Türkiye’nin geleceği parlak

Güncelleme Tarihi:

Türkiye’nin geleceği parlak
Oluşturulma Tarihi: Kasım 14, 2007 00:00

Birleşmiş Milletler Eski Genel Sekreteri Kofi Annan, "Jeopolitik belirsizikler tabii ki var ama bunları kontrol atına alırsanız parlak bir gelecek sizi bekliyor" derken, bu bölgenin bir askeri operasyonu daha kaldıracak durumda olmadını savundu. "Askeri harekatlar beni son derece korkutuyor. Bunun biraz macera olacağını düşünüyorum " diyen Annan, Türkiye’den basiret ve sabır istedi.

NOBEL Barış Ödülü sahibi, Birleşmiş Milletler Eski Genel Sekreteri Kofi Annan, global bir oyuncu olarak Türkiye’nin umut vaat ettiğini söylerken, bölgenin bir askeri operasyonu daha kaldıramayacağını savundu. TÜSİAD ve KalDer tarafından "Küresel Rekabet ve Dünya Vatandaşlığı" başlığı ile düzenlenen 16’ncı Kalite Kongresi’nin "Neredeyiz" konulu özel oturumunda konuşan Annan, Türkiye’ye Kuzey Irak operasyonuyla ilgili olarak sabırlı ve basiretli olma çağrısı yaptı.

HAREKATLAR KORKUTUYOR: Bundan 10 yıl önce İsrail-Filistin çatışması ile anılan Ortadoğu’nun bugün Afganistan’dan Lübnan’a uzanan bir coğrafyadaki birçok ülkenin yaşadığı iç içe geçmiş çatışmalarla gündeme geldiğine dikkat çeken Annan, bölgedeki tüm hükümetlere ve üst düzey mercilere ortak çalışmaları çağrısında bulundu. "Askeri harekatlar konusu beni son derece korkutuyor. Bu bölge bunun acısını son derece çekmiştir. Başka bir askeri çatışmayı kaldırabilecek durumda değil" diyen Annan, Türkiye’nin terörle mücadele konusunda basiretli ve sabırlı olması gerektiğini vurguladı.

ABD İZİN VERMEYECEK: Annan, "Koşullar o kadar karmaşık, o kadar meşakkatli ki çok ihtiyatlı, basiretli bir şekilde bunların çözülmesi lazım. Yanlış hesaplamaların maalesef çok ciddi neticeler doğurabileceğinin farkındayız" derken, bu konuda BM Güvenlik Konseyi ile beraber çalışmanın önemine değindi. ABD’nin Irak’ta sınırları korumak gibi bir yükümlülüğü olduğunu vurgulayan Annan, "Sınırlar ihlal edilmesin ki sınır ötesi harekat gündeme gelmesin. ABD sınır ötesi bir operasyona izin vermeyecek ve bu herkesin faydasına" dedi.

NİMETLER EŞİT PAYLAŞILMALI: Hızla yayılan küreselleşme kavramının insani bir yüzü olması ve küreselleşmenin yarattığı refahtan bütün kesimlerin bir pay alması gerektiğini kaydeden Annan, bunun başarılmaması durumunda dünyanın çeşitli yerlerinde büyük tepki ve direnç ortaya çıkacağı, bu kapsamda iş dünyası liderlerine büyük oranda sosyal sorumluluk düştüğüne vurgu yaptı.

KONUMUZUN ÇOK İYİ: Bir soru üzerine Türkiye’nin küresel rekabetteki yerini de değerlendiren Annan, Türkiye’nin ekonomik verim ve üretici kapasitesine bakıldığında çok iyi bir noktada olduğunu söyledi. Annan, küreselleşme hızının sürekli arttığı dünyada, rekabetin devam edeceğini belirterek "Global bir oyuncu olan Türkiye, kalitedeki iyileşme ve iyi eğitimli insan gücüyle rekabetçi konumda. Çok güzel bir konumdasınız. Türkiye umut vadediyor. Parlak bir gelecek sizi bekliyor" dedi.

BELİRSİZLİKLER VAR TABİİ: Türkiye’nin üretim gücü, verimlilik ve ekonomik durumu incelendiğinde iyi bir noktada olduğuna dikkat çeken Annan, sözlerine şöyle devam etti: "Komşularınız da doğal kaynak zengini, coğrafi avantajlarınız var. AB’ye de yakınsınız. Orası büyük bir pazar. Rusya ve Asya’da önünüzde açılan büyük pazarlar. Jeopolitik belirsizlikler tabii ki var ama bunları kontrol atına alırsanız parlak bir gelecek sizi bekliyor."

Şeffaflık olmadığı için mortgage krizi anlaşılamadı

KOFI Annan, şeffaflığın önemini anlatırken tüm dünyayı sarsan ABD merkezli mortgage krizine de atıfta bulundu. Annan, "Şeffaflık olsaydı kriz bu noktaya gelmeyecekti. Krizin boyutu bilinebilecekti. İvedilikle çözülebilecekti" dedi. Şirketlere sosyal sorumlukluklarına sahip çıkmalarını, Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin prensiplerini "gönüllü" olarak uymalarını tavsiye eden Annan, "Şeffaflık son derece güçlü bir silah. Şirketler bu gücü gördü. Çevreye saygı da çok önemli. Dünyanın kaynaklarını hiç tükenmeyeceklermiş ya da yarın onlara ihtiyacımız olmayacakmış gibi kullanamayız" diye konuştu.

Kola şişesi var, aşı yok

SOSYAL sorumluluk alanında yaşanan gelişmelere değinen Kofi Annan, 7 büyük ilaç şirketini HIV virüsüne karşı etkili bir ilacın ucuza satılması için ikna edebildiğini, bu durumun şirketlerin sosyal sorumluluk alanındaki gelişmişliğinin bir göstergesi olduğuna kaydetti. Bu sayede özellikle Güney Afrika’da çok sayıda yoksul insanın tedavisinin gerçekleştirildiğini söyleyen Annan, St. Petersburg’da gerçekleşen G8 zirvesinde yaşanan ilginç bir olayı da şöyle anlattı: "Bir temsilci masaya Coca-Cola şişesi koydu. ’Bu şişeye dünyanın her yerinde, köylerde dahi ulaşabilirsiniz’ dedi. Sonra bir aşı çıkarıp ’Ama bunu her yerde bulamayız’ diye sitem etti. ’Acaba iş dünyasının bize öğretebileceği bir şeyler mi var’ diyerek devlet, özel sektör işbirliğinin sorunların çözümünde daha etkili olabileceğini belirtti. Sorunların çözümüne iş dünyasını, sivil toplum kuruluşlarını, üniversiteleri dahil etmeliyiz."

BM yeniden şekillenmeli

DÜNYANIN dengelerinin değiştiğine, Çin ve Hindistan’ın büyüyüp, güçlendiğine dikkat çeken Kofi Annan, Birleşmiş Milletler’in (BM) temel gücünün 1940’lara dayandığını, günün koşullarına göre yeniden yapılanması gerektiğini söyledi. Annan şöyle konuştu: "Dünyanın yönetilmesinde yeni araçlar belirlenmeli. Belli güçlerin BM’de belli şekilde temsil edilmemesi gerilim yaratır. Bizler uluslararası normları ya yaşadığımız gerçeklere uyarlayacağız ya da bizi kötü günler bekliyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!