Güncelleme Tarihi:
SAATLERCE BEKLETİYORSUN
“Meclis Başkan Yardımcılarımızdan Ayşenur (Bahçekapılı) Hanımın, Almanya seyahatinde çantasını çalıyorlar, pasaportu, kimlik vesaire içinde. Gidiyor büyükelçilikten kendisine geçici bir pasaport alıyor. Havalimanında kendisine geçiş izni vermiyorlar. Geçiş izni vermemekle kalmıyorlar, kendisi anlatıyor, ‘Ben milletvekiliyim, aynı zamanda TBMM Başkan Yardımcısıyım’ diyor. Alıyorlar, saatlerce bekletiyorlar. Sen teröristi alıyorsun ülkende misafir ediyorsun, ağırlıyorsun. Ama bu ülkenin TBMM Başkan Yardımcısı ve heyetini orada, kapıda saatlerce bekletiyorsun. Şimdi bunlara aynısını yapmak gerekmez mi? Ondan sonra Erdoğan diktatör oluyor...
TERÖRİSTLER CİRİT ATIYOR
Sen benim Meclis Başkan Yardımcıma, bir bayan milletvekiline bu tür bir yanlışı yaparsan, senin polisin bunu yaparsa, benim buna aynısıyla mukabele etmem lazım. Bir defa bütün oradaki personelin, kimse, neyse, bunlara gereğini yapmadığın sürece Türkiye de buna misliyle mukabele eder, etmek durumdadır. İşte teröristler cirit atıyor, hepsi orada. Avrupa ülkelerinde dolaşıyorlar.
BURALARI DAR EDERİZ
Elin oğlu binlerce kilometreden gelip burnumuzun dibinde operasyon yaparken bize ‘yerinizden sakın kıpırdamayın’ diyenleri, bize bu vatanı çok görenleri, buraları onlara dar ederiz. Yok böyle şey. Bu milleti siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel özgürlüğünden vazgeçirmek isteyenlere meydanı bırakmayacağız. Bugün PKK’sıyla, FETÖ’süyle, DEAŞ’ıyla farklı isim ve görünümde nice ihanet yapısıyla, bizi hürriyetimizden etmek isteyenlerin karşısında ecdadımız eğilmedi, biz de eğilmeyeceğiz.
EL BAB-DÖVİZ, FARKLARI YOK
Türkiye’nin El Bab operasyonuyla dövizin spekülasyonunu durdurma çabaları arasında bir fark yoktur. Ekonomik saldırılar karşısında güçlü bir duruş sergilemekle 15 Temmuz’da FETÖ ihanet çetesine, daha öncesinde PKK terör örgütüne karşı mücadele etmek arasında fark yoktur. Çünkü bunların hepsi de son tahlilde aynı amaca yöneliktir. Bu amaç, sadece Türkiye’yi zayıflatmak değil, daha ötesi, yani parçalamak ve tamamen yok etmektir. Bin yıllık hazımsızlığın ürünü olan bu saldırıların üstesinden de Allah’ın izniyle, milletimizin dirayetiyle geleceğimize eminim. Buna imanım var.
SATIH TÜM BÖLGEMİZ, TÜM DÜNYADIR
Kurtuluş Savaşımızı başarıya ulaştıran stratejinin sloganı neydi; ‘Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardı. O satıh bütün vatandır.’ Biz de diyoruz ki, tek bir alanda, konuda mücadele yoktur. Mücadelemiz terörden ekonomiye, dış politikadan yatırımlara her alanda sürecektir. Artık satıh sadece vatan topraklarının sınırları da değildir, tüm bölgemizdir, tüm dünyadır. Silahların ölüm kusan namlularına teslim olmadık. Paranın kirli yüzüne de teslim olmayacağız. Azrail’i gülümseyerek karşılayan bu milletin, 3-5 kör kuruşun esiri olmayacağını biliyorum.
EKONOMİ SİLAHI DOĞRULTTULAR
SON hamle ekonomimize yapıldı. İhracat ve turizm üzerinden yapılan saldırıya ilave olarak döviz spekülasyonuyla ekonomimiz çökertilmeye çalışılıyor. Piyasada bir durgunluk olduğunu biz de görüyoruz, biliyoruz. Bu durgunluğun somut sebeplerinden ziyade psikolojik ve coğrafik faktörlerden kaynaklandığını gayet iyi biliyoruz. Gerçekten son günlerde döviz kurunun Türk Lirası karşısındaki yükselişine baktığımızda elle tutulur ciddi iktisadi karşılığı olan hiçbir husus göremiyoruz. Belirli mahfiller tarafından pompalanan olumsuz havanın yol açtığı suni bir kur yükselişiyle karşı karşıyayız. Bu döviz baskısına karşı bizler paramıza sahip çıkacağız ve inşallah Türk Lirası’nı değerlendireceğiz, bunu başarmamız lazım. Evelallah biz iyi bir noktadayız, kim ne derse desin daha iyi olacağız. Türkiye’nin Suriye ve Irak’ta ciddi hamleler yaptığı, Meclis’te Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişle ilgili yeni adımların arifesinde bulunduğu, AB ile ilgili önemli kararlar almak üzere olduğu şu dönemde ekonomi silahını bir kez daha bize doğrulttular. Şayet mesela maruz kaldığımız son ekonomik saldırı karşısında millet olarak dirayet gösterirsek arkamızda çok büyük bir desteği bulacağımızdan emin olun.
YALNIZ OLMADIĞIMI BİLİYORUM
YALNIZ kalsam da dediğimde tweet’ler art arda gelmeye başladı. Milletimden Allah razı olsun. “Yalnız değilsin” tweet’leri gelmeye başladı. Şimdi diyorum ki; yalnız olmadığımı biliyorum. Bu döviz baskısına karşı paramıza sahip çıkacağız, Türk Lirası’nı değerlendireceğiz. Ülkemizdeki tüm işadamlarımızı, yatırımcılarımızı, sanatkârımızı, esnafımızı, tüccarımızı harekete geçmeye çağırıyorum. Gelin şu ekonomi çarkını hep birlikte döndürelim. Piyasadaki durgunluğu başkalarının sona erdirmesini beklemeyelim, ilk can suyunu kendimiz verelim. Emin olunuz insanımız bu süreçten zararlı değil, bak müjdeyi veriyorum kârlı çıkacaktır.