Türkiye'de aids tırmanışta
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ocak 26, 2009 11:51
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Murat Günaydın, “Son 3 yılda AIDS'in ülkemizde tırmanışa geçtiğini görüyoruz. Bu tırmanış eğer korunma yolları düzgün uygulanmazsa daha da kaçınılmaz ve tehlikeli olacaktır” dedi.
Günaydın, AIDS hastalığının dünyada çok iyi bilinmesine karşın her geçen gün vaka sayısında artış gözlendiğini söyledi.
Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de son yıllarda AIDS'li hasta sayısında önemli artış yaşandığını belirten Günaydın, bunun dikkate alınması gerektiğini ifade etti.
Günaydın, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre halen dünya genelinde 33 milyon kişinin AIDS hastası olduğunu belirterek, “Bu hastalıktan dolayı da bugüne kadar 27 milyon kişi hayatını kaybetti” dedi.
“Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyanın AIDS açısından bir risk grubu oluşturduğunu” belirten Günaydın, bu açıdan Türkiye'de mutlaka AIDS'e karşı etkili önlem ve bilgilendirme çalışması yapılması gerektiğini kaydetti. Günaydın, şöyle konuştu:
“AIDS'li hastaların 1.7 milyonu Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyada yer alıyor. Özellikle Türkiye'nin doğusunda yer alan ülkelerde ve Kuzey Avrupa'da AIDS'li hasta sayısı oldukça yüksek. Bu da Türkiye'nin ne kadar risk altında olduğunu gösteriyor. Ayrıca kuzeyden ülkemize seks ticareti için gelen insanların önemli bölümü HIV taşıyor. Bunların ilişkide olduğu insanlar da bunu topluma yaymaya başlıyor.”
Türkiye son 3 yılda AIDS'lı hasta sayısında önemli artış gözlendiğini belirten Prof. Dr. Günaydın, halen kayıtlara göre 3 bin 200 dolayında kişinin AIDS'le yaşadığını bildirdi.
Bu rakamın 3 yıl önce 1800 dolayında olduğunu belirten Günaydın, “Son 3 yılda AIDS'in ülkemizde tırmanışa geçtiğini görüyoruz. Bu tırmanış eğer korunma yolları düzgün uygulanmazsa daha da kaçınılmaz ve tehlikeli olacaktır” dedi.
AIDS'ten korunmanın tedaviden daha ucuz olduğunu ifade eden Günaydın, AIDS'li bir kişinin yıllık 15 bin doların üzerinde tedavi masrafı bulunduğunu belirtti.
AIDS ve diğer enfeksiyonlara karşı güvenli cinsel yaşamın tek çıkış yolu olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Günaydın, şunları söyledi:
“Cinsel yollarla bulaşan enfeksiyonlardan korunmak için en önemli şey, tek eşlilik ve karşılıklı eşlerin birbirine sevgi ve sadakatidir. Eşlerden birinin sadakatsizliğiyle aile içine bir enfeksiyonun girmesi mümkündür. Bu enfeksiyonların daha sonra erkekten-kadına veya kadından-erkeğe, sonra da çocuklara bulaşması büyük bir olasılık taşımaktadır. Eğitim ile korunmayı sağlamak hastalığın yayılmasını önlemede büyük önem taşıyacaktır. Ancak unutulmamalıdır ki AIDS tedavisi olan, kronikleşmiş bir hastalıktır. Sosyolojik ve psikolojik yönü fazladır. Son yıllarda erkekler eşlerine ve çocuklarına da hastalığı bulaştırdıkları endişesine kapılarak psikolojik sorunlar yaşamaktalar.”
Günaydın, hastalık şüphesi taşıyan kişilerin mutlaka bir hekime giderek kan tahlili yaptırmalarının kendileri ve aileleri açısından daha sağlıklı olacağını kaydetti.
Prof. Dr. Günaydın, OMÜ öğretim üyelerinin katkıları ile hazırlanan “Korkma Korun” adlı internet sayfasında bir süre öncesine kadar AIDS konusundaki soruları yanıtladıklarını söyledi.
Ancak siteye son dönemlerde gelen günlük soru sayısının fazlalığı üzerine cevap yetiştiremez hale geldiklerini, bu nedenle de sitenin bu bölümünü sonlandırmak zorunda kaldıklarını da bildirdi.
Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de son yıllarda AIDS'li hasta sayısında önemli artış yaşandığını belirten Günaydın, bunun dikkate alınması gerektiğini ifade etti.
Günaydın, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre halen dünya genelinde 33 milyon kişinin AIDS hastası olduğunu belirterek, “Bu hastalıktan dolayı da bugüne kadar 27 milyon kişi hayatını kaybetti” dedi.
“Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyanın AIDS açısından bir risk grubu oluşturduğunu” belirten Günaydın, bu açıdan Türkiye'de mutlaka AIDS'e karşı etkili önlem ve bilgilendirme çalışması yapılması gerektiğini kaydetti. Günaydın, şöyle konuştu:
“AIDS'li hastaların 1.7 milyonu Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyada yer alıyor. Özellikle Türkiye'nin doğusunda yer alan ülkelerde ve Kuzey Avrupa'da AIDS'li hasta sayısı oldukça yüksek. Bu da Türkiye'nin ne kadar risk altında olduğunu gösteriyor. Ayrıca kuzeyden ülkemize seks ticareti için gelen insanların önemli bölümü HIV taşıyor. Bunların ilişkide olduğu insanlar da bunu topluma yaymaya başlıyor.”
Türkiye son 3 yılda AIDS'lı hasta sayısında önemli artış gözlendiğini belirten Prof. Dr. Günaydın, halen kayıtlara göre 3 bin 200 dolayında kişinin AIDS'le yaşadığını bildirdi.
Bu rakamın 3 yıl önce 1800 dolayında olduğunu belirten Günaydın, “Son 3 yılda AIDS'in ülkemizde tırmanışa geçtiğini görüyoruz. Bu tırmanış eğer korunma yolları düzgün uygulanmazsa daha da kaçınılmaz ve tehlikeli olacaktır” dedi.
AIDS'ten korunmanın tedaviden daha ucuz olduğunu ifade eden Günaydın, AIDS'li bir kişinin yıllık 15 bin doların üzerinde tedavi masrafı bulunduğunu belirtti.
AIDS ve diğer enfeksiyonlara karşı güvenli cinsel yaşamın tek çıkış yolu olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Günaydın, şunları söyledi:
“Cinsel yollarla bulaşan enfeksiyonlardan korunmak için en önemli şey, tek eşlilik ve karşılıklı eşlerin birbirine sevgi ve sadakatidir. Eşlerden birinin sadakatsizliğiyle aile içine bir enfeksiyonun girmesi mümkündür. Bu enfeksiyonların daha sonra erkekten-kadına veya kadından-erkeğe, sonra da çocuklara bulaşması büyük bir olasılık taşımaktadır. Eğitim ile korunmayı sağlamak hastalığın yayılmasını önlemede büyük önem taşıyacaktır. Ancak unutulmamalıdır ki AIDS tedavisi olan, kronikleşmiş bir hastalıktır. Sosyolojik ve psikolojik yönü fazladır. Son yıllarda erkekler eşlerine ve çocuklarına da hastalığı bulaştırdıkları endişesine kapılarak psikolojik sorunlar yaşamaktalar.”
Günaydın, hastalık şüphesi taşıyan kişilerin mutlaka bir hekime giderek kan tahlili yaptırmalarının kendileri ve aileleri açısından daha sağlıklı olacağını kaydetti.
Prof. Dr. Günaydın, OMÜ öğretim üyelerinin katkıları ile hazırlanan “Korkma Korun” adlı internet sayfasında bir süre öncesine kadar AIDS konusundaki soruları yanıtladıklarını söyledi.
Ancak siteye son dönemlerde gelen günlük soru sayısının fazlalığı üzerine cevap yetiştiremez hale geldiklerini, bu nedenle de sitenin bu bölümünü sonlandırmak zorunda kaldıklarını da bildirdi.