Güncelleme Tarihi:
Bodrum'un Gümbet Mahallesi sahilinden dün saat 05.47'de denize açılan kaçak göçmenlerin bulunduğu 'Ela' isimli fiber tekne, kıyıdan ayrıldıktan yaklaşık 50 metre sonra battı. Suya düşen Filistin ve Suriye uyruklu kaçak göçmenlerin yardımına, ilk olarak çevredekiler koştu. Denizden 17 göçmen kurtarılırken, 3 kişi de kendi imkanlarıyla sahile çıktı. İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri ise karada olay yerine yakın bölgede, çoğu Filistin ve Somali uyruklu 14 kaçak göçmeni daha yakaladı.
Batan teknedeki toplam 20 kaçak göçmenden Filistin uyruklu Melek Abucezar (9) ve Nafiso Mohamed Abdi (12) adlı kız çocukları, kaldırıldıkları hastanede yaşamını yitirdi. Duran kalbi çalıştırıldıktan sonra İzmir'deki Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edilen Filistinli uyruklu Ihab Ebucezar (4) da bugün hayatını kaybetti.
Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında ise kaçak geçişi organize ettikleri gerekçesiyle 7 kişi gözaltına alındı.
O TRAFİK POLİSİ KONUŞTU
Denize düşen göçmenleri kurtarmak için yapılan çalışmalar sırasında trafik polisi Harun Kulaçoğlu da denizden kucağına aldığı Melek Abucezar isimli küçük kıza önce kalp masajı yaptı, ardından da kucağına alıp koşarak, yaklaşık 100 metre ilerideki sağlık görevlilerinin yanına götürdü. Küçük kızı yaşatmak için müdahalede bulunan sağlık görevlilerini gözyaşlarıyla izledi. Başta İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olmak üzere çok sayıda yöneticisinin telefonla arayıp, verdiği mücadele için kutlayıp, teşekkür ettiği polis memuru Harun Kulaçoğlu yaşadığı o anları anlattı.
20 yıldır Bodrum'da görev yapan Harun Kulaçoğlu, haber merkezinden gelen telsiz anonsuyla olayın olduğu bölgeye gittiğini, İlçe Emniyet Müdürü'nün de kendisini yönlendirdiğini söyledi.
Kurtarma çalışmalarına hiç tereddüt etmeden başladığını ifade eden, birisi 20 diğeri 11 yaşında iki çocuğu bulunan Harun Kulaçoğlu, "Deniz kenarına gittiğim anda olayla karşılaştım. İnşaatta işçi olarak çalışan bir kardeşimiz kız çocuğunu denizden çıkarıyordu. Çok yorulmuştu, yardıma ihtiyacı vardı. Ben de kucakladığım çocuğa daha sonra kalp masajı yaptım. Deniz suyunun önemli bir bölümünü ağzından çıkardık. Zaman kaybetmeden sağlık görevlisi arkadaşlara teslim ettim" dedi.
'ONLAR DA BİZİM YAVRUMUZ'
Harun Kulaçoğlu, gözyaşları içerisinde kurtarma çalışmalarını izlediği anların görüntülere yansıdığının hatırlatılması üzerine, "Ben bir babayım, onlar da benim yavrum. Hayata öyle bakıyorum. 'Bütün çocuklar benim çocuğum' gibi bakıyorum. Ben devletim, devletin temsilcisiyim. Onlar da bizim evladımız gibi düşünüyorum. O anlarda kurtarma çalışmalarından başka bir olay dikkatimi çekmedi. Kurtarmaya çalıştığım sırada bir baba ne düşünürse onu düşündüm. Bu vicdan meselesi, ister istemez kendi çocuklarınızı düşünüyorsunuz. Onlar da bizim yavrumuz. Millet olarak yardım ediyoruz, insanlara kapısını açan devletin içinde yaşayan insanlarız. Korumaya, yaşatmaya çalıştık. Biz hep yaşatmaya çalıştık. Polislik mesleğinde benzer çok olayla karşılaştım. Trafik kazasında da içimiz yanıyor. Kim olursa olsun yaralanan ya da hayatını kaybeden insanlar da bizim insanımız" dedi.
İl Emniyet Müdürü Hakan Çetinkaya, polis memuru Kulaçoğlu'nu ödüllendireceğini ifade etti.