Türkiye neden çöktü?

Zekeriya Temizel: Dediklerim bugün ortaya çıktı‘EĞER getirdiğimiz vergi reformu ertelenmeseydi, toplumsal maliyet bu kadar büyük olmazdı. Ne yazık ki, Türkiye'nin yaptığı doğru şeyler hep ertelendi, fatura da çok ağır oldu.’’Zekeriya Temizel, CNN Türk'te önceki akşam Enis Berberoğlu ve Erdal Sağlam'la yaptığı söyleşide geçmişteki uygulamalarını savundu. Çarpıcı konulara değindi.Hataları yok muydu Temizel'in? Vardı ama savunduklarına bakıldığında da gelinen noktada kendisine büyük ölçüde haksızlık yapılmıyor mu?Türkiye'de dürüst olmak, doğruları söylemek yetmiyor.Temizel'le 'kısırdöndü'den 'kriz'e ulaşan süreci konuştuk. Kendisini yeni yeni anlatmaya başlıyor:‘‘Maliye Bakanı olduğumuz sırada Türkiye borç batağındaydı. 1998'de Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, kamuoyunda 'Mali Milat' olarak nitelendirilen Vergi Reformu Tasarısı'nın sunumunu yaparken, eğer önlem alınmazsa (o zamanlar vergi gelirlerinin % 67'si borç faizlerine gidiyordu ve 6 katrilyondu) 2001 yılında tüm vergi gelirlerinin faiz giderlerini bile karşılayamayacağını, dolayısıyla 2002 yılı bütçesinin de yapılmasının olanaksız olacağını söylemiştim. İşte bugün olan da budur...’’Kamuoyunda 'Mali Milat' denilen kanun...- İşte bu batağın önüne geçebilmek için Vergi Reformu'ndan başka bir çıkışımız yoktu. Üstelik bu yasa geçmişe dönük vergileme getirmiyor, sadece bundan sonrası için kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına almayı amaçlıyordu. Vergi verenden daha çok vergi almak yerine vergi vermeyenlerden vergi almayı amaçlıyordu.İş çevreleri baştan olumlu karşılamıştı bu reformu.- Evet öyleydi. Ne yazık ki, kamu maliyesindeki sıkışıklığı giderecek vergi düzenlemeleri; vergi kaçakçıları ve karaparacıların verdikleri yanlış sinyaller yüzünden ertelendi. Şimdi onun bedelini dürüst mükelleflerle tüm insanlar çekiyor.Kendinizi bu yasa çerçevesinde hálá haklı görüyor musunuz?- Keşke yanılsaydım; haklı olduğum da bugün gelinen noktada ortaya çıktı. Yurtdışına 100 milyar dolar kaçtığı söyleniyordu o zaman. Bunların hiçbiri doğru değildi. Bizim saptamamıza göre 7.4 milyar dolar gitmişti.Bazı çevrelerde hálá 'krizin sorumlusu' Temizel'dir deniliyor.- Bu adamlar sadece ve sadece yaygara yapıyorlar. Ülkede yarattıkları manzaradan korktukları için suçu birilerinin üzerine atmak istiyorlar. İnsanlar doğru bildiklerini savunmaktan çekinmezlerse, bu yaygaraların sesi soluğu kesilir, toplum ancak böyle doğruyu bulur.Sadece kamu açıkları mı Türkiye'yi batırdı.- Sadece kamunun hataları değil tabii... Farklı politikaların uygulaması sırasında yolsuzlukların maliyeti de buna büyük ölçüde etken oldu.Ne gibi...- Yani açıkça devlet, hayalicilere vergi iadelerini ödemek için borçlanıyordu. Olmayan ihracata para aktarılıyordu. İşte o borçlar da katlanarak bugüne geldi. Borç yükünün oluşmasında bugünkü yolsuzlukların önemli payı var derken bunu kastediyorum.BU KADAR ZAVALLI OLMADIKIMF...- Türkiye'nin teslimiyetçiliğine, insanların karşı çıkması gerekiyor. Toplum bu yaşananları hak etmiyor. Ülke 9 milyar dolara muhtaç hale getirildi. 