİYORUM"
Türkiye'de bu yöntemle ameliyat edilen ilk hasta olan Çakır da 3 yaşındayken kalp ameliyatı geçirdiğini anlatarak, "Bunun sonucunda sesim felç oldu. Sesimi duyuramıyordum, kısıktı sesim." dedi.
Operasyon sonrasında güçlü bir sese sahip olacağından dolayı sevinç duyduğunu dile getiren Çakır, "Mutluyum, biraz da heyecanlıyım ve sesimin nasıl çıkacağını merak ediyorum." ifadelerini kullandı.
Çakır, Türkiye'de bu ameliyatın yapıldığı ilk hasta olmanın da kendisini heyecanlandırdığını belirterek, benzer sorunu yaşayanlara, "Zor bir süreç ama ameliyat olarak iyileşebilirler. Şu anda kendimi iyi hissediyorum." şeklinde seslendi.
Lise mezunu oluğunu ve herhangi bir yerde çalışmadığını aktaran Çakır, sesine kavuştuktan sonra polis olmayı istediğini ve sınavlara gireceğini kaydetti. Sesini duyurabilecek olmanın sevincini yaşayan Çakır, polis olarak da başkalarına ses olmak istediğini kaydetti.