Türkiye’nin prestiji böyle yitiriliyor

Güncelleme Tarihi:

Türkiye’nin prestiji böyle yitiriliyor
Oluşturulma Tarihi: Eylül 28, 2001 00:00

16-19 Eylül 2001 tarihleri arasında Portekiz-Lizbon'da bugüne kadar dünyadaki en geniş katılımlı Avrupa Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Kongresi gerçekleştirildi. Bu kongre Avrupa'daki iki derneğin (Avrupa Göğüs Cerrahları Derneği ve Avrupa Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği) ortaklaşa yaptıkları ilk kongreydi. Ben bu derneklerden Avrupa Göğüs Cerrahları Derneği'nde 2000 yılından beri yönetim kurulu üyesi olarak çalışmaktayım. Uzun yıllar bu derneğin Türkiye temsilciliğini yaptım ve bu esnada her yıl düzenlenen kongrelerden birini ülkemizde düzenlemek amacıyla başvurularda bulundum. Bunun sonucunda 2002 yılında kongrenin Türkiye'de yapılması kararı alındı. Kongre İstanbul The Marmara Oteli'nde 26-28 Ekim 2002 tarihleri arasında gerçekleştirilecektir. Ancak ülkemizde ve dünyada yaşanan olaylar bizi önemli sorunlarla karşı karşıya bırakmıştır.BİRAZ KOMİK AMABütün tıp kongreleri, ilgili firmaların destekleri ile yapılabilir. Ülkemizdeki ekonomik kriz nedeniyle firmaların destek konusunda yaklaşımları olumlu olmamaktadır. Lizbon'daki kongre esnasında bize ait olan bir standda ülkemizi ve gelecek yıl yapılacak olan kongreyi tanıtmak amacıyla bir çalışma yaptık. Bu sırada Turizm Bakanlığı ile yaptığımız görüşmelerde bizlere bu stand için ülkemizi tanıtacak hediyelik eşyalar verileceği söylendi. Bunun karşılığında bizler de tüm basılı metaryellerimizde ülkemizin Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan Türkiye logosunu koyacağımızı taahhüt ettik.BAKAN YOK GÜLLÜOĞLU VARBizler 3500 adet ilk duyuruyu ve 100 adet posteri buna uygun olarak bastırdık ancak tam Portekiz'e gitmek üzereyken bizlere herhangi bir destekte bulunamayacaklarını bildirdiler. Sayın Turizm Bakanı Mustafa Taşar'a ulaşmak istedim, yalnızca faks çekebilmem mümkün oldu, ama herhangi bir yanıt vermediler. Bunun üzerine Florence Nightingale Hastanesi'nden Prof. Dr. Mustafa Öz'ün çabaları ile Karaköy'deki Güllüoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Güllüoğlu bizimle temasa geçerek, bize özel olarak her biri tek özel Türk bayraklı kutulara konulmuş 250 adet kuru baklava verdi. Bunları Lizbon'daki standımızı ziyaret eden kişilere dağıttık. Kongre sırasında 2000'in üzerinde duyuru dağıttık, bunların içerisinde İstanbul tanıtımı da vardı.AVRUPA İLE FARKIMIZBen İstanbul SSK Süreyyapaşa Hastanesi'nde görev yapmakta olan 10 yıllık bir göğüs cerrahisi uzmanıyım. Tek amacım yıllarca bizlere kongrelerde ev sahipliği yapan Avrupalı meslektaşlarımıza bizlerin de en az onlar kadar iyi organizasyonlar yapabileceğimizi göstermektir. Ayrıca yurtdışında düzenlenen kongrelere ekonomik nedenlerle gitme fırsatı bulamayan meslektaşlarımıza ülkemizde yapılacak olan kongre sırasında Avrupa ile aramızdaki farklılıkları gösterebilmek olanağına sahip olunacaktı. Bir destek olmadan da bu organizasyonu gerçekleştirebilsem bu, ‘‘yapılabileceğin en iyisi’’ olamayacaktır.Dileğim, ülkemizde yapılacak olan Avrupa'daki en üst düzey organizasyonlardan birinde bizlere, mankenlik yarışmaları veya spor karşılaşmalarına gösterilen derecede olmasa da bir iyi niyet desteğinin gösterilmesidir.Unutmayın sizin de kalbiniz var.Dr. Semih HALEZEROĞLU-İSTANBULAnayasa değişikliğine öneriler Kıyak emekliliğe hayırMİLLETVEKİLLERİ, AB'ye girebilmek için yapılması gereken Anayasa değişikliklerinin içine hemen 'kıyak emeklilik' olanağını soktular. Düzenleme ile Anayasa'nın 86. maddesi ‘‘TBMM üyelerinin ödenek, yolluk ve emeklilik işlemleri kanunla düzenlenir’’ şeklinde değiştiriliyor. Kısaca, Anayasa Mahkemesi'nin daha önce 8 kez iptale yol açan gerekçeleri ortadan kaldırılıyor. Böylece, bu değişiklik sonrasında kıyak emeklilik yeniden gündeme sokulacak, iki yıl vekillik yapana emeklilik hakkı kazandırılacak. Milletvekillerinin bu fırsatçılığına ne diyeceğimi bilemiyorum. Ekonomisi iflas etmiş, üretimi adeta durmuş, işsizler ordusuna her gün binlerce insan katılırken, milletvekilleri ‘‘kıyak emeklilik’’ sonucu elde edecekleri kazanımları huzur içinde harcayabilecekler mi? Ununtulmasın ki, ‘‘asiller’’in açlığa mahkûm edildiği bir ülkede hiç belli olmaz, gün gelir vekillerin sonu da pek farklı olmayabilir!Bekir ARDA-İSTANBULKorkmadan ihbar edinEMNİYET Genel Müdür Yardımcısı Feyzullah Aslan, emniyet örgütünün sözcüsü olarak, Şile'de iki polisin bir kadına saldırısı olayıyla ilgili ‘‘Bu rezillik kapatılamaz’’ başlıklı yazımız üzerine aradı. Olayın daha basına intikal etmeden önce adliyeye intikal ettirildiğini, iki polisin tutuklandığını, Emniyet Müdürü Yakup Acar'ın da geçici olarak müdüriyet emrine alındığını, olayın idari yönden soruşturulduğunu aktardı.Aslan, ‘‘Kamuoyunun vicdanı rahat olsun; bu tür olaylara yol açanlar cezalarını çekiyor, hoşgörülü davranmıyoruz’’ dedi. Şile'deki olayın insanlık vasfı açısından asla hiç tasvip edilemeyeceğini söyleyen Aslan, şunları da söyledi:‘‘Polisin suç işleyeni kesinlikle hoş görmediğini biliniz. Medyanın sadece olay ve şahıslar hakkında değil, idarenin suç işleyen personeli hakkında yapığı adli ve idari işlemleri de gündeme getirmesini diliyoruz. Bir de vatandaşın otokontrol bakımından korkmadan ihbar mekanizmasını işletmesi gerekiyor.’’GÜNÜN SÖZÜ‘‘Kendi halinde akıllı olmaktansa, tüm dünyayla dalaşan kişi olmayı yeğleyin.’’(Baltasar Cracian)DÜZELTME... ABD Doları üzerine dünkü değerlendirmeyi yapan Prof. Osman Altuğ, İstanbul Üniversitesi değil Marmara Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü Başkanı'dır. Düzeltir, özür dileriz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!