70 milyonluk Türkiye, IMF 9 milyar doları vermiyorsa ne yapacak? Gerçi verse de üç ay daha idare edecek. Sonra ne olacak; İşsizlik ne olacak? Tarım üretimden düştü. Geliri olmayanların talebi durdu. Bakıyorum zerre kadar kimsenin umurunda değil bunlar. Kurtuluş Savaşı'ndan çıkmış bir ülkenin ulusal dinamikleri bu kadar zayıf olur mu? Türkiye hiçbir zaman bu kadar umutsuz ve zavallı olmadı.2002 yılı bütçesi...- IMF'nin dedikleri ile bir bütçe yapıldığı zaman, mayıs-haziranda Türkiye'de inanılmaz şeyler yaşanabilir; daha büyük belalarla karşılaşabilinir. Olayın farkına varmayanlar hálá oturup leyleğin ömrü ile günlerini geçiriyorlar. Vakfın amacıGeçenlerde 43 kişi ile kurduğunuz 'Ülke Politikaları Vakfı' ile neyi amaçlıyorsunuz?- Vakfın amacı, sürdürülebilir insani kalkınma anlayışının çerçevesi içinde, ülkemizin ekonomik ve sosyal potansiyelini harekete geçirerek, var olan sorunlara çözümler üretecek politikalar üretmek, araştırmalar yapmak... İlk olarak 1970'lerden beri uygulanan ekonomik politikaların başarısızlığında yolsuzlukların rolünü ele alıyoruz. Gelirden düşenlerin nasıl gelir elde edeceklerini gösterir bir program hazırlıyoruz.IMF'siz bir seçenek olur mu?- Olur... Türkiye tüm ulusal varlıklarını, huzurunu ve onurunu yitirmeden de bu krizi aşabilir. IMF politikalarının seçeneği var. Ulusal devletin varlığını koruyarak uluslararası sermayeye teslim olmadan bu programı yaşama geçirebilir. Bu programı yaşama geçirecek yeni bir siyasi oluşumun da şeklini ve kararını yakında açıklayacağız.GÜNÜN UYARISI‘‘Tek bir Mehmetçiğin bile, ABD'nin emperyalist çılgınlığının emrine verilmesi, Türkiyemizin toprak bütünlüğüne ve geleceğine karşı cinayettir. Bugün ABD'nin sorunu asker bulmak değil, Türkiye'yi kendi Haçlı Savaşı'na katmaktır. Türkiye, İslam ülkeleri ve Asya ile karşı karşıya getirilemez. Devletin hiçbir organı, 'Türkiye'nin önemini' satma ve Mehmetçiğin kanını pazarlama yetkisine sahip değildir.’’(İP Genel Başkanı Doğu Perinçek)MESAJ BİRGÜL Gül (İstanbul) Asıl terörü ABD körüklüyor. Türkiye masum insanların ölümüne gözyummamak için ABD'ye verdiği desteği çekmelidir.NURETTİN Kaptan (Ankara) NTV'yi izliyorum; bir vatandaşımız evladına 'Usame' adını koymuş. Herkes istediği ismi evlatlarına koyabilir; herkes istediği soyadını alabilir mi? İsmin kamuoyunu incitici nitelikte olmaması gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 1.3.2000 gün ve 18-127/154 sayılı kararına dikkat.NİYAZİ Bulun (Adana) ABD, Almanya'dan yüklediği yardım paketlerini, İncirlik'te ara durak yaptıktan sonra Afganistan'a atıyor. Hatırladığımıza göre, Körfez Operasyonu sırasında Kuzey Irak'a atılan yardım paketlerini Amerika, Türkiye'de hazırlatıyordu. Bu malzemeyi biz veremez miyiz?MAKİNE Mühendisleri Odası'nın öncülüğünde, ‘‘Trakya'da Sanayileşme ve Çevre Sempozyumu’’nun üçüncüsü 12-13 ekim tarihlerinde Edirne'de Trakya Üniversitesi Türkan Sabancı Kültür Merkezi'nde yapılacak. Yarın ilk olarak T.Ü. Rektörü Prof. Osman İnci, ‘‘Ergene Havzası Çevre Düzeni Planı’’ konulu bir konferans verecek. Cumartesi günü de ‘‘Yerel Yönetimler, Sorunları ve Çözüm Önerileri’’ konulu panelde; belediye başkanları Cengiz Varnatopu (Edirne), Mehmet Uz (Çerkezköy), Onur Karahanlar (Karaağaç-Çerkezköy), Ömer Kuldaşlı (Uzunköprü) ve Gündüz Onat (Babaeski eski Belediye Başkanı) konuşacaklar.