Güncelleme Tarihi:
BBC Türkçe
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen'in, 'ittifak tarihindeki en önemli toplantılardan biri' diye tanımladığı Lizbon Zirvesi'nde başlıca gündem maddelerinden biri füze kalkanı projesi.
Toplantıda, Türkiye'nin sistemin, 'özellikle İran'ı hedef almaması' ve komuta yapısı konusundaki kaygıları da gündemde olacak.
Fadi Hakura: Bence Türkiye, füze savunma sistemi ve kendisi için en iyi koşulları elde etmek adına Amerika Birleşik Devletleri'yle zorlu müzakereler yapıyor. Ama bence Türkiye sonunda Washington'la bir tür uzlaşmaya varacak. Çünkü NATO'nun gelecekteki potansiyel tehditlere karşı geliştirdiği füze savunma sistemini engelleyen ülke olmak istemeyecektir. '
UYGULAMADA BİR FARK YOK
BBC: Türkiye'nin NATO belgelerinde sistemin İran'ı hedef almaması yönündeki itirazını kabul ettirmesi pratikte nasıl bir fark yaratır?
Hakura: Uygulamada çok fazla fark yaratmayacak. Çünkü bu füze sistemi gerçekten İran'ın nükleer kabiliyetini, bir ölçüde de Suriye'yi hedef alıyor. Ama başta İran tabi. Amerikan yönetimi bunu pek çok kez açıkça söyledi. NATO belgesinde İran'ın adının geçip geçmemesi teorik anlamda önemli. Ama pratikte bu füze savunma sistemi İran'ı hedef alıyor.
BBC: Sizce bu sistem genel anlamda bölgeyi ve Ankara'nın son dönemde bölgede izlediği aktif dış politikayı nasıl etkiler?
TÜRKİYE ZORLU BİR SEÇİMLE KARŞI KARŞIYA
Hakura: Türkiye komşularıyla ilişkilerini geliştirmeye devam etmeye istekli. Türkiye artık soğuk savaş döneminde olduğu gibi bir cephe ülkesi değil. Ama yine de Türkiye bazı seçimler yapmak durumunda. Çünkü bir yanda hızla nükleer program geliştiren İran, diğer yanda da İran'ın nükleer silaha sahip olma tehdidine karşı bir tür savunma mekanizması geliştirmeyi arzulayan Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa var. Dolayısıyla sonuçta Türkiye zorlu seçimler yapmalı. Bu füze savunma sistemi de bunlardan biri.
BBC: Türkiye füze savunma sisteminin komuta yapısında söz hakkına sahip olmak istiyor. Sizce Ankara bunu elde edebilir mi?
Hakura: Amerika Birleşik Devletleri'nin bu füze savunma sisteminin karar ve komuta yapısında bir tür söz hakkı vermesi olası. Ama, Washington'un Türkiye'ye bir tür veto hakkı vereceğini sanmıyorum. Aslında Türkiye'nin taleplerinde ima ettiği de bu. Dolayısıyla, vaziyeti kurtaracak bazı düzenlemeler gelecekte bulunacak. Zorlu müzakereler yapılacak. Ama sonuçta Türkiye için Washington'a 'hayır' demek çok zor olacak.
TÜRKİYE TEK BAŞINA ÇÖZÜM BULAMAZ
BBC: Sizce Türkiye, İran'ın nükleer programı konusundaki sorunun çözümünde rol oynayabilir mi?
Hakura: Türk hükümeti İran'la Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki nükleer soruna çözüm için elinden geleni yapıyor. Ama Türkiye tek başına çok fazla şey yapamaz. Sorunun çözümü için bölgesel bir düzenleme gerekiyor. En önemlisi, İran'la Avrupa ve Amerika arasında. Bu tür bir düzenleme olmadan Türkiye'nin yapabileceği çok fazla şey yok.
BBC: Peki tüm bu olan biten sonucunda, bölgede kazanan ülke İsrail mi olacak sizce?
Hakura: İsrail, İran'ın nükleer programı konusunda derin endişeleri olduğunu ifade etti. İran'ın nükleer programı konusunda batıyı harekete geçirmeye çalışan da İsrail. Türkiye'nin de İsrail'in niyetleri konusunda şüpheleri var. Bu da nükleer program sorununu daha da karmaşık hale getiriyor. Dolayısıyla Türkiye, Amerika, Avrupa ve İran'la birlikte çalışmadan, tek başına bir çözüm bulamayacaktır